İşgalci durumuna düşen köylüler referandum gününü bekliyor

Muğla'nın Sultaniye köyünde denize girmek ev yapmak yasak. Köyün giriş ve çıkışlarında 'Askeri bölge.. Özel ve resmi araçlı sivillerin girmesi yasak...' gibi levhalar 'İşgalci' köylüleri canından bezdirdi.

Muğla'nın Köyceğiz ilçesine bağlı 49 haneli 200 yıllık Sultaniye köyünün Büyük Karaağaç mahallesi 1985'te birinci derece askeri bölge ilan edilmesiyle halk kendi topraklarında "İşgalci" durumuna düştüklerini açıkladı.

Ev yapmanın ve denize girmenin yasak olduğu köyde, vatandaşlar duruma isyan ettiler. Konuyu TBMM gündemine de taşıyan vatandaşlar, 12 Eylül'deki Anayasa referandumunun kendileri için bir umut olduğunu düşünüyorlar.

Köy sakinleri referandumda fire vermeyeceklerini iddia ediyorlar.

Köye 5 kilometre mesafeye askeri kamp yapıldıktan sonra giriş çıkışlarına güvenlik gerekçesiyle, "Birinci derece askeri yasak bölgedir. Yol boyuncu durmak, park etmek, yetki verilmiş resmi araçlar dışında, özel ve resmi araçlarla yayaların girmesi yasaktır" yazılı levhalar konuldu.

'İşgalci' olarak nitelendirildiklerini ileri süren köylülerin köyü boşaltmaları istendi. Bölgede ev yapmak, denize girmek ve hatta balık tutmak bile yasaklandı. 25 yıldır işgalci muamelesi görerek, kendi köylerinde esir hayatı yaşadıklarını ileri süren köylüler, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve ilgili bakanlıklardan sonra konuyu TBMM'ye taşıdı.

Köy sakinleri, evlerinin Aksaz Deniz Üs Komutanlığı tarafından güvenlik gerekçesiyle boşaltılmak istenmesine karşı yıllarca mücadele verdi. Pek çok kuruma başvuran köylüler, son olarak TBMM Dilekçe Komisyonu'na, TBMM'nin bir komisyon kurarak köyde inceleme yapılmasını ve uğranılan haksızlığın tespit edilmesini istedi.

Köylüler, başvuru dilekçesinde şu görüşleri dile getirdi:

"1982 yılında Kenan Evren Paşa arazilerin tapulu olup olmadığını, eski veya yeni olduğunu hiç dikkate almadan (köy arazisini) Milli Savunma Bakanlığı'na teslim etmiş, bir de Bakanlar Kurulu kararı aldırtmıştır. Sayın büyüklerimiz, nasıl suç işleyen görevliler varsa, burada da çıkar peşinde olanlar var. Bunların araştırılmasını istiyoruz" Dilekçede, arazilerin 'güvenlik' gerekçesiyle köylülerin elinden alınmak istendiği, ancak bölgeye askeri tesis adı altında tatil köyleri yapıldığı da ileri sürüldü.

SAYIŞTAY İNCELEME YAPTI


TBMM Dilekçe Komisyonu, konuyla ilgili Milli Savunma ve Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan aldığı bilgilerden tatmin olmadı. Sayıştay'ın bölgede bir inceleme yapması, çalışmaların bu inceleme doğrultusunda devam etmesi kararlaştırıldı. Bir ay önce köye gelen Sayıştay üyeleri köylülerle görüştü. Bölgedeki arazilerin tapuları, evlerin, yolların ve camilerin ne zaman yapıldığı, orman durumu ve bölgedeki mezarları incelediler. Köylüler şimdi Sayıştay raporunu bekliyorlar.

Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin ile yüz yüze görüşerek dilekçelerini veren köy sakinleri, Sayıştay raporu doğrultusunda kurulacak olan Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile Orman Genel Müdürlüğü üyelerinin yer alacağı komisyonun kararını bekleyecek.

REFERANDUMDA FİRE VERMEYECEKLER

Anayasa değişikliğini destekleyen köy sakinleri, referandumda fire vermeyeceklerini iddia ettiler.

12 Eylül'den sonra Kenan Evren'in 'Askeri alan' ilan ettiği köyün sakinleri darbecilere yargı yolunu açan anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılmasını da sabırsızlıkla bekliyor. Anayasa değişikliği yürürlüğe girer girmez Evren'e dava açacaklarını belirten köylüler, referanduma gidilmesi halinde fire vermeyeceklerini öne sürdüler.

200 yıllık köylerinde 25 yıldan bu yana işgalci muamelesi gördüklerini anlatan köy sakinleri, "Ev yapmak, denize girmek, hatta balık tutmak bile yasak. Bu yasaklar nedeniyle binlerce lira ceza ödemek zorunda kaldık. Geçen Mart ayında Güney Deniz Saha Komutanlığı aracılığıyla "26 Mart tarihine kadar evlerinizi boşaltın" tebligatı aldık. Köyümüzden kopmak istemiyoruz. 200 yıllık köyün toprakları 25 yıl önce askeri alana dahil edildi. Burada işgalci gibi gösteriliyoruz. Biz işgalci değiliz. Bizim dedelerimiz Çanakkale'de şehit oldular. Mezarları burada. İnceleme yapılsın, karar verilsin. Köyümüzde rahatça yaşamak istiyoruz" dediler.

Sultaniye köyü sakinlerinin sorunun çözmek amacıyla çalışmalar yaptıklarını belirten AK Parti Muğla Milletvekili Dr. Mehmet Nil Hıdır, "Köyün bugün bu halde olmasının sebebi 1946 yılında yapılan kadastro çalışmalarında, burasının unutulmuş olmasıdır. Köyde yaşayan vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi için TBMM Başkanımız Sayın Mehmet Ali Şahin'e dilekçe verdik. Dilekçe komisyona havale edildi. Komisyon da Sayıştay kararıyla tespit yapılmasına karar verdi. Sayıştay denetçileri, köyde araştırmalarını tamamladı. Köyün geçmişine ilişkin mezar taşları, tapu kayıtları incelendi. Bundan sonra yapılacak çalışmalarda Sayıştay denetçilerinin vereceği karar önemli rol oynayacak.
 
Eğer olumsuz karar çıkarsa asker köylülere yer göstererek konut yapmalıdır. Asker bizim askerimiz, ancak köylü de bizim köylümüz. Askerlerin vatandaşlarımıza 'işgalci' gözüyle bakması son derece yanlıştır. Bu köylülerimizin ataları kurtuluş savaşında şehit vermiş ve bu şehitlerin mezarları bu köyde bulunmaktadır. Orman ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü köylülerimize yeni bir yerleşim alanı gösterebilir. Burada orman kanunun 2/A maddesi uygulanabilir".


(haber7)