Iğdır'da İlginç Bir Tapu Anlaşmazlığı

Iğdır'ın Karakoyunlu ilçesine bağlı Kerimbeyli köyünde yaşayan ve tapularında birbirlerine hissedar oldukları arazileri ile ilgili büyük sıkıntı yaşayan köylüler, yapılacak tarım reformu ile sorunun giderilmesini istiyorlar

Iğdır'da İlginç Bir Tapu Anlaşmazlığı
Iğdır'ın Karakoyunlu ilçesine bağlı Kerimbeyli köyünde yaşayan ve tapularında birbirlerine hissedar oldukları arazileri ile ilgili büyük sıkıntı yaşayan köylüler, yapılacak tarım reformu ile sorunun giderilmesini istiyorlar.
Kerimbeyli köylüleri, 27 bin dönümlük arazilerinin 84 parsellik hisseli tapu olmasından dolayı arazi paylaşımında sorun yaşıyorlar. Köylüler, tapuları olduğu halde arazilerinin yerinde belirsizlik olduğundan, kimsenin hangi arazi kullanacağını bilmediğinden, sürekli tartışmalar yaşandığını belirttiler. Kendisine babadan kalma 250 dönüm arazi kaldığını belirten köy sakini Bahri Gölal, arazisinin işgal edilmesi soncunda elinde sadece 50 dönüm yer kaldığını söyledi. Gölal; "Bizim köydeki arazide herkesin tapusu birbirine hisseli. Ben şimdi burada hiçbir hak iddia edemiyorum. Çünkü mahkemeye gittiğimde adamında benim arazim üzerinde hak iddia etme hakkı var. Adamın 5 dönüm yeri varsa bile benim arazimde 50 dönüm arsa kullanabiliyor. Bu yüzden hiçbir hak iddia edemiyorum" dedi.

- KÖYLÜLER ARAZİLERİNİN BAŞINDA NÖBET TUTMAK ZORUNDA KALIYORLAR
Kerimbeyli köylüler, arsalarında ev yapamadıklarını, hatta bir fidan bile dikmeye gerçekleştirme durumunda bile tedirgin oldukları ifade ettiler. Terörden dolayı köyü terk etmek zorunda kaldığını ve birkaç yıl Erzincan'da yaşadıktan sonra tekrar köye döndüğünü anlatan Bahri Gölal; "Arazimin başına geldiğimde ektiğim ağaçlar kesilmiş ve satılmış olduğu gördüm. Bununla ilgili hiçbir şikayetten bulunamadım. Kanunen hiçbir hak iddia edemezdim. Çünkü bütün köylü bir birinin arazisinde hak sahibidir" şeklinde konuştu.
Yıkılan evinin önünde duran ve tahmini arazisini gösteren Mirze Çiçek ise; "Büyüdüğüm baba ocağım gördüğünüz gibi yıkılmış. Ben evimi tamir edemiyorum. Çünkü bırakın tamir etmeyi, farklı bir ev yapsam köyümden herhangi birisi gelip 'Hisseli arazim üzerinde yapılmış' diyerek hak iddia eder. Bu yüzden köyümüzde herkes kendi sahiplendiği tarla başında ev yapmış. Yani anlayacağınız, bir bekçi gibi tarlanın başında bekliyoruz" dedi.

- BİLGE KÖY GİBİ KATLİAM YAŞANMASINDAN KORKULUYOR
Köylüler, sık sık arazi üzerinde kavga çıktığını, yetkililerin bir an önce bu durma el atması gerektiği savundular.
Mardin'in Bilge köyde yapılan katliamı hatırlatan Şükrü Kum isimli arazi sahibi konuşmasında, köylerinde arazi yüzünden çok kavga çıktığını söyledi. Kum; "Köylerine çok yakın olan Taşburun Jandarma Karakolu yetkililerin de bildiği gibi her yıl bu arazi nedeniyle kavga çıkmaktadır. Amca yiyen ile kardeş kardeş ile hep sürekli tartışma içersinde. Bazen büyük kavgalarda çıkıyor. Herkes bıkmış artık. Biraz dişli olan istediği kadar araziyi işgal edebiliyor. Biz kendimizi devletten üstün görmediğimiz için, sadece sonucu bekliyoruz. Ama bu soruna devlet el atmasa olası büyük bir olay çıkabilir" dedi.

- TOPRAKLARI BEŞ YILDIR HAZİNE İLE DAVALIK
Kerimbeyli köylüler, dedelerinden kalan arazilerini 1992 yılında tapularının hak kazandıklarını, fakat 2004 yılında hazine tarafından komşu köylerine giden patika yolun tahrip edildiğinden, arazinin bin 500 dekarlık olan 1 parselden usulsüzlük olduğu gerekçesiyle açılan davadan dolayı sorunlarının çözülmediğini kaydettiler.
150- 200 yıllık dede topraklarının 5 yıldır hazinenin açtığı davadan dolayı bir türlü reform gelmediği ifade eden Hüseyin Kum; "Yakın komşumuz olan Cennetabat köyüne giden patika yol tahrip olmamasından arazi ölçümünden 1 parselin ölçümünden usulsüzlük olduğu iddiasıyla dava açıldı. Bu yüzden mahkeme takibi olduğundan, arazimizin üzerinden hiçbir yasal işlem yapılamıyor. Benim dedem 4 yıl askerlik yaptı. Yırtık çarıkla, kokmuş bir parça peksimetle Ermeni ile savaşarak bu toprakları savundu. Bu topraklar yaklaşık 150 yıldır bizlere aittir " dedi.
Şükrü Kum ise, "Dedelerimiz bir süre bölgeyi terk etmek zorunda kalmışlar. Fakat 1936 yılında köylerine geri dönüş yapmışlar. Devlet, geri dönen dedelerimize 800 lira yardım parası da bulunmuş. 1992 Yılında mahkemeyi kazandık ve yüksek yargının onayıyla tapularımızı aldık. Burada 180 hanenin hissesi var. Devlet buraya müfettiş göndersin ve bu sorunu en kısa zaman da çözsün. Biz de arazimizi istediğimiz gibi işletelim" diye konuştu.
Kerimbeyli köyü doğumlu 90 yaşındaki Mecit Cur ise nüfus cüzdanını göstererek; "Benim babam burada yatıyor. Ben bu köyde doğdum. Ben kendimi bildim bileli bu topraklar bizimdir. Bir an önce reform getirilsin, herkes hakkı olan araziyi bir sorun yaşanmadan sahip çıksın" şeklinde konuştu.
Mirza Çiçek ise arazisinin mahkemelik ve hisseli olduğundan doğudan gelir yardımı alamadığı, yetiştirdikleri ürünlerinin sigortasını yapamadığı ifade etti. Çiçek; "Her hangi aşırı yağış, dolu ve sel felaketi olması durumunda sonucuna katlanmak zorundayız. Ne kredi çekebiliyoruz, ne arazimiz satabiliyoruz, ne de kiraya verebiliyoruz" dedi.