Mahkeme, Başbakan Erdoğan'ın telefonu ile ilgili dinleme kararı olup olmadığını sordu
Islak imzalı belge davasında Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın kullandığı telefonun dinlenmesiyle ilgili mahkeme kararı olup olmadığı sordu. Erdoğan ile
Islak imzalı belge davasında mahkeme alınan ara kararları açıkladı. Buna göre, dosyada yer alan ve suç konusu olduğu belirtilen Başbakan Erdoğan ile eski KKTC Cumhurbaşkanı Talat arasında geçen bir telefon görüşmesinin dinlenmesi hakkında mahkeme kararı olup olmadığının sorulmasına karar verildi. Mahkeme kararında, "Görüşme sırasında Başbakan tarafından kullanılan telefon numarasının bildirilmesi için Başbakanlık makamına yazı yazılmasına, cevap geldiğinde bu telefon ile ilgili olarak telefon şirketine bu telefon ile ilgili alınmış bir dinleme kararı olup olmadığı, bu telefonun dinlenip dinlenilmediğine ilişkin kurumda herhangi bir bilginin olup olmadığının sorulmasına" denildi.
Mahkeme, söz konusu ses kaydını yayınlayan Aydınlık dergisi yetkililerinin bu kaydın flaş bellek ile binanın güvenliğinde bulunan kişiye teslim edildiğini belirtmeleri üzerine 17 Eylül 2009 tarihinde kamera kaydının yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ilgili kamera kaydının istenilmesine karar verdi.
Davanın sanıklarından Bedrettin Dalan'a kaçmasını söylediği iddia edilen yine dava sanıklarından MİT'çi Özel Yılmaz'ın Dalan'ın oğlu Barış Dalan ve İlhami Ümit Handan ile MİT İstanbul Bölge Başkanlığı Sosyal Tesisleri'nde yaptığı görüşmeyi kuruma bildirdiği ve görüşme sonrası rapor tuttuğunu belirtmesi üzerine ilgili kayıtların MİT Müsteşarlığından istenmesi kararlaştırıldı.
Ergenekon savcılarından Zekeriya Öz ile MİT Müsteşarının görüşme yaptığı, ikilinin 'İlhami Ümit Handan bizim eleman, müsteşar ricası' şeklindeki iddia ile ilgili olarak görüştükleri iddiasının doğru olup olmadığı ve bu konuda görüşme yapılıp yapılmadığının MİT Müsteşarlığı'na sorulmasına karar verildi.
Mahkeme, AK Partili Hüseyin Çelik'in avukatı Mehmet Fuat Aksoy'un davaya katılma dilekçesini de değerlendirerek müşteki Çelik'in suçtan zarar görme ihtimali bulunduğundan müdahillik talebinin kabulüne hükmetti. Mahkeme ayrıca 'İrtica ile mücadele eylem planı' adlı belge ile 'İzmir'de bize yardımcı olacaklar' adlı belgeler üzerinde neden parmak izi incelemesi yapılmadığının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve Emniyet Müdürlüğü'ne sorulmasına karar verdi.
Davada 4'ü tutuklu 7 sanık yargılanıyor.