Kurtumuş: Parti tabanında herhangi bir rahatsızlık yok'

SAADET Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, parti tabanında herhangi bir rahatsızlığın olmadığını, bir ...


SAADET Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, parti tabanında herhangi bir rahatsızlığın olmadığını, bir kaç kişinin yapmış olduğu taşkınlıkların bulunduğunu söyledi. Kurtulmuş, İstanbul'da yaşanan olaylarda en çok zararı da Erbakan'ın gördüğünü söyledi.

Eskişehir'de partisi tarafından A'la Park tesislerinde düzenlenen iftar yemeğine katılan Numan Kurtulmuş, basın mensuplarının çeşitli sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, 'Son zamanlarda parti tabanında bir takım rahatsızlıklar vardı. Bu rahatsızlıklar giderildi mi?' şeklindeki soruya "Hayır Parti tabanında belirli bir rahatsızlık yok. Birkaç, 10 kişinin yapmış olduğu bir takım taşkınlıklar, gerginlikler var. Bunlar, zaman içerisinde yaptıklarından mahcup olacaktır" yanıtını verdi.

'İSTANBUL'DAKİ OLAYLARIN MÜSLÜMANLIKLA ALAKASI YOK'

İstanbul'daki iftarda yaşanan olaylara da değinen Numan Kurtulmuş, bunun akılla, mantıkla ve müslümanlıkla bir alakasının olmadığını söyledi. Olayların bir tertip olduğunu öne süren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"İstanbul'da yaşananların siyasetle, akılla, mantıkla, insafla, Müslümanlıkla falan da ilgisi yok. Yani bir iftar sofrasında 72 milyon vatandaşımızdan kime sorarsanız sorun hiç kimse iftar sofrasında misafirlerimiz var, hiç tanımadığınız insanlar da sofranıza otursa ona ikramda bulunursunuz. Böyle bir sofrada Kuran-ı Kerim'i 3 kere keserek hafızı susturarak, bir takım sloganlar atarak masaları devirmek herhalde bunun hiçbir insani ve İslami tarafı yok, bunu zaten konuşmak bile istemiyoruz. Parti içerisinde kongre sonrasındaki süreçleri diyorsanız onlar olur, onları hallederiz. Zaten genel idare kurulumuzun aldığı kararla olağanüstü kongre talebi zaten hukuken düşmüştür, siyaseten de düşmüştür. Şimdi seçilmiş genel başkan ve genel idare kurulu olarak bizim vazifemiz bu partiyi derleyip toparlayarak herkesi yeniden büyük Türkiye kurma mücadelesinde güçlü bir şekilde saflarımızda mücadeleye katmaktır, Saadet Partisi'nin Türkiye'nin iktidar alternatifi bir parti durumunu sürekli olarak halkın önünde artırmaktır. Dünyanın hiçbir yerinde son seçimlerde yüzde 5.5 oy almış bir partinin genel kurulunda hangi liste çıktı yeşil liste mi beyaz liste mi çıktı, ne kadar oy alındı, hani listede var diye kimse ilgilenmez. Bunun bir tek karşılığı var bundan sonra Türkiye'nin iktidar alternatifi Parti Saadet Partidir."

OLAYLARDA İTİBAR KAYBEDEN, ZARAR GÖREN ERBAKAN OLDU

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Necmettin Erbakan ile yaptıkları görüşmede fazla siyasi bir sonuç çıkarılmaması gerektiğini söyledi. Erbakan'la Ramazan nedeniyle görüştüklerini ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Erbakan ile görüşmede çok fazla siyasi sonuç çıkarmaya gerek yok. Erbakan hocamız bizim büyüğümüz, fikirlerinden istifade ettiğimiz birisi. Erbakan hoca ile olan ilişkilerimiz, kongrede şöyle olmuştur böyle olmuştur diye değişecek de değildir. Dünde görüşürüz yarın da görüşürüz. Ama biz kendi yolumuzda, rotamızda, milletimizin bize verdiği görev çerçevesinde yolumuza devam ediyoruz. Erbakan hoca ile görüşme bir ramazan görüşmesidir. Özellikle kendisine şunu ifade ettik. Cumartesi günü yaşanan olaylar göz göre göre gelen bir tertipti. Mesele sadece iftar sofrasına gelen 20-30 kişi değil, bunun arkasında belki de derin bir yapılanmalar var. Saadet Partisi'nin bu yükselişini önlemek isteyen bir takım ekipler olabilir. En çok üzüldüğümüz, bu işler yapılırken Erbakan hocamızın isminin kullanılmış olması. Bunu kendisine de ifade ettik. Bu süreçlerde en çok itibar kaybeden, zarar gören kendisidir. Herhalde bu işleri yapanlarla fikri ve siyasi olarak hiçbir bağlantısının olmaması gerekir. Bunları da kendisine ifade ettik. Sayın Erbakan'ın bu konuda açıklama yapması kendi takdiridir. Zaten bunları yapanlar milli görüşçü olamaz diye çok açıkça söylüyor, bunu herhalde kamuoyu ile paylaşacaktır. Bu olayların planlama gerekçelerinden biri de referandumla ilgili olabilir."

HERKES ÜSLUPLARINA DİKKAT ETSİN

Referandumda kendilerinin ne bir tavır koyduklarını söyleyen Numan Kurtulmuş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun mitinglerde yaptıkları konuşmalarını eleştirdi. Kurtulmuş, " Biz net bir şekilde şimdilik evet 13 Eylül'den sonra hayır yetmez yeni bir anayasa istiyoruz diyoruz. Bu siyasi kamplaşma meselesi olmamalı. Referandum mitinglerinde Başbakan ve ana muhalefet liderinin üslupları bu işi parti kampanyasına dönüştürmüştür. Evet dediğimizde hükümete güvenoyu vermiş değiliz, hayır derse hükümet alaşağı olmaz. Biz burada görüşü en net partiyiz. Kamplaşma olmamalı. Herkes üsluplarına dikkat etsin. Allah aşkına miting meydanlarında kullanılanlar üslup mudur?. Biri Recep bey, öteki dönüp memur Kemal efendi diyor. Birisi boy, öteki soy diyor. Biz bunları tartışmıyoruz. Siz yukarıdakiler böyle tartışırsanız sokakta çözüm üretilmez, vatandaş bu meseleyi makul çizgide değerlendirmez. Bizim bu süreçteki etkinliğimizi azaltmak için bir takım çevreler, bir takım provakasyonlarda bulunabilir" diye konuştu.

Numan Kurtulmuş bir gazetecinin 'Sizin bu sabırlı haliniz sonuna kadar devam edecek mi?' sorusuna gülerek 'Allah sabır versin' dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Eskişehir'de düzenlenen iftar yemeğinin ardından da bir konuşma yaptı. Partililere hitaben konuşan Numan Kurtulmuş, Anayasa değişikliği konusunda hükümete ilettikleri tekliflerinin dikkate alınmadığını söyledi. Kurtulmuş şunları kaydetti:

"Saadet Partisi olarak bizim anayasa değişikliğinden anladığımız iki temel madde şudur: birincisi bu ülkenin sahibi olan millettir ve millet kendi anayasasını yapacaktır. İkincisi ise bu ülkede denetleyecek ve seçecek olan millettir. İnanın bunların hepsini hükümete teklif ettik. Anayasada çok sık kullanılan laflardan birisi, günlük hayatta da kullanıyoruz. Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütündür. Yani bir devletin ülkesi ve milleti var. Dünyanın neresinde bir devletin ülkesi ve milleti olur.Demokrasilerde lafın milletin devleti ve ülkesi ile bölünmez bir bütündür şeklinde değiştirilmesi lazım. Ne yazık ki hükümet bu teklifi almadı. Ne demek? Millet egemenliğinin önünü açacaksınız. Bu ülkenin sahibi millettir demektir. Devlet bizim işlerimizi görsün diye görevlendirdiğimiz, seçtiğimiz ve denetlediğimiz insan ve kurumlardan oluşmaktadır. Bir başka önemli madde ise anayasadaki yine çok sık ifade edilen 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' Ancak 1982 Anayasası millet bu egemenliğini anayasal kurum ve kuruluşlarıyla kullanır diyor. Hani millet egemendi?"

Ağustos ayının başında YAŞ ile ilgili 15 gün Türkiye kamuoyu büyük tartışma yaşandığını ifade eden Numan Kurtulmuş, Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması gerektiğini söyledi. Kurtulmuş şöyle konuştu:

"YAŞ'ta tartışma neydi? Falanca general, hangi makama gelecek? Kim terfi edecek? Kim sıra bekletilecek? Kim hangi kuvvet komutanlığına getirilecek? Dünyanın hangi ileri demokrasisinde, herhangi bir silahlı kuvvetler mensubunun hangi makama geleceğini hangi kamuoyu ilgiyle takip eder? Bir Alman, İngiliz, Amerikalı falanca general şuraya mı gelecek diye aklının ucundan bile geçirmez. Çünkü demokrasilerde bunun kuralı vardır. Bizim anayasamızda da kuralı var. YAŞ bu anlamda bir danışma meclisidir. Askeri teamüller içerisinde Milli Savunma Bakanlığı, hükümet, bu teamüller içerisinde atamaları teklif eder, Cumhurbaşkanı onaylar. Gördük ki, 15 gün atamalar yapılamadı. Saadet Partisi de bunu önceden gördüğü için hükümete verdiğimiz anayasa değişiklik paketinde dedik ki Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığına bağlansın, Türkiye'deki bütün anayasal kuruluşlar ya anayasal kuruluş olmaktan çıkartılıp bir nitelikli organ haline getirilsin yani kendi ihtisas komisyonları gibi çalışsın ya da bunlar açık, şeffaf hale getirilsin. Temenni başka şey icraat başka şeydir. Evet biz hükümetin böyle bir paket hazırlamasını eksik buluyoruz. Bu paketin içerisinde daha ileri maddeler olmalıydı. Ama şimdilik daha ileri bir anayasa değişikliğini yapana kadar buna evet diyeceğiz."

Numan Kurtulmuş konuşma yaptığı sırada iftar yemeğine katılan bir grup genç, 'Mücahit Erbakan, Başbakan Numan' diye bağırdı. Kurtulmuş, konuşmasının ardından Ankara'ya doğru hareket etti.