Dışişleri Bakanı Davutoğlu: Doğu ile Batı arasında kimlik krizi yaşayan bir ülke değiliz

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Doğu ile Batı arasında kimlik krizi yaşayan bir ülke olmadığını belirterek, "Ne Kuzey ile Güney arasında

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Doğu ile Batı arasında kimlik krizi yaşayan bir ülke olmadığını belirterek, "Ne Kuzey ile Güney arasında parçalanmışız, ne de Doğu ile Batı arasında." dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, üçüncü büyükelçiler konferansında konuştu. Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi üyeliğinin son bir yılda son derece aktif olduğunu aktaran Davutoğlu, "Afganistan konusunda BM'nin yönlendirici lider ülkesi konumunu sürdürdük. Bir çok komisyona başkanlık yaptık. Bir çok tartışma çıkarmış olabilir ama nükleer krizin çözümünde etkin rol üstlendik. Gerekirse yine üstleneceğiz." dedi.

Türkiye'nin BM Güvenlik konseyi üyeliğinin bugün itibariyle bittiğini kaydeden Davutoğlu, "Ama verdiğimiz ilk talimat önümüzdeki 10 yıl içinde tekrar BM Güvenlik Konseyi üyeliğine aday olmamız." diye konuştu. Türkiyeli bir BM Güvenlik Konseyi'nin krizlerde daha etkin ve doğru bir yol izleyeceğinin bilindiğini aktaran Davutoğlu, "İddialı bir şekilde şunu söylüyorum. 2008'de bu üyelik için 153 oy almıştık (rekor bir oy) bugün girsek çok az istisna ile bütün ülkelerin oyunu alabiliriz. Çünkü biz bu sınavdan başarı ile geçtik." dedi.

13-14 Mayıs'ta en az gelişmiş ülkeler zirvesine Türkiye'nin ev sahipliği yapacağını aktaran Davutoğlu, "Bu grubun 10 yıllık dönem başkanlığını Türkiye üstlendi. Bundan sonra on yıl en az gelişmiş ülkeler dediğimiz, insanoğlunun sömürgecilik ve daha sonraki çift kutuplu yapısında ihmal edilmiş geri bıraktırılmış ülkelerin adalet arayışının sözcülüğünü Türkiye yapacak." şeklinde konuştu.

Davutoğlu, dünyadaki her türlü kutuplaşmaya karşı olduklarını ifade etti. Türkiye'nin dünyadaki tüm enerji politikalarının en önemli aktörlerinden biri olmak zorunda olduğunu kaydeden Davutoğlu, diplomasinin sadece siyasal alana sınırlı olmadığını vurguladı.

"PARÇALANAN DÜNYALARI BİRLEŞTİRECEK BİR ÜLKEYİZ"

Türkiye'nin parçalanmış, yırtık bir ülke olmadığını ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti: "Parçalanan dünyaları birleştirecek olan ülkeyiz. Doğu ile Batı arasında kimlik krizi geçiren ülke değiliz. Orta Asya'ya gittiğinde Kaşgarlı Mahmut'un Divan-i Lugatit Türk'ünden konuşabilen, Brüksel'e gittiğinde AB'nin esaslarını tartışabilen bir ülkeyiz. Ne Kuzey ile Güney arasında parçalanmışız, ne de Doğu ile Batı arasında. Gerekiyorsa Batının bütün modernleşme tecrübesini en yoğun yaşayan ülkesi olarak Batı değerlerinin en doğru analizini yapabiliriz; gerekirse Doğu adına, kadim adına, bütün bu geçmiş kadim medeniyetlerin sözcüsü olabiliriz."

"BİZE BİÇİLEN ELBİSELERİ İLAN ETMEK ZORUNDAYIZ"

Dünyanın kadim ile modernite arasındaki köprüyü yeniden kurmadan geleceği inşa edemeyeceğini söyleyen Davutoğu, "Küresel kültür yeniden şekillenirken Türkiye bu kültürün tutkalı, bu kültürleri bir araya getiren akil ülke olmak zorunda; bu kültürlerden biri tarafında yer alan ülke durumda değil." dedi.

'Türkiye medeniyetler ittifakının neresinde?' soruları ile karşılaştıklarını hatırlatan Davutoğlu, "Her yerindeyiz. Çünkü bu topraklar insanlık tarihinin özetini teşkil ediyor." şeklinde konuştu. Öncelikle yerleştirilmek istenen aşağılık kompleksinin yıkılması gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, "Bize biçilen rolleri, bize biçilen elbiseleri dar gördüğümüz dünyaya ilan etmek zorundayız. İsterse buna eksen kayması tartışması densin, isterse başka türlü. Tarih sahnesine çıktığımızda bizim ile birlikte bir tarih konuşacak, bütün kadim konuşacak, bütün modernite konuşacak." diye konuştu.

Türkiye'nin NATO'da 1980'lerden, 1990'lardan çok daha aktif olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Daha da etkili olacağız." dedi.

AB yürüyüşünün de devam edeceğini belirten Davutoğu, zor fasılların açılmasına rağmen eğitim-kültür gibi fasılların açılamadığına dikkat çekti. Davutoğlu, "Bunun nedeni Türkiye'deki irade eksikliği değil, haksız bir şekilde AB'nin önümüze getirdiği siyasi engellerdir." şeklinde konuştu. Türkiye'nin AB'de Kıbrıs açmazı içine sokulmaması gerektiğini kaydeden Davutoğlu, "Bu Türkiye'nin tanınmaması demek. O açmazda bizim istemediğimiz tercihler yapacağımız düşünülüyorsa yanılmışlardır, yanılacaklar. İstemediğimiz hiçbir tercihi kimse bize yaptıramaz. Makul olanlar, akil olanlar böyle bir tercihi bizim önümüze getirmemeli." dedi.