(özel Haber) - Kıbrıs'ta Yaşanan Gelişmeler

Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Genel Başkanı Vural Türkmen, Rumların gözünün yıllardan beri Kuzey Kıbrıs'ta olduğunu ve burayı Yunanistan'a bağlama çabası içinde olduklarını iddia ederek, buna asla izin vermeyeceklerini söyledi

Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Genel Başkanı Vural Türkmen, Rumların gözünün yıllardan beri Kuzey Kıbrıs'ta olduğunu ve burayı Yunanistan'a bağlama çabası içinde olduklarını iddia ederek, buna asla izin vermeyeceklerini söyledi. Başkalarının işine karışmadıkları gibi kendi iç işlerine karışılmasını da asla istemediklerini vurgulayan Türkmen, sorunun çözümü noktasında Türkiye ya da Yunanistan'a dayatma yapılmasını doğru bulmadıklarını, herkesin konuya gönüllü yaklaşması ve bir beklenti
içinde olmaması gerektiğini söyledi.
Adada yaşanan sorunun temelinde; Kıbrıs Rum kesiminin gözünü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) topraklarına dikmiş olmasının yattığını savunan Türkmen, kendilerinin Güney Kıbrıs'ın işine karışmadıkları gibi aynı şekilde kendi iç işlerine müdahale edilmesine de asla müsaade etmeyeceklerinin altını çizdi. Türkmen, "Biz diyor ki; 'Biz burada varız, siz de güneyde varsınız. Siz kendi hayatınıza, biz de kendi hayatımıza bakalım.' Ancak ne yazık ki Rumlar, 1950 yılından bu yana gözlerini bizim
topraklarımıza dikmiş. Biz de onlara; 'Durun bakalım, böyle şey olmaz. Eğer Kıbrıs'ta siz varsanız, biz de varız' diyoruz. Rumlar, bizi bu adadan yok etmek için yıllardır çaba harcıyor. 1978'den bu yana buradaki Rum halkı, KKTC'yi Yunanistan'a bağlamak ve buradaki Türk halkını da yok etmek istiyor" dedi.
Böylesi bir durumu kabul etmelerinin mümkün olmadığını ifade eden Vural Türkmen, bu noktada da adada yaşanan sorunun kendisine göre; Kıbrıslı Rumların, Kıbrıs'ta yaşayan Müslümanları yok etme çabası olduğunu iddia ederek, kendilerinin de buna karşı dimdik ayakta durduklarını kaydetti. Sorunun aşılabilmesi noktasında iki ülke arasında basit bir anlaşma yapılarak, her iki ülkenin de birbirine 'komşu' olup, yine birbirinin iç işlerine karışmadan varlıklarını sürdürebileceğini anlatan Türkmen, Avrupa'da ve
dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi Kıbrıs Rum Kesimi ile KKTC arasında ticari, ekonomik ve sosyal ilişkilerin geliştirilebileceğini anlattı.

"KIBRIS, HİÇBİR ZAMAN TÜRKİYE'NİN ÖNÜNDE ENGEL OLAMAZ"
'Kıbrıs Sorunu'nun, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik sürecinde hep bir 'engel' olarak çıkartılmasının kendisine hatırlatılarak yöneltilen 'Kıbrıs, uluslararası politikaya malzeme mi ediliyor' sorusuna Türkmen, şu yanıtı verdi:
"Kıbrıs, hiçbir zaman Türkiye'nin önünde engel olmaz ve olamaz da. Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde Kıbrıs'ın öne sürülmesine yönelik çabalarsa; Anavatan'dan bir şeyler kopartabilmenin çabasıdır. Biz buna karşıyız. Eğer sorun çözülmek isteniyorsa, buna herkes gönüllü olarak yaklaşmalı. Türkiye'ye ya da Yunanistan'a baskı yapılarak bu sorun çözülmez."
Tavizkar bir tutum sergilenmesi durumunda dışarıdan gelen baskıların da artacağına işaret eden Vural Türkmen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın; "Dik olalım ama dikleşmeyelim" şeklindeki sözünü hatırlatarak, kendilerinin de dik durmak ancak dikleşmek istemediklerini ve hiç kimseyle de herhangi bir kavgaları da olmadığını söyledi. KKTC'yi sonuna kadar yaşatma kararlılığı içinde olduklarını ifade eden Türkmen, yıllarca Rumlar'ın topraklarını ele geçirme emellerinin karşısında durduklarını, kendilerine
yönelik saldırılar karşısında da asla yılmadıklarını ve bundan sonra da yılmayacaklarını vurguladı.

"TÜRKİYE KKTC'NİN KURULUŞUNDAN BERİ BİZE HER KONUDA YARDIMCI OLDU"
KKTC'de yapılan son milletvekili seçimlerini de değerlendiren Türkmen, "Bu seçimler, Kıbrıs halkının egemenlikten yana olduğunu ortaya koymuştur. Bu iradeyi savunan parti, tek başına iktidar olduğu gibi yine bu iradeden yana bir duruş sergileyen Sayın Derviş Eroğlu da KKTC Cumhurbaşkanı olmuştur. Dolayısıyla Kıbrıs Türk halkı iradesini; KKTC'nin yaşatılması yönünde koymuştur" şeklinde konuştu.
Kıbrıs Rum Kesimi'nin, KKTC üzerindeki emellerinden vazgeçebilmesi noktasında demokrasiden taraf olan ülkelerin, sorunun çözümü noktasında da gönüllü olması gerektiğini kaydeden Türkmen, 'iki egemen devlet' olarak Kıbrıs'ta birlikte yaşayabileceklerini dile getirdi.
Başbakan Erdoğan tarafından, 11 yıldır gündemde olan Türkiye'den boru hatlarıyla KKTC'ye su taşınması projesinde imza aşamasına gelindiği, bunun yanında yine deniz altı kablosuyla adaya elektrik verilmesi yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Türkmen, su ve enerji olmadan gelişimin de olamayacağını kaydetti. Türkmen, konuşmasını da şöyle sürdürdü:
"KKTC'nin kuruluşundan bu yana Anavatan Türkiye, başta ekonomik ve sosyal konular olmak üzere bize her konuda yardımcı olmuştur. Geçmişteki yaklaşımları, şimdiki hükümetten de görebilmenin haklı mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah bu işbirliği ve kucaklaşma daha da gelişerek sürecektir."