Bati Nil Virüsü enfeksiyonu Türkiye'de 3 can aldı
Sağlık Bakanlığı Hıfzıssıhha Başkanı Mustafa Ertek, bugüne kadar 5 ilden 7 vakaya Batı Nil Ateşi tanısı konulduğunu ve bu hastalardan 3'ünün kaybedildiğini bildirdi.
Sağlık Bakanlığı Hıfzıssıhha Başkanı Mustafa Ertek, bugüne kadar 5 ilden 7 vakaya Batı Nil Ateşi tanısı konulduğunu ve bu hastalardan 3'ünün kaybedildiğini bildirdi. Ertek, halen 2 kişinin hastanede tedavi gördüğünü belirtti.
Mustafa Ertek ayrıca bir salgın durumunun söz konusu olmadığını da açıkladı.
Bilim Kurulu ve Bakanlık yetkilileri tarafından Hıfzıssıhha Merkezi Merkezi Başkanlık Toplantı Salonu'nda basın toplantısı düzenlendi.
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Ertek, yaptığı konuşmada, Bakanlığa 12 Ağustos 2010'da Manisa Devlet Hastanesi'nden sinir sistemi belirtileriyle seyreden bir hastalık bildiriminde bulunulduğunu, bu durum üzerine Sağlık Bakanlığı'nın derhal bilimsel danışma kurulu oluşturarak incelemeler başlattığını anımsattı.
Bildirim yapılan 16 hastanın bir çoğunun altta yatan kronik hastalığıbulunduğunun ve aşırı sıcağa maruz kaldığı saptanan yaşlı hastalar olduğunun ve farklı sebeplerden dolayı bu hastalardan 6'sının kaybedildiğinin belirlendiğinisöyleyen Ertek, şu bilgileri verdi:
"Bu 16 hastanın tamamı ülkemizde görülen ve görülmeyen sinir sistemi enfeksiyonları yönünden araştırıldı. Yapılan laboratuvar incelemeleri sonucunda 3 hastada Batı Nil virüsü enfeksiyonu saptandı. Hastalık konusunda duyarlılığı artırmak üzere hastalığın özellikleri ve şüphelenildiğinde yapılması gereken işlemlerle ilgili olarak sağlık teşkilatı bilgilendirildi. Sakarya, İzmir, Aydın ve Isparta'dan toplam 4 yeni vaka daha Batı Nil ateşi olarak tanımlandı.Sonuç olarak bugüne kadar 5 ilimizden toplam 7 vakaya Batı Nil ateşitanısı konuldu ve bu hastalardan 3'ü kaybedildi. Halen 2 hasta takip ve tedavi altındadır."
"Tedaviye gerek kalmıyor"
Ertek, Batı Nil virüsünün bulaşması durumunda en önemli belirtilerin başağrısı, kusma, bilinç değişiklikleri olduğuna dikkati çekti.
Genellikle hafif seyirli bir hastalık olduğunu anlatan Ertek, hastalarınönemli bir kısmında tedaviye gerek olmadığını, çok az sayıdaki vakanın ise hastanelere yatırılarak izlenmesi gerektiğini söyledi.
Henüz aşı bulunmadı
Batı Nil ateşi virüsüne karşı insanlar için geliştirilmiş herhangi bir aşının henüz bulunmadığını anlatan Ertek, buna yönelik çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
BATI NİL VİRÜSÜ ENFEKSİYONU NEDİR?
Batı Nil virüsü, ilk olarak 1930'ların sonunda Afrika'da ortaya çıktı. Oz amandan bu yana Asya, Avrupa, Orta Doğu ile Kuzey ve Güney Amerika'da yayılan hastalık, Birleşik Devletler'de ilk olarak 1999'daki Doğu Kıyısı salgıyla görüldü.
Sivrisineklerin virüs taşıdığı bölgelere gitmek veya o bölgelerde yaşamak Batı Nil virüsüne yakalanma riskini artırıyor.
* Yolcular için risk
Ilıman bölgelerde Batı Nil virüsü, ilkbahar sonlarında başlayan, genellikle Ağustos ve Eylül aylarında doruğa ulaşan bir mevsimsel kalıp izliyor. Güney iklimlerinde yaşayan insanlar, bütün bir yıl boyunca enfeksiyona yakalanma riski ile karşı karşıya bulunuyor.
* Önlemler
Batı Nil Virüsü'nden korunmak için özelikle hasta veya ölmekte olan kuşlara dikkat edilmesi gerekiyor. Sivrisineklerin hakim olduğu saatlerde, özellikle gün ağarırken, akşam karanlığında ve akşamın erken saatlerinde gereksiz dış mekan faaliyetlerinden kaçınılması öneriliyor.
Sivrisineklerin istila ettiği alanlarda uzun kollu gömlek ve pantolon giyilmesi tavsiye ediliyor.
Cilt üzerine ve giysilere yoğunluğu yüzde 10 ila yüzde 30 arasında değişen sivrisinek kovucu ilaç sürülmesi öneriliyor. Yoğunluğu yüzde 10 olan bir koruyucunun yaklaşık iki saat etkili olduğuna ise dikkat çekiliyor.
* Dünyada ölü sayısı artıyor
Bu arada, Yunanistan'da geçen ay ortaya çıkan Batı Nil virüsü nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 18'e ulaştığı bildirildi.
Yerel basında yer alan haberlerde, Batı Nil Virüsü'nün bulaştığı tespitedilenlerin sayısının 177 olduğu, hastanelerde 9 hastanın yoğun bakım ünitelerinde tutulduğu açıklandı.
Özellikle Yunanistan'ın kuzeyinde görülenvakalarda hayatını kaybedenlerin büyük bölümünü 70 yaş üstü hastalar oluşturuyor. Hastalığın Romanya'da da görüldüğü ve ölümlere yol açtığı kaydedildi.
Mustafa Ertek ayrıca bir salgın durumunun söz konusu olmadığını da açıkladı.
Bilim Kurulu ve Bakanlık yetkilileri tarafından Hıfzıssıhha Merkezi Merkezi Başkanlık Toplantı Salonu'nda basın toplantısı düzenlendi.
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Ertek, yaptığı konuşmada, Bakanlığa 12 Ağustos 2010'da Manisa Devlet Hastanesi'nden sinir sistemi belirtileriyle seyreden bir hastalık bildiriminde bulunulduğunu, bu durum üzerine Sağlık Bakanlığı'nın derhal bilimsel danışma kurulu oluşturarak incelemeler başlattığını anımsattı.
Bildirim yapılan 16 hastanın bir çoğunun altta yatan kronik hastalığıbulunduğunun ve aşırı sıcağa maruz kaldığı saptanan yaşlı hastalar olduğunun ve farklı sebeplerden dolayı bu hastalardan 6'sının kaybedildiğinin belirlendiğinisöyleyen Ertek, şu bilgileri verdi:
"Bu 16 hastanın tamamı ülkemizde görülen ve görülmeyen sinir sistemi enfeksiyonları yönünden araştırıldı. Yapılan laboratuvar incelemeleri sonucunda 3 hastada Batı Nil virüsü enfeksiyonu saptandı. Hastalık konusunda duyarlılığı artırmak üzere hastalığın özellikleri ve şüphelenildiğinde yapılması gereken işlemlerle ilgili olarak sağlık teşkilatı bilgilendirildi. Sakarya, İzmir, Aydın ve Isparta'dan toplam 4 yeni vaka daha Batı Nil ateşi olarak tanımlandı.Sonuç olarak bugüne kadar 5 ilimizden toplam 7 vakaya Batı Nil ateşitanısı konuldu ve bu hastalardan 3'ü kaybedildi. Halen 2 hasta takip ve tedavi altındadır."
"Tedaviye gerek kalmıyor"
Ertek, Batı Nil virüsünün bulaşması durumunda en önemli belirtilerin başağrısı, kusma, bilinç değişiklikleri olduğuna dikkati çekti.
Genellikle hafif seyirli bir hastalık olduğunu anlatan Ertek, hastalarınönemli bir kısmında tedaviye gerek olmadığını, çok az sayıdaki vakanın ise hastanelere yatırılarak izlenmesi gerektiğini söyledi.
Henüz aşı bulunmadı
Batı Nil ateşi virüsüne karşı insanlar için geliştirilmiş herhangi bir aşının henüz bulunmadığını anlatan Ertek, buna yönelik çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
BATI NİL VİRÜSÜ ENFEKSİYONU NEDİR?
Batı Nil virüsü, ilk olarak 1930'ların sonunda Afrika'da ortaya çıktı. Oz amandan bu yana Asya, Avrupa, Orta Doğu ile Kuzey ve Güney Amerika'da yayılan hastalık, Birleşik Devletler'de ilk olarak 1999'daki Doğu Kıyısı salgıyla görüldü.
Sivrisineklerin virüs taşıdığı bölgelere gitmek veya o bölgelerde yaşamak Batı Nil virüsüne yakalanma riskini artırıyor.
* Yolcular için risk
Ilıman bölgelerde Batı Nil virüsü, ilkbahar sonlarında başlayan, genellikle Ağustos ve Eylül aylarında doruğa ulaşan bir mevsimsel kalıp izliyor. Güney iklimlerinde yaşayan insanlar, bütün bir yıl boyunca enfeksiyona yakalanma riski ile karşı karşıya bulunuyor.
* Önlemler
Batı Nil Virüsü'nden korunmak için özelikle hasta veya ölmekte olan kuşlara dikkat edilmesi gerekiyor. Sivrisineklerin hakim olduğu saatlerde, özellikle gün ağarırken, akşam karanlığında ve akşamın erken saatlerinde gereksiz dış mekan faaliyetlerinden kaçınılması öneriliyor.
Sivrisineklerin istila ettiği alanlarda uzun kollu gömlek ve pantolon giyilmesi tavsiye ediliyor.
Cilt üzerine ve giysilere yoğunluğu yüzde 10 ila yüzde 30 arasında değişen sivrisinek kovucu ilaç sürülmesi öneriliyor. Yoğunluğu yüzde 10 olan bir koruyucunun yaklaşık iki saat etkili olduğuna ise dikkat çekiliyor.
* Dünyada ölü sayısı artıyor
Bu arada, Yunanistan'da geçen ay ortaya çıkan Batı Nil virüsü nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 18'e ulaştığı bildirildi.
Yerel basında yer alan haberlerde, Batı Nil Virüsü'nün bulaştığı tespitedilenlerin sayısının 177 olduğu, hastanelerde 9 hastanın yoğun bakım ünitelerinde tutulduğu açıklandı.
Özellikle Yunanistan'ın kuzeyinde görülenvakalarda hayatını kaybedenlerin büyük bölümünü 70 yaş üstü hastalar oluşturuyor. Hastalığın Romanya'da da görüldüğü ve ölümlere yol açtığı kaydedildi.
