Başbakan yabancı elçilerle iftarda
AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı 4. Geleneksel İftar yemeğini medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile birlikte büyükelçilik temsilcilerine verdi. Başbakan Erdoğan iftar sonrası yabancı elçilere seslendi.
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, İsrail Büyükelçisi Gaby Levy'nin AK Parti Genel Merkezi'nde verilen iftar yemeğine davet edilmemesinin büyükelçinin şahsına yönelik değil, İsrail hükümetine yönelik sembolik bir tavır olduğunu söyledi.
AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı 4. Geleneksel İftar Yemeği'ne, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, birçok bakan ve milletvekili ile medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri, İsrail dışında tüm ülkelerin yabancı misyon şefleri ve farklı dinlerin cemaat önderleri katıldı.
LEVY NEDEN ÇAĞIRILMADI?
İftar yemeğine gelen davetlileri parti genel merkezi önünde karşılayan Ömer Çelik, gazetecilerin İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gabi Levy'nin davet edilmemesi ile ilgili sorularını da yanıtladı. Çelik, İsrail Büyükelçisi Levy'nin iftara davet edilmemesine ilişkin, "Konunun İsrail büyükelçisinin şahsı ile bir alakası yoktur. İsrail halkı ile bir alakası yoktur. İsrail devleti ile bir ilgisi yoktur. İsrail hükümetinin Mavi Marmara gemisine karşı gösterdiği saldırgan tutum, arkasından Türkiye'nin bu konudaki
taleplerine karşı olumsuz davranışları sebebiyle, İsrail hükümetinin bu tutumuna karşı eleştirel tavrımızı göstermek için davette bulunmadık" dedi.
İftar yemeğinin dostluk ve kardeşlik amacıyla düzenlendiği gerekçesiyle İsrail büyükelçisinin davet edilmemesini eleştirenlere de yanıt veren Çelik, "İftar davetinde Yahudiler var, Katolikler var. Müslümanlar var, haham başı burada, Musevi Cemaati Başkanı burada. Bu, tamamen İsrail Büyükelçisine yönelik sembolik bir şeydir. Onun ötesinde İsrail büyükelçisi veya halkı ile ilişkilendirilmesi söz konusu olamaz" diye konuştu.
Mavi Marmara ile ilgili Türkiye'de oluşturulacak olan soruşturma komisyonuna ilişkin bir soru üzerine de Çelik, esas odaklanılması gereken konunun Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği himayesinde kurulacak olan komisyon olduğunu söyledi. Çelik, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın açıklamalarına ilişkin bir soruya ise, "Her açıdan bu komisyonun güvenilirliğine gölge düşürmüş. Kesinlikle bu komisyonun şeffaf bir biçimde her türlü bilgiye erişecek ve her türlü insanı sorgulayacak bir şekilde çalışması gerekir. Ancak o zaman onun neticesinde çıkacak saygın bir karardan sonra Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi söz konu olabilir" karşılığını verdi.
SOFRADA NELER VARDI?
Öte yandan, iftarda davetlilere Ömer Çelik'in memleketi olan Adana'ya özgü yemekler ikram edildi. Menüde, 'Adana usulü analı-kızlı çorba, biber dolması, patlıcan dolması, yaprak sarma, su böreği, içli köfte, kuzu incik-pilav, demir hindi şerbeti, halka tatlı ve güllaç' yer aldı. Sanatçı Mercan Dede de davetlilere müzik ziyafeti sundu.
Başbakan Erdoğan, iftar yemeğinin ardından yaptığı konuşmada şunlara değindi:
"Türkiye'nin dış politika ekseni değişmemiştir. Türkiye'nin aynı şekilde yönünde rotasında da bir sapma asla söz konusu değildir. Sadece bölgemizde proaktif olmak kronik sorunları masaya yatırıp istişare yoluyla çözmek, diyaloğu, iletişimi her türlü sorunun yegane çözüm yöntemi olarak görmek durumundayız. AB'ye tam üyelik Türkiye'nin stratejik hedefidir. Bir devlet politikasıdır. Hükümetimiz bu stratejik ve tarihi hedefi gerçekleştirmek noktasında en kapsamlı ve en somut adımları atan hükümettir. AB'ye üyelik noktasında toplumumuzdaki en önde gelen heyecanın zaman zaman kaybolduğu bir gerçektir. Ancak kimi zaman toplumda görülen heyecan kaybı hükümetin kararlılığının azalmasından değil AB'nin Türkiye'ye yönelik tavırlarından kaynaklanmaktadır. "
"YÜZÜ BATIYA DÖNÜK TÜRKİYE SIRTINI DOĞUYA DÖNEMEZ"
Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda karşısına artık engeller çıkarılmaması gerektiğini belirterek, özellikle Kıbrıs sorununun kendi ekseninden çıkarılıp Türkiye'nin AB üyeliğine bir engel olarak konulduğunu söyledi. Adada 2010 yılı sonuna kadar kalıcı ve adil çözüm çağrısında bulunan Erdoğan, "Türkiye AB'den uzaklaşmıyor anayasa değişikliği örneğinde de görüldüğü gibi Türkiye AB ile bütünleşme yolunda karlılıkla ilerliyor. Yüzü batıya dönük olan Türkiye'nin sırtını doğuya dönmesi ısrarla bizden isteniyor. Böyle bir şeyi isteme hakkı da kimseye verilmiş bir hak değildir. Hükümet olarak biz dünyanın dört bir yanına yüzümüz açıktır, yüzümüz dönüktür. Gelişmiş ülkelerin sırtını döndüğü herhangi bir kıta var mı? Herhangi bir ülke var mı? Hepsiyle de irtibatları var. Türkiye'nin de dünyanın dört bir yanıyla tabi ki irtibatı olacak. Her ülkeyle görüşmenin gayreti içinde olacağız. Bundan kimsenin rahatsız olmaması lazım. Biz bir dünya devletiyiz kabile devleti değiliz" dedi.
"TALEPLERİMİZİN TAKİPÇİSİYİZ"
Erdoğan, İsrail Büyükelçisi Gaby Levy'nin davet edilmediği iftar yemeğinde, İsrail ile yaşanan diplomatik krize de göndermeler yaptı. Erdoğan, henüz yerine getirilmeyen taleplerin geçerliliğini koruduğunu belirterek, "İsrail hatasını kabul etmeli özür dilemeli ve tazminat ödemelidir. Bu şartlarımızın karşılanması için konunun takipçisi olmayı sürdüreceğiz" dedi.
"TERÖRE KARŞI SAMİMİYET BEKLİYORUZ"
Başbakan Erdoğan, büyükelçiler aracılığı ile ülkelerine terör konusunda mesajlar da gönderdi. Özellikle referandum sürecini baltalamak için son dönemde eylemlerin arttığına dikkat çeken Erdoğan, "Türkiye'nin güvenliğine ve istikrarına olduğu kadar bölgenin ve Avrupa'nın da güvenlik ve istikrarına kast eden terör örgütüne karşı tüm dostlarımızdan daha aktif ve daha samimi bir tutum sergilemelerini bekliyoruz. Bütün uyarılarımıza bütün delillerimize rağmen verdiğimiz belgelere bilgilere rağmen bazı ülkeler tarafından terör örgütüne karşı müsamaha gösterilmesi bizi gerçekten üzmektedir. Açık bir şekilde taşeron olarak kullanılan terör örgütüne karşı dayanışma beklediğimizi samimiyet beklediğimizi artık somut adımlar beklediğimiz hatırlatmakta fayda görüyorum" diye konuştu
Kaynak: İHA
AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı 4. Geleneksel İftar Yemeği'ne, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, birçok bakan ve milletvekili ile medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri, İsrail dışında tüm ülkelerin yabancı misyon şefleri ve farklı dinlerin cemaat önderleri katıldı.
LEVY NEDEN ÇAĞIRILMADI?
İftar yemeğine gelen davetlileri parti genel merkezi önünde karşılayan Ömer Çelik, gazetecilerin İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gabi Levy'nin davet edilmemesi ile ilgili sorularını da yanıtladı. Çelik, İsrail Büyükelçisi Levy'nin iftara davet edilmemesine ilişkin, "Konunun İsrail büyükelçisinin şahsı ile bir alakası yoktur. İsrail halkı ile bir alakası yoktur. İsrail devleti ile bir ilgisi yoktur. İsrail hükümetinin Mavi Marmara gemisine karşı gösterdiği saldırgan tutum, arkasından Türkiye'nin bu konudaki
taleplerine karşı olumsuz davranışları sebebiyle, İsrail hükümetinin bu tutumuna karşı eleştirel tavrımızı göstermek için davette bulunmadık" dedi.
İftar yemeğinin dostluk ve kardeşlik amacıyla düzenlendiği gerekçesiyle İsrail büyükelçisinin davet edilmemesini eleştirenlere de yanıt veren Çelik, "İftar davetinde Yahudiler var, Katolikler var. Müslümanlar var, haham başı burada, Musevi Cemaati Başkanı burada. Bu, tamamen İsrail Büyükelçisine yönelik sembolik bir şeydir. Onun ötesinde İsrail büyükelçisi veya halkı ile ilişkilendirilmesi söz konusu olamaz" diye konuştu.
Mavi Marmara ile ilgili Türkiye'de oluşturulacak olan soruşturma komisyonuna ilişkin bir soru üzerine de Çelik, esas odaklanılması gereken konunun Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği himayesinde kurulacak olan komisyon olduğunu söyledi. Çelik, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın açıklamalarına ilişkin bir soruya ise, "Her açıdan bu komisyonun güvenilirliğine gölge düşürmüş. Kesinlikle bu komisyonun şeffaf bir biçimde her türlü bilgiye erişecek ve her türlü insanı sorgulayacak bir şekilde çalışması gerekir. Ancak o zaman onun neticesinde çıkacak saygın bir karardan sonra Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi söz konu olabilir" karşılığını verdi.
SOFRADA NELER VARDI?
Öte yandan, iftarda davetlilere Ömer Çelik'in memleketi olan Adana'ya özgü yemekler ikram edildi. Menüde, 'Adana usulü analı-kızlı çorba, biber dolması, patlıcan dolması, yaprak sarma, su böreği, içli köfte, kuzu incik-pilav, demir hindi şerbeti, halka tatlı ve güllaç' yer aldı. Sanatçı Mercan Dede de davetlilere müzik ziyafeti sundu.
Başbakan Erdoğan, iftar yemeğinin ardından yaptığı konuşmada şunlara değindi:
"Türkiye'nin dış politika ekseni değişmemiştir. Türkiye'nin aynı şekilde yönünde rotasında da bir sapma asla söz konusu değildir. Sadece bölgemizde proaktif olmak kronik sorunları masaya yatırıp istişare yoluyla çözmek, diyaloğu, iletişimi her türlü sorunun yegane çözüm yöntemi olarak görmek durumundayız. AB'ye tam üyelik Türkiye'nin stratejik hedefidir. Bir devlet politikasıdır. Hükümetimiz bu stratejik ve tarihi hedefi gerçekleştirmek noktasında en kapsamlı ve en somut adımları atan hükümettir. AB'ye üyelik noktasında toplumumuzdaki en önde gelen heyecanın zaman zaman kaybolduğu bir gerçektir. Ancak kimi zaman toplumda görülen heyecan kaybı hükümetin kararlılığının azalmasından değil AB'nin Türkiye'ye yönelik tavırlarından kaynaklanmaktadır. "
"YÜZÜ BATIYA DÖNÜK TÜRKİYE SIRTINI DOĞUYA DÖNEMEZ"
Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda karşısına artık engeller çıkarılmaması gerektiğini belirterek, özellikle Kıbrıs sorununun kendi ekseninden çıkarılıp Türkiye'nin AB üyeliğine bir engel olarak konulduğunu söyledi. Adada 2010 yılı sonuna kadar kalıcı ve adil çözüm çağrısında bulunan Erdoğan, "Türkiye AB'den uzaklaşmıyor anayasa değişikliği örneğinde de görüldüğü gibi Türkiye AB ile bütünleşme yolunda karlılıkla ilerliyor. Yüzü batıya dönük olan Türkiye'nin sırtını doğuya dönmesi ısrarla bizden isteniyor. Böyle bir şeyi isteme hakkı da kimseye verilmiş bir hak değildir. Hükümet olarak biz dünyanın dört bir yanına yüzümüz açıktır, yüzümüz dönüktür. Gelişmiş ülkelerin sırtını döndüğü herhangi bir kıta var mı? Herhangi bir ülke var mı? Hepsiyle de irtibatları var. Türkiye'nin de dünyanın dört bir yanıyla tabi ki irtibatı olacak. Her ülkeyle görüşmenin gayreti içinde olacağız. Bundan kimsenin rahatsız olmaması lazım. Biz bir dünya devletiyiz kabile devleti değiliz" dedi.
"TALEPLERİMİZİN TAKİPÇİSİYİZ"
Erdoğan, İsrail Büyükelçisi Gaby Levy'nin davet edilmediği iftar yemeğinde, İsrail ile yaşanan diplomatik krize de göndermeler yaptı. Erdoğan, henüz yerine getirilmeyen taleplerin geçerliliğini koruduğunu belirterek, "İsrail hatasını kabul etmeli özür dilemeli ve tazminat ödemelidir. Bu şartlarımızın karşılanması için konunun takipçisi olmayı sürdüreceğiz" dedi.
"TERÖRE KARŞI SAMİMİYET BEKLİYORUZ"
Başbakan Erdoğan, büyükelçiler aracılığı ile ülkelerine terör konusunda mesajlar da gönderdi. Özellikle referandum sürecini baltalamak için son dönemde eylemlerin arttığına dikkat çeken Erdoğan, "Türkiye'nin güvenliğine ve istikrarına olduğu kadar bölgenin ve Avrupa'nın da güvenlik ve istikrarına kast eden terör örgütüne karşı tüm dostlarımızdan daha aktif ve daha samimi bir tutum sergilemelerini bekliyoruz. Bütün uyarılarımıza bütün delillerimize rağmen verdiğimiz belgelere bilgilere rağmen bazı ülkeler tarafından terör örgütüne karşı müsamaha gösterilmesi bizi gerçekten üzmektedir. Açık bir şekilde taşeron olarak kullanılan terör örgütüne karşı dayanışma beklediğimizi samimiyet beklediğimizi artık somut adımlar beklediğimiz hatırlatmakta fayda görüyorum" diye konuştu