Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Konukoğlu'nun Açıklaması
SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, başka ülkelerde cazip yatırım ortamları olmasına karşın kendilerinin buna yönelmediklerini belirterek, "Türkiye'de bu kadar işsiz varken başka ülkelere yatırım yapmak içime sinmiyor" dedi
SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, başka ülkelerde cazip yatırım ortamları olmasına karşın kendilerinin buna yönelmediklerini belirterek, "Türkiye'de bu kadar işsiz varken başka ülkelere yatırım yapmak içime sinmiyor" dedi.
Haber Türk Televizyonu'nda, "Sektör Dosyası" isimli programa katılan Konukoğlu, yatırım yapanlardan 10 yıla kadar vergi almayan ülkeler bulunduğunu ve kendilerine de bu yönde öneriler geldiğini anımsattı. "Ama hep şunu söyledim ve yine söylüyorum, Türkiye'de bu kadar işsiz varken, yatırım için başka ülkelere gitmek içime sinmiyor" diyen Konukoğlu, şöyle devam etti:
"Gidenlere de niye gittiniz demek durumunda değilim. Türkiye'de kazanılan paralarla başka ülkelerde yatırımı düşünmek dahi içime sinmiyor. Ama Türkiye'de yatırımlarımızı kesintiye uğratmadan sürdürüyoruz."
EKONOMİ İYİYE GİDİYOR
Geçen yıl, 2010'da ekonomide iyileşme sürecinin ivme kazanacağını söylediğini anlatan Konukoğlu, "2009 yılında görüşüm sorulduğunda, 'Krizi 100 üzerinden değerlendirirsek, 15 puanı bu yıl, 50 puanı 2010'da, kalan 35 puanı da 2011'in altıncı ayına kadar gider ve ekonomi düzlüğe çıkar' demiştim. Tahminlerimiz tuttu. Bugün rakamlara baktığımızda öyle de olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
Türkiye'de çok kriz yaşandığını ve bunun da tecrübesi ile Türkiye'nin krizden dünyada ilk çıkacak ülkelerden birisi olduğunun sürekli altını çizdiğini kaydeden Konukoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Öyle de oldu. Genel ekonomik duruma baktığımızda bugün Avrupa'daki sembol ülkelerden dahi daha iyi olduğumuzu görüyoruz. Türkiye kötümser yorumlara, beklentilere kulak asmadı ve yoluna devam etti. Daha da iyi olacağımız kanaatindeyim. Yılın ikinci altı ayında göstergeler ilk altı aydaki hızla gitmeyebilir ama tahminimde ısrarlıyım, 2011'in altıncı ayına kadar Türkiye eski parlak günlerine döner. Düşüş birden olur ama çıkış biraz yavaş gerçekleşir. Zaten anormal çıkışlar doğru değil ve kalıcı olumlu
sonuçlar da vermez. Kalıcı olan yavaş yavaş tırmanmamızdır. Önemli olan Türkiye'nin pozisyonunu kaybetmeden, bulunduğu yeri koruyarak ilerlemesidir. Bu anlamda iyi durumdayız, döviz hariç. İşsizliği önlemenin ve gelişmeyi sağlamanın yolu ihracatın artırılmasına bağlıdır. İşsizliğin bitirilmesi, üretimin ve ihracatın artırılması için döviz kuru dahil, her türlü önlemin alınması gerekir."
Türk Lirası'nın değerli olması dolayısıyla maliyetlerin yüksek olduğuna dikkati çeken Konukoğlu, YÖK'ün, sanayinin ara eleman sorununa çözüm bulacak önemleri almak gerektiğini bildirdi.
TEKSTİL DEĞERLENDİRMESİ
Tekstil sektörünün Türkiye için öneminin azalmadığını vurgulayan Konukoğlu, şunları kaydetti:
"Tekstil sektörünün gelişimine baktığımızda, İngiltere'de başlayan sürecin, Fransa ve İtalya'da devam ettiğini, Türkiye'nin de bu sürece dahil olduğunu görüyoruz. İngiltere ve Fransa'da pamuk üretimi yoktu. Ancak, Türkiye pamuk üreticisi bir ülke. Pamuk üretimi eskisi kadar olmayabilir ama üretici ülkeyiz. Türkiye'de tekstil sektöründe kaliteli üretim yapılıyor. Sektörde marka ülke haline geldik. Artık ucuz ve kalitesiz üretimle tekstil pazarında yer bulmamız söz konusu değil. Türk sanayicisi moda ve
marka ile kalitenin hüküm sürdüğü pazarlarda boy gösteriyor. Çin tekstilde artık Türkiye'ye zarar vermez. O dönem geride kaldı. Ayrıca Çin'de de giyim alışkanlığının değişmesine bağlı olarak tekstil ürünleri tüketimi artıyor."
YERLİ MALI KULLANIMI
Bir soru üzerine, Türkiye'de yerli malı kullanımına önem verilmesi gerektiğini ifade eden Konukoğu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Milletçe yerli malı kullanımına önem vermeliyiz. Bunu neden yapmamız gerektiği konusunda tüketicinin bilinçlendirilmesi gerekir. Yerli malı kullanımı amacıyla bir seferberlik ilan etmemizde yarar var. Tüketici, 'yerli malı kullanayım ki, çocuğum işsiz kalmamalı. Yerli malı kullanarak üretime ve istihdama katkı sağlamalıyım' demeli. Bunun için kamuoyunda bilinç oluşturulmalı."
(OÇ-HE-Y)
Haber Türk Televizyonu'nda, "Sektör Dosyası" isimli programa katılan Konukoğlu, yatırım yapanlardan 10 yıla kadar vergi almayan ülkeler bulunduğunu ve kendilerine de bu yönde öneriler geldiğini anımsattı. "Ama hep şunu söyledim ve yine söylüyorum, Türkiye'de bu kadar işsiz varken, yatırım için başka ülkelere gitmek içime sinmiyor" diyen Konukoğlu, şöyle devam etti:
"Gidenlere de niye gittiniz demek durumunda değilim. Türkiye'de kazanılan paralarla başka ülkelerde yatırımı düşünmek dahi içime sinmiyor. Ama Türkiye'de yatırımlarımızı kesintiye uğratmadan sürdürüyoruz."
EKONOMİ İYİYE GİDİYOR
Geçen yıl, 2010'da ekonomide iyileşme sürecinin ivme kazanacağını söylediğini anlatan Konukoğlu, "2009 yılında görüşüm sorulduğunda, 'Krizi 100 üzerinden değerlendirirsek, 15 puanı bu yıl, 50 puanı 2010'da, kalan 35 puanı da 2011'in altıncı ayına kadar gider ve ekonomi düzlüğe çıkar' demiştim. Tahminlerimiz tuttu. Bugün rakamlara baktığımızda öyle de olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
Türkiye'de çok kriz yaşandığını ve bunun da tecrübesi ile Türkiye'nin krizden dünyada ilk çıkacak ülkelerden birisi olduğunun sürekli altını çizdiğini kaydeden Konukoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Öyle de oldu. Genel ekonomik duruma baktığımızda bugün Avrupa'daki sembol ülkelerden dahi daha iyi olduğumuzu görüyoruz. Türkiye kötümser yorumlara, beklentilere kulak asmadı ve yoluna devam etti. Daha da iyi olacağımız kanaatindeyim. Yılın ikinci altı ayında göstergeler ilk altı aydaki hızla gitmeyebilir ama tahminimde ısrarlıyım, 2011'in altıncı ayına kadar Türkiye eski parlak günlerine döner. Düşüş birden olur ama çıkış biraz yavaş gerçekleşir. Zaten anormal çıkışlar doğru değil ve kalıcı olumlu
sonuçlar da vermez. Kalıcı olan yavaş yavaş tırmanmamızdır. Önemli olan Türkiye'nin pozisyonunu kaybetmeden, bulunduğu yeri koruyarak ilerlemesidir. Bu anlamda iyi durumdayız, döviz hariç. İşsizliği önlemenin ve gelişmeyi sağlamanın yolu ihracatın artırılmasına bağlıdır. İşsizliğin bitirilmesi, üretimin ve ihracatın artırılması için döviz kuru dahil, her türlü önlemin alınması gerekir."
Türk Lirası'nın değerli olması dolayısıyla maliyetlerin yüksek olduğuna dikkati çeken Konukoğlu, YÖK'ün, sanayinin ara eleman sorununa çözüm bulacak önemleri almak gerektiğini bildirdi.
TEKSTİL DEĞERLENDİRMESİ
Tekstil sektörünün Türkiye için öneminin azalmadığını vurgulayan Konukoğlu, şunları kaydetti:
"Tekstil sektörünün gelişimine baktığımızda, İngiltere'de başlayan sürecin, Fransa ve İtalya'da devam ettiğini, Türkiye'nin de bu sürece dahil olduğunu görüyoruz. İngiltere ve Fransa'da pamuk üretimi yoktu. Ancak, Türkiye pamuk üreticisi bir ülke. Pamuk üretimi eskisi kadar olmayabilir ama üretici ülkeyiz. Türkiye'de tekstil sektöründe kaliteli üretim yapılıyor. Sektörde marka ülke haline geldik. Artık ucuz ve kalitesiz üretimle tekstil pazarında yer bulmamız söz konusu değil. Türk sanayicisi moda ve
marka ile kalitenin hüküm sürdüğü pazarlarda boy gösteriyor. Çin tekstilde artık Türkiye'ye zarar vermez. O dönem geride kaldı. Ayrıca Çin'de de giyim alışkanlığının değişmesine bağlı olarak tekstil ürünleri tüketimi artıyor."
YERLİ MALI KULLANIMI
Bir soru üzerine, Türkiye'de yerli malı kullanımına önem verilmesi gerektiğini ifade eden Konukoğu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Milletçe yerli malı kullanımına önem vermeliyiz. Bunu neden yapmamız gerektiği konusunda tüketicinin bilinçlendirilmesi gerekir. Yerli malı kullanımı amacıyla bir seferberlik ilan etmemizde yarar var. Tüketici, 'yerli malı kullanayım ki, çocuğum işsiz kalmamalı. Yerli malı kullanarak üretime ve istihdama katkı sağlamalıyım' demeli. Bunun için kamuoyunda bilinç oluşturulmalı."
(OÇ-HE-Y)