Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Denemeç Bozüyük'te
Bilecik'in Bozüyük ilçesinde partisinin ilçe teşkilatının düzenlediği iftar yemeğinde konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç, "Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasında bir terslik var
Bilecik'in Bozüyük ilçesinde partisinin ilçe teşkilatının düzenlediği iftar yemeğinde konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç, "Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasında bir terslik var. Kuvvetli olan devlet, bir şekilde zayıf olan vatandaşa karşı korunmuş" dedi.
Bozüyük Belediye Düğün Salonu'nda düzenlenen yemeğe Bozüyük Belediye Başkanı Ahmet Berberoğlu, AK Parti Bilecik İl Başkanı Ramazan Kurtulmuş, AK Parti İlçe Başkanı Nizamettin Çam, il genel meclis üyeleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. İftarın ardından konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Denemeç, "Birçok ülkenin böyle anayasaları ve sözleşmeleri var. Ama şuna dikkatli bakmak lazım. Gelişmiş ülkelerin tümünde vatandaşla devlet arasında yapılmış bu sözleşmeler,
bu anayasalar tamamen bireyin hakkını koruyacak şekilde düzenlenmiş. Yani, zayıf olan bireyi kuvvetli olan devlete karşı düzenleyen anlaşma metinleridir. Dönüp biz kendi anayasamıza bakıyoruz, Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasına. Orada bir terslik var. Kuvvetli olan devlet, bir şekilde zayıf olan vatandaşa karşı korunmuş. Devlet hep yukarıya çekilmiş, o korunur halde ama vatandaşın hakkı pek anayasalarda korunmamış. Burada bir terslik var, bu nedir, bunu bir düşünmek lazım. Aslında bu tersliğin arkasında
yatan bir neden var. O da şu, geriye dönüp baktığımızda anayasalar hangi ortamda hazırlanmış baktığımızda bunu görüyoruz" dedi.
İlk anayasaya da değinen Denemeç, "Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk meclisi Kurtuluş Savaşını yapan bir meclisti, hükümet olan bir meclisti. Sadece yasa çıkartmaz, icra da yapan bir meclisti. O meclis kurulduktan sonra 1921'de ilk anayasasını yapıyor. Kimler yapıyor bu anayasayı, o meclise seçilmiş olan milletvekilleri. Tüm Misak-ı Milli sınırları içerisinden gelmiş olan milletvekillerinin yaptığı bir anayasadır. Bu anayasa, 1924'te hilafetin kaldırılmasıyla bir değişikliğe uğruyor. Ama ana hatlarıyla aynı
anayasadır. Bu anayasa, 27 Mayıs 1961 askeri darbesiyle bir kenara itiliyor. Yeni anayasamız 1961 yılında nasıl hazırlanıyor? İşte o darbe süreci sonucunda oluşturulmuş olan kuru meclisin üyeleri, yani atanmışlar tarafından hazırlanmış bir anayasayla karşı karşıyayız. Bu anayasa yaklaşık 19 yıl yürürlükte kalıyor ve o anayasa da askeri müdahale sonucu yürürlükten kalkıyor. 1982 yılında yine kurcu meclis tarafından kurulmuş, atanmışlar tarafından yapılmış anayasa ile karşı karşıyayız. İşte 1924 Anayasa ile
1982 anayasası arasındaki fark bu. Yani zayıf olan bireyi devlete karşı koruyan demokratik anayasa ile devleti bireye karşı koruyan anayasa arasındaki farkın nedeni budur" diye konuştu.
Denemeç, son olarak Bozüyüklülerden referandumda evet oyu kullanmalarını istedi.
Bozüyük Belediye Düğün Salonu'nda düzenlenen yemeğe Bozüyük Belediye Başkanı Ahmet Berberoğlu, AK Parti Bilecik İl Başkanı Ramazan Kurtulmuş, AK Parti İlçe Başkanı Nizamettin Çam, il genel meclis üyeleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. İftarın ardından konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Denemeç, "Birçok ülkenin böyle anayasaları ve sözleşmeleri var. Ama şuna dikkatli bakmak lazım. Gelişmiş ülkelerin tümünde vatandaşla devlet arasında yapılmış bu sözleşmeler,
bu anayasalar tamamen bireyin hakkını koruyacak şekilde düzenlenmiş. Yani, zayıf olan bireyi kuvvetli olan devlete karşı düzenleyen anlaşma metinleridir. Dönüp biz kendi anayasamıza bakıyoruz, Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasına. Orada bir terslik var. Kuvvetli olan devlet, bir şekilde zayıf olan vatandaşa karşı korunmuş. Devlet hep yukarıya çekilmiş, o korunur halde ama vatandaşın hakkı pek anayasalarda korunmamış. Burada bir terslik var, bu nedir, bunu bir düşünmek lazım. Aslında bu tersliğin arkasında
yatan bir neden var. O da şu, geriye dönüp baktığımızda anayasalar hangi ortamda hazırlanmış baktığımızda bunu görüyoruz" dedi.
İlk anayasaya da değinen Denemeç, "Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk meclisi Kurtuluş Savaşını yapan bir meclisti, hükümet olan bir meclisti. Sadece yasa çıkartmaz, icra da yapan bir meclisti. O meclis kurulduktan sonra 1921'de ilk anayasasını yapıyor. Kimler yapıyor bu anayasayı, o meclise seçilmiş olan milletvekilleri. Tüm Misak-ı Milli sınırları içerisinden gelmiş olan milletvekillerinin yaptığı bir anayasadır. Bu anayasa, 1924'te hilafetin kaldırılmasıyla bir değişikliğe uğruyor. Ama ana hatlarıyla aynı
anayasadır. Bu anayasa, 27 Mayıs 1961 askeri darbesiyle bir kenara itiliyor. Yeni anayasamız 1961 yılında nasıl hazırlanıyor? İşte o darbe süreci sonucunda oluşturulmuş olan kuru meclisin üyeleri, yani atanmışlar tarafından hazırlanmış bir anayasayla karşı karşıyayız. Bu anayasa yaklaşık 19 yıl yürürlükte kalıyor ve o anayasa da askeri müdahale sonucu yürürlükten kalkıyor. 1982 yılında yine kurcu meclis tarafından kurulmuş, atanmışlar tarafından yapılmış anayasa ile karşı karşıyayız. İşte 1924 Anayasa ile
1982 anayasası arasındaki fark bu. Yani zayıf olan bireyi devlete karşı koruyan demokratik anayasa ile devleti bireye karşı koruyan anayasa arasındaki farkın nedeni budur" diye konuştu.
Denemeç, son olarak Bozüyüklülerden referandumda evet oyu kullanmalarını istedi.