KOBİDER: HES karşıtları derelerin akarını değil, kendi akarlarını düşünüyorlar

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, doğanın tahrip edildiği iddiasıyla enerji yatırımlarına karşı ç

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, doğanın tahrip edildiği iddiasıyla enerji yatırımlarına karşı çıkan çevrelerden şikâyet etti. Özgenç, "Doğu Karadeniz'de artan Hidroelektrik Santralleri (HES) ve baraj projelerini protesto eden gruplar, derelerin akarını değil de kendi akarlarını düşünüyorlar." dedi.

HES'lerin protestocular tarafından ülkeye ve ülke insanına faydalarının göz önüne alınmadığından yakınan KOBİDER Başkanı, şunları kaydetti:

"Elektrik kesintileri yaşandığı zaman dönemin hükümetlerini topa tuttuğumuz günleri unutmayalım. Doğa katlediliyor bahanesiyle 'Vadime dokunma, dereme dokunma.' diyip sonra da ışığı yakıp aydınlanacaksın, elektrik sayesinde ısınacaksın sanki bunlardan hiç faydalanmıyormuş gibi bir de tüm bunların üretimine karşı olacaksın, bu ne yaman bir çelişkidir.

Dünya üzerindeki tüm insanlığın ortak önem arz eden kaynaklarından biri su, diğeri ise elektriktir. Ülkelerin gelişmişliğindeki artış doğal olarak elektriğe olan talebi de körüklemekte bunun sonucunda da istekleri karşılayacak arzda sıkıntılar meydana gelmektedir. Tüm ülkeler kendi adına bu sıkıntıyı dindirecek bir takım politikalar geliştirmekte ve hayata geçirmektedir. Ülkemizde de bu konuda birtakım çalışmalara adım atılmakta ancak belli kesimlerce bu süreç baltalanmaktadır. Bizler toplumdaki bireyler olarak kendimize düşen sorumluluğu yerine getirmeli, ülke menfaatine yapılan çalışmaları büyük bir duyarlılıkla desteklemeliyiz. Ancak böyle yapılması durumunda ülkenin kalkınması gerçekleşir. Tüm bunları hatırladığımızda akıllara bu zihniyetin yarın rüzgar ve güneş tarlalarından enerji üretimine de hayır diyecekleri geliyor."

Nurettin Özgenç, ülkelerin gelişmişliğinin elektrik tüketimiyle orantılandığına işaret ederken; "Maalesef Türkiye'nin gelişmiş ülkelerle yanı seviyede olduğunu söylemek mümkün değil. Kişi başına elektrik tüketimi dünya ülkelerinin oldukça altında olan Türkiye'de enerji açığını kapatmanın yolları nihayet yeni yeni aranmaya başlanıyor. Dünya ülkelerine kıyasla en pahalı elektriği kullanan, ülkemizin sanayisi ve KOBİ'leridir. Elektriğin bu denli pahalı kullanılması, bununla beraber üretilen ve satılan ürünlerin pahalılaşmasına neden olmaktadır. Türkiye'nin enerji konusunda dışa bağımlılığını önlemenin yolu kendi elektriğini üretmesinden geçer. Bu konuda nükleer santrallere yönelik yatırımların önlenmesi yerine destek olunmalıdır. Enerji santrallerinin kurulmasına karşı olanların arkasında Türkiye'nin kalkınmasını istemeyen yabancı güçlerin olduğu kanaatindeyiz." ifadelerini kullandı.

Akarsu ve derelerin kurutulmasına kendilerinin de razı olmadığını vurgulayan Başkan Özgenç, şöyle devam etti:

"Yeşilliğe, sulara ve burada yaşayan bütün canlılara zarar verebilecek her türlü projeye karşı çıkmak KOBİDER olarak bizim asli görevimiz. 7O'li yıllarda ulaşım sorununun çözülmesi için köprülerin yapımına başlanmıştı. Türkiye'nin kalkınmasını istemeyen kesimlerce ikinci köprüye karşı çıkılmıştı. Şimdi de aynı şeyin üçüncü köprünün yapımına ve Türkiye'nin öncelikle odaklanmış olduğu Mersin'de Akkuyu santraline Sinop'taki nükleer santral projesine yapıldığını görüyoruz. İlle de karşı olmak için karşı olunmamalı. Hayata geçirilmiş ve geçirilmesi planlanan tüm gelişmelere at gözlükleriyle değil de geniş bir perspektifle bakılmalı ki insanın ufku açılsın.

'Özelleştirme yaptırmam', 'Nükleer santrale ve köprüye hayır' mantığıyla hareket eden zihniyet yani aslında kamu arazilerini işgal edenler, kendi arsa ve arazilerini koruyabilmek için çevreci kesilirler. Bulundukları bölgenin kalkınıp modern hale getirilmesine "mahalleme dokunma diye" karşı çıkarlar. Örneğin; İstanbul Armutlu'dan geçen Fatih Sultan Mehmet köprüsüne karşı 'hayır' kampanyaları açılmıştı. İstanbul'un göbeğinde gecekondu rantının sürmesi için kentsel dönüşüme de 'hayır' deniliyor. Doğu Karadeniz'de yapımına başlanan HES çevrecilerin engellemeleri yüzünden arzu edilen kapasiteye bir türlü ulaşamamıştır. Doğu Karadenizin kalkınmasında faydası olacağı bilinen bu yatırımlar körü körüne engelleniyor. KOBİ'lerimiz bölgeye yatırım yapmak için yenilenebilir enerji kaynaklarının peşinde mücadele ederken bu tür anlamsız karşı çıkışlarla şevkleri kırılmamalıdır."

Başkan Nihat Özgenç, enerji üretme amaçlı barajların ve HES'lerin önünün açılmasını istedi. "Baraj ve HES'lerde doğaya zarar vermeyecek temiz enerji üretilmeli." diyen Nurettin Özgenç, vadiler, dereler ve bozulan ekolojik dengeler aslına uygun hale getirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.