CHP'de, genel af ve İmralı ile görüşme çatlağı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'de genel af ve İmralı ile görüşme çatlağı çıktı. PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşme iddialarına ilişkin "Devlet bu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'de genel af ve İmralı ile görüşme çatlağı çıktı. PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşme iddialarına ilişkin "Devlet bu tür temaslar yapabilir." diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol ters düştü. Anadol, "Bunlar safsatadır. Bu ihtiyaç nereden çıkıyor? Ne gerekiyor ki Abdullah Öcalan ile görüşülüyor?" diye sordu. Anadol, Kılıçdaroğlu'nun Tunceli'de dile getirdiği genel affa ise karşı olduğunu söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu'na, daha önce başörtüsü konusunda yaptığı açıklamaya ilişkin MYK'dan "Bu açıklama genel başkanın kişisel görüşüdür, partiyi bağlamaz" denilerek geri ardım attıran CHP'de bu kez de Kılıçdaroğlu'nun genel af ve PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeye ilişkin açıklamalarına örtülü itiraz geldi.

TBMM'de, KPSS'deki kopya iddialarına ilişkin CHP tarafından Meclis Başkanlığı'na verilen araştırma önergesiyle ilgili bilgi veren Kemal Anadol, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Anadol, Kılıçdaroğlu'nun Tunceli mitinginde PKK'ya genel affa ilişkin bir soru üzerine "Biz öteden beridir görüşü net olan bir partiyiz. Genel af olur mu, nasıl olur? Bugüne yarın olmaz. Evvela terör biter, terör örgütü tasfiye olur, silahlı çatışma Türkiye'nin gündeminden kalkar. Şehit haberleri gelmez. Kimse gazi olmaz. Olaylar biter. Topluma huzur gelir, bu huzuru pekiştirmek ve yeni bir sayfa açmak için genel af da gündeme gelir." dedi.

Anadol, bir hukukçu olarak genel affa karşı olduğunu söyledi. Anadol, "Genel af çok sık değil seyrek zamanlarda çok uzun aralıklarla karar alınır. Hukuki değil, siyasi bir karardır. Ben de bir hukukçu olarak sık sık af çıkartılmasına karşıyım. Bir hukukçu olarak affa da karşıyım. Ama Türkiye'nin dönemeçleri olmuştur. 1933'te ve 1950 seçimleri olmuştur, af çıkmıştır. 1984'te af çıkmıştır. PKK diye bir varlık olmayacak. Silahlar toplumun gündeminden çıkacak. Genel af da gündeme gelecektir. Bunlar toplumların hayatında vardır. İspanya'da, Yunanistan'da barış geriye geldiğinde vardı. Öyle bakıyoruz olaya." şeklinde konuştu.

Anadol, İmralı ile pazarlık tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine ise "Neler görüşebilir? 20 Temmuz'da havayolu yerine deniz yolunu tercih eden MİT müsteşarının; İmralı'ya geldiği bütün elektronik cihazların kapatıldığı ve MİT müsteşarının Apo ile görüştüğünü daha önce Meclis'e soru önergesi ile sormuştuk. Ama cevap gelmedi. İçişleri Bakanı topu taca attı, işi geliştirmeye çalıştılar. Ama size bağlı teşkilatlar var. Bunlar görüşür mü, haberiniz var mı? 'Hükümet başka devlet başka' öyle bir şey yok. Dolayısıyla kimin ne görüştüğünü ve ne pazarlıklar yapıldığını söylemek zorundasınız. Size rağmen görüşme olduysa, bunlar hakkında hangi işlemi yaptınız?" diye sordu.

Anadol, "Terörün sona ermesi için Öcalan ile görüşülebilir" yönündeki yorumların hatırlatılması üzerine ise şöyle devam etti: "Valla bunlar safsatadır. Şimdi Abdullah Öcalan yakalandı. Türkiye'ye getirildi yargılandı ve cezalandırıldı. Ben soruyorum, Abdullah Öcalan ile ne görüşüldü? Bu görüşme kişisel gereksinimleri ile ilgili değil. PKK terör örgütü şöyle mi yapsın, böyle mi yapsın? Şu karar mı alınsın bu karar mı alınsın? Ne görüşülüyor? Bu ihtiyaç nereden çıkıyor? Ne gerekiyor ki Abdullah Öcalan ile görüşülüyor. Bunların açığa çıkarılması lazım." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun İmralı ile görüşme konusundaki 'Eğer bu tür temaslarda terörü bitirme ihtimali varsa elbette olabilir' sözlerinin hatırlatılıp, 'Bu durumda Kılıçdaroğlu ile çelişmiyor musunuz?' sorusuna Anadol, "Çelişki yok. Şimdi bu ölçüde bir görüşme varsa yani Abdullah Öcalan bir takım belgeler ortaya koydu bunun üzerine görüşmeler başladıysa... İmralı'nın yol haritası vardı. Sarı defter nerede? Hükümetin elinde. Açılım politikası ile birlikte oradaki görevlilere verdi. Herhalde o yol haritası hükümetin elinde. Türkiye, böyle bir noktaya geldiyse görüşelim. Geldi mi gelmedi mi? O defter kimin elinde? Görüştü mü görüşmedi mi? Hükümetten tıs yok. Hükümetin bunu aydınlatması gerekir." şeklinde cevapladı.