Memur-sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Balyoz soruşturması kapsamında haklarında tutuklama kararı bulunanların teslim olmamasıyla ilgili olarak 'dalga geçiyorlar' değerlendirmesinde bulundu

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Balyoz soruşturması kapsamında haklarında tutuklama kararı bulunanların teslim olmamasıyla ilgili olarak 'dalga geçiyorlar' değerlendirmesinde bulundu. Gündoğdu, 12 Eylül'de hayır diyeceklere ise, gardiyanına aşık mahkum benzetmesi yaptı.
Memur-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri'nde toplandı. Toplu görüşmeler öncesi gerçekleşen toplantıda konuşan Gündoğdu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Balyoz soruşturmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Gündoğdu, terfi-tayin tartışmalarını şaşkınlıkla karşıladıklarını, kirliliğe bulaşmış olanların en kısa sürede görevden uzaklaştırılarak TSK'nın temizliğinin sağlanması gerektiğini söyledi. Gündoğdu, darbecilerin terfi ettirilmek yerine ordudan
temizlenmesi gerektiğini dile getirerek, haklarında tutuklama kararı bulunmasına rağmen, hukukla dalga geçen, hukuk tanımamazlık içeren davranışlarını da ibretle izlediklerini ifade etti. Türkiye'nin önündeki engellerden birinin de darbe Anayasası olduğunu vurgulayan Gündoğdu, mevcut anayasanın çelişkilerle dolu olduğunu söyledi. Gündoğdu, "1960 ve 1980 ihtilallerinin gerekçesini oluşturan, demokrasinin yolunu tıkayan 35. maddenin topyekün kaldırılmasını istiyoruz. Siyasi partiler samimi ise, TSK İç Hizmet
Kanunu'nun 35. maddesinde yapılacak değişiklikle yetinilmemeli, TBMM İç Tüzüğü de yeni ve demokratik bir anlayışla ele alınmalıdır. Demokrasinin önündeki bu ve benzeri engellerin kaldırılmasına yönelik bir demokratikleşme paketi hazırlanırsa Memur-Sen olarak, bu paketi sonuna kadar destekleriz ve arkasında oluruz" dedi.
Türkiye'deki hukuk sorununa da dikkat çeken Gündoğdu, 411 milletvekili iradesinin 7 yargıç eliyle yok sayılmasının anlaşılır olmadığını da belirterek, bu garabetlerin sona erdirilmesini istedi. Memur-Sen'in iktidara yakınlık sebebiyle büyüdüğü iddialarına sert cevap veren Ahmet Gündoğdu, sendika yasasının çıktığı Anasol-M hükümeti döneminde, bir yılda 360 bin üyeye ulaşanların, bakanlar eliyle üye formu taşıyanların, Memur-Sen'in 9 yılda geldiği noktayı hazmedemeyip, hezeyanda bulunduklarını vurguladı.
Gündoğdu, Türkiye'de bir yandaşlık olduğunu bunun ise Kamu-Sen ve KESK'in illagal terör örgütleriyle yandaşlıkları olduğunu savundu.
12 Eylül mağdurlarına, gardiyanına aşık mahkum benzetmesinde bulunan Gündoğdu, 12 Eylül'le hesaplaşacağız diyenlerin referandumda 'hayır' diyecek olmalarını anlamakta zorlandıklarını kaydetti. Referandumda ne tür karar vereceğini kamuoyuna açıklamakta zorlanan memur sendikaları konfederasyonu bulunduğunu da söyleyen Gündoğdu, "Siz 'evet' diyemezsiniz. Siz ışıktan korkuyorsunuz. 13 Eylül sabahı güneş doğacak ve ışıktan korkan yarasaların işi bitecek" dedi.
Sultan 2. Abdülhamit'in bir sözüyle, 'evet' ve 'hayır'cıları değerlendiren Gündoğdu, "Büyük Sultan diyor ki; bir şey yapacağım zaman, İngiltere ve Rus büyükelçisine soruyorum, onlar ne diyorsa, ben tersini yapıyordum. Referandumda da, kimlerin 'hayır' dediğine bakmak lazım. Ergenekoncuların, YARSAV'cıların hayır dediği bir icraat, millet-devlet menfaatinedir. Biz de Evet diyoruz" şeklinde konuştu.
Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi halinde, hükümetin toplu görüşme masasında alınan kararların Bakanlar Kurulu tarafından değişikliğe uğratılmadan yürürlüğe koyması çağrısında bulundu. Anayasa değişikliğinin bir eksik ayağının da memurlara uygulanan siyaset yasağının kaldırılmaması ve grev hakkının verilmemesi olduğunu da ifade eden Gündoğdu, "13 Eylül'den itibaren de topyekün anayasa değişikliği istiyoruz. Siyaset ve grev hakkı önemli bir eksiklik. Siyaset hakkını önemsiyoruz" dedi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, konuşmasının sonunda, anayasa değişikliği konusunda dört kesim bulunduğuna da dikkat çekerek, "Birincisi evetçiler, Türkiye'nin geleceğinin aydınlık olmasını isteyenler, ikincisi hayırcılar, üçüncüsü boykotçular, dördüncüsü renksizler. Evetçilerin işi çok kolay, çünkü evet demeleri için yüzlerce sebep var. Hayırcılar çelişki içerisindeler" şeklinde konuştu.