6. Uluslararası Van Gölü Havzası Sempozyumu
Van'ın Erciş ilçesinde devam eden 'İnci Kefali Balık Göçü Kültür-Sanat Festivali' kapsamında düzenlenen '6
Van'ın Erciş ilçesinde devam eden 'İnci Kefali Balık Göçü Kültür-Sanat Festivali' kapsamında düzenlenen '6. Uluslararası Van Gölü Havzası Sempozyumu' Erciş Belediye Başkanlığı Meclis Salonu'nda başladı.
Van Valiliği, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Erciş Kaymakamlığı, Erciş Belediyesi Erciş Meslek Yüksek Okulu ile Türk Mühendis Mimar Odası Birliği (TMMOB) Van Şubesi tarafından Erciş Belediye Başkanlığı Meclis Salonu'nda ortaklaşa düzenlenen sempozyuma Van Valisi Münir Karaloğlu, Erciş Kaymakamı Ferhat Kurtoğlu, Garnizon Komutanı Topçu Kurmay Albay Yılmaz Yıldırım, Erciş Belediye Başkanı Fatih Çiftci, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Belli, Van Yüzüncü Yıl ile İstanbul üniversitelerinden akademisyenler, araştırmacılar, gazeteciler ile çok sayıda davetli katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından açılış konuşmasını yapan İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Eski Çağ Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Belli, Erciş'te böyle bir uluslararası sempozyumun yapılmasının bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Van Gölü havzasının, M.Ö. 5. bin yıldan günümüze kadar yerleşmeye sahne olmuş çok önemli bir coğrafi bölge olduğunu kaydeden Prof. Dr. Belli, Van bölgesinin ise ilk kez M.Ö. 1. bin yılın ilk yarısında, Urartu Krallığı'nın başkentliğini yaptığını ve üç asır boyunca Doğu Anadolu'ya "Altın Çağı"nı yaşattığını bildirdi. Osmanlı Devleti döneminde Van, Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük savunma ve güvenlik merkezini oluşturduğunu da anlatan Belli, "Van, askeri öneminin yanı sıra, kendi adını verdiği havzanın da çok önemli bir kültür ve sanat şehridir. İlginçtir ki, Van bu özelliğini, günümüze kadar başarılı bir şekilde sürdürmüştür. Bölgenin arkeoloji, tarih, sanat tarihi, coğrafya, edebiyat, etnografya, teoloji, madencilik tarihi, jeoloji, turizm, ekonomi, tarım ve hayvancılık, spor, geleneksel mutfak kültürü ve doğal çevre varlıklarını kapsamlı bir şekilde ele alarak, yeni öncelikler ve hedefler belirlemek amacıyla sempozyumda Van Gölü havzasının tarihsel, kültür hazineleri değerlendirildikten sonra, özellikle doğal çevrenin yaşatılması, zenginleştirilmesi ve havza kalkınmasında kullanılması konusunda bir dizi karar alınacaktır. Öykülerimizin geleneksel etnografyanın bu sempozyumu çok mütevazı ölçülerde yapılıyor. Ancak, biz hiç kimseden bir kaynak almadan bu imkanlarla sizlerle birlikte bu sempozyumları yapabiliyorsak dünyanın en mutlu insanlarıyız" dedi.
Erciş Belediyesi ve Van Gölü Çevresi Belediyeler Birliği Başkanı Fatih Çiftci ise yaptığı konuşmada, İnci Kefal Balığı Göçü Kültür-Sanat Festivali'nin önemli bir etkinlik olduğunu belirterek, "Bizlerin de gayesi, ilçemizin ve Van Gölü'nün etrafında bulunan tarihi kültürel değerleri ülkemiz insanlarına ve dünya insanlarına tanıtmaktır. Bu festivali taçlandıran da uluslararası bir sempozyum ilçemizde yapılmasıdır. Van Gölü Havzası'nın bütün kültürel mirasını, tarihi dokusunu her yönüyle bütün dünyaya ve ülke insanına ulaştıracak çok önemli bir sempozyumdur. Sizleri burada ağırlamaktan çok büyük onur duymaktayız. Bu sempozyum ilçemiz için, ilimiz için, Van Gölü havzası için dönüm noktasıdır. İnşallah bundan çok önemli sonuçlar çıkacaktır. Ayrıca, Van Gölü havzası bütün misafirlerimiz tarafından tanınacak, bilinecek ve iyi bir şekilde hatırlanacaktır" şeklinde konuştu.
Erciş Kaymakamı Ferhat Kurtoğlu da yaptığı konuşmada, Van Valisi Münir Karaloğlu'nun himayelerinde gerçekleştirilen Uluslararası sempozyumda konuşacak değerli akademisyenlerin bilgilerinden istifade edeceklerini belirterek, katılımlarından ötürü herkese teşekkür etti.
Van Valisi Münir Karaloğlu ise yaptığı konuşmada, yurt içinden ve yurt dışından tebliğ sunmak üzere sempozyuma iştirak eden değerli bilim adamlarını Erciş'te ağırlamaktan büyük şeref duyduğunu ifade etti. 4 Haziran 2010 tarihinde başlayan İnci Kefali Göçü Kültür-Sanat Festivali'nin son üç gününün kültür sanat içerikli geçeceğini ifade eden Vali Karaloğlu, "Belediye başkanımızın da bahsettiği gibi, festivalin aslında en önemli aşamasını icra ediyoruz. Festivalimizi bu sempozyumla taçlandırıyoruz. Çünkü söylediğiniz şeyleri yazıya dökmezseniz uçar gider, kaybolur. Bugün biz hocalarımızın elinden tarihe not düşmek üzere buradayız. Değerlerimiz, kültürümüz, tarihimiz, geleneklerimiz, türkülerimiz, manilerimiz kaybolmasın diye bir aradayız. Bunu hocalarımızın çalışmalarıyla sağlayacağız. Biz sadece onlara karınca kararınca yardımcı olmaya çalışıyoruz. Onların çalışmaları bu bölgelerle ilgili. Gelecekte çalışma yapmak isteyecek genç kuşaklara önemli kaynaklar teşkil edecektir. Az önce Oktay hocam 5. Uluslararası Van Gölü Sempozyumu' tebliğlerinin basıldığı kitabı bizlere takdim etti. Ben de ilk defa elinde gördüm. İnşallah bu sene düzenlenen altıncısı uluslar arası sempozyumu da aynı şekilde kitaplaştıracağız. Üç gün boyunca bu salonda değerli akademisyen ve uzmanlarımızla beraber Van Gölü havzasının arkeoloji, sanat tarihi, coğrafyası, edebiyatı, ekonomisi, turizmi, folkloru, inançları, mutfak kültürü, türküleri, manileri, adetleri, gelenekleri konuşulacaktır. Urartu'nun yaptırdığı su bentlerinin inceliklerini hocalarımızdan dinleyeceğiz. Gevaş'taki manastırı ve Ahlat'taki Osmanlı Kalesi'ni dinleyeceğiz. Halk kültürü ve halk inanışlarını, Van Valisi Haydar Bey'in milli mücadele süresindeki Van Kalesi'ndeki çalışmalarını dinleyeceğiz. Ermeni olaylarının iç yüzünü yine hocalarımızın tebliği ile bu salonda öğrenmiş olacağız. Hakkari yöresindeki kıyafetlerindeki görselliği, İnci kefalinin lezzetini, büyük tasavvuf erbabı Taha-i Hakkari'nin düşünce dünyasını sizlerden zevk ile dinleyeceğiz. Böyle bir aklın ışığında şekillenen bilginiz ile bölgemizin geçmişine ışık tutacak ve geleceğini aydınlatacaksınız" dedi.
Türkiye'nin jeopolitik olarak önemli bir bölgesinde bulunduklarını da ifade eden Vali Karaloğlu, konuşmasını daha sonra şöyle tamamladı;
"Her zaman birilerinin farklı emeli olabilir. Birileri her zaman bu bölgedeki gerçekleri ters yüz etmek isteyebilir. Evet, bunlara karşı koyabilmenin tek yolu bilimsel araştırmalarla ortaya konan çalışmalardır. Hocalarımızın bugün burada sunacağı tebliğleri ve bu tebliğlerin kalıcı bir şekilde kütüphanelerimizde gelecekte bu konularda araştıracak insanlara kaynak olarak dağıtılmış olması ülkemin geleceği açısından önemli buluyorum. Emeği geçen bilim adamlarımıza başta Oktay hocam olmak üzere herkesi kutluyorum, teşekkür ediyorum. Kendi adıma, kent halkı adına teşekkür ediyorum. Sözlerimi bitirmeden Profesör Dr. Oktay Belli hocam hakkında da bir paragraf açmak istiyorum. Hayatının 42 yılını bölgeye adamış bilim adamı Van Kalesi kazılarını, Toprak Kale kazılarını Çavuş tepe, Yonca tepe kazılarını Anzaf Tepe. Özelikle Van şehri ile ilgili kazılara başkanlık yapmış, bulunmuş bilim adamı. Ömrünün büyük bir kısmını bu bölgeye adamış enerjik bir şekilde dinamik, bölge ile ilgili çalışmalarını devam eden bir bilim adamı. Kendisine şükranlarımı sunuyorum."
Konuşmaların ardından, Erciş Belediye Başkanlığı önünde topluca aile fotoğrafı çekildi. Kısa bir aranın ardından sempozyuma geçildi.Üç bölüm halinde gerçekleşen oturumların ilkine Prof. Dr. Metin Tuncel başkanlık etti. Bu bölümde Prof. Dr. Oktay Belli, 'Erciş bölgesinde bulunan Urartu sulama tesisleri", İranlı Akademisyen Reza Heidari 'Urmiye gölü havzasındaki Urartu eserleri', Doktor Ç. Ceyhan Suvari 'Van bölgesi halkı inancı Urartu kutsallarının tezahürleri, açık hava tapınakları örnekleri' konusunda 15 dakikadan olmak üzere konuşma yaptılar.
Çay molasının ardından, ikinci oturuma ise Prof. Dr. Zeynelabidin Makas başkanlık etti. Bu bölümde ise Arkeolog Ümit Yarıcı 'Prehistorik dönemlerde Erciş bölgesi', Bilcan Gökçe, Ali Çiftci isimli akademisyenler 'Bitlis-Ahlat Müzesi'ne bulunan üç Urartu eseri', Süleyman Can isimli akademisyen 'Van Müzesi'nde bulanan bir gurup karaz çanak çömleği' konularından davetlilere bilgi verdiler. Öğlen yemeğin ardından Ümit Yarıcı tarafından 'Demir çağlarının muamma kenti Zernaki tepe' Hakan Yılmaz 'Van kalecik (Urartu) toplumunda topuk dikeni anatomisi', Vedat Evren Belli, Van-Hüsref Paşa Camisi'ndeki çinilerin bozulma nedenleri, Reyhane Afifi 'İran'daki Urartu eserleri', Ahmet Demir 'Eyyübilerin Ahlat valilerinden Hacib Hüsameddin Ali' konuları hakkında bilgi verdiler.
Sempozyuma yarın aynı salonda devam edileceği kaydedildi.
Van Valiliği, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Erciş Kaymakamlığı, Erciş Belediyesi Erciş Meslek Yüksek Okulu ile Türk Mühendis Mimar Odası Birliği (TMMOB) Van Şubesi tarafından Erciş Belediye Başkanlığı Meclis Salonu'nda ortaklaşa düzenlenen sempozyuma Van Valisi Münir Karaloğlu, Erciş Kaymakamı Ferhat Kurtoğlu, Garnizon Komutanı Topçu Kurmay Albay Yılmaz Yıldırım, Erciş Belediye Başkanı Fatih Çiftci, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Belli, Van Yüzüncü Yıl ile İstanbul üniversitelerinden akademisyenler, araştırmacılar, gazeteciler ile çok sayıda davetli katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından açılış konuşmasını yapan İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Eski Çağ Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Belli, Erciş'te böyle bir uluslararası sempozyumun yapılmasının bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Van Gölü havzasının, M.Ö. 5. bin yıldan günümüze kadar yerleşmeye sahne olmuş çok önemli bir coğrafi bölge olduğunu kaydeden Prof. Dr. Belli, Van bölgesinin ise ilk kez M.Ö. 1. bin yılın ilk yarısında, Urartu Krallığı'nın başkentliğini yaptığını ve üç asır boyunca Doğu Anadolu'ya "Altın Çağı"nı yaşattığını bildirdi. Osmanlı Devleti döneminde Van, Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük savunma ve güvenlik merkezini oluşturduğunu da anlatan Belli, "Van, askeri öneminin yanı sıra, kendi adını verdiği havzanın da çok önemli bir kültür ve sanat şehridir. İlginçtir ki, Van bu özelliğini, günümüze kadar başarılı bir şekilde sürdürmüştür. Bölgenin arkeoloji, tarih, sanat tarihi, coğrafya, edebiyat, etnografya, teoloji, madencilik tarihi, jeoloji, turizm, ekonomi, tarım ve hayvancılık, spor, geleneksel mutfak kültürü ve doğal çevre varlıklarını kapsamlı bir şekilde ele alarak, yeni öncelikler ve hedefler belirlemek amacıyla sempozyumda Van Gölü havzasının tarihsel, kültür hazineleri değerlendirildikten sonra, özellikle doğal çevrenin yaşatılması, zenginleştirilmesi ve havza kalkınmasında kullanılması konusunda bir dizi karar alınacaktır. Öykülerimizin geleneksel etnografyanın bu sempozyumu çok mütevazı ölçülerde yapılıyor. Ancak, biz hiç kimseden bir kaynak almadan bu imkanlarla sizlerle birlikte bu sempozyumları yapabiliyorsak dünyanın en mutlu insanlarıyız" dedi.
Erciş Belediyesi ve Van Gölü Çevresi Belediyeler Birliği Başkanı Fatih Çiftci ise yaptığı konuşmada, İnci Kefal Balığı Göçü Kültür-Sanat Festivali'nin önemli bir etkinlik olduğunu belirterek, "Bizlerin de gayesi, ilçemizin ve Van Gölü'nün etrafında bulunan tarihi kültürel değerleri ülkemiz insanlarına ve dünya insanlarına tanıtmaktır. Bu festivali taçlandıran da uluslararası bir sempozyum ilçemizde yapılmasıdır. Van Gölü Havzası'nın bütün kültürel mirasını, tarihi dokusunu her yönüyle bütün dünyaya ve ülke insanına ulaştıracak çok önemli bir sempozyumdur. Sizleri burada ağırlamaktan çok büyük onur duymaktayız. Bu sempozyum ilçemiz için, ilimiz için, Van Gölü havzası için dönüm noktasıdır. İnşallah bundan çok önemli sonuçlar çıkacaktır. Ayrıca, Van Gölü havzası bütün misafirlerimiz tarafından tanınacak, bilinecek ve iyi bir şekilde hatırlanacaktır" şeklinde konuştu.
Erciş Kaymakamı Ferhat Kurtoğlu da yaptığı konuşmada, Van Valisi Münir Karaloğlu'nun himayelerinde gerçekleştirilen Uluslararası sempozyumda konuşacak değerli akademisyenlerin bilgilerinden istifade edeceklerini belirterek, katılımlarından ötürü herkese teşekkür etti.
Van Valisi Münir Karaloğlu ise yaptığı konuşmada, yurt içinden ve yurt dışından tebliğ sunmak üzere sempozyuma iştirak eden değerli bilim adamlarını Erciş'te ağırlamaktan büyük şeref duyduğunu ifade etti. 4 Haziran 2010 tarihinde başlayan İnci Kefali Göçü Kültür-Sanat Festivali'nin son üç gününün kültür sanat içerikli geçeceğini ifade eden Vali Karaloğlu, "Belediye başkanımızın da bahsettiği gibi, festivalin aslında en önemli aşamasını icra ediyoruz. Festivalimizi bu sempozyumla taçlandırıyoruz. Çünkü söylediğiniz şeyleri yazıya dökmezseniz uçar gider, kaybolur. Bugün biz hocalarımızın elinden tarihe not düşmek üzere buradayız. Değerlerimiz, kültürümüz, tarihimiz, geleneklerimiz, türkülerimiz, manilerimiz kaybolmasın diye bir aradayız. Bunu hocalarımızın çalışmalarıyla sağlayacağız. Biz sadece onlara karınca kararınca yardımcı olmaya çalışıyoruz. Onların çalışmaları bu bölgelerle ilgili. Gelecekte çalışma yapmak isteyecek genç kuşaklara önemli kaynaklar teşkil edecektir. Az önce Oktay hocam 5. Uluslararası Van Gölü Sempozyumu' tebliğlerinin basıldığı kitabı bizlere takdim etti. Ben de ilk defa elinde gördüm. İnşallah bu sene düzenlenen altıncısı uluslar arası sempozyumu da aynı şekilde kitaplaştıracağız. Üç gün boyunca bu salonda değerli akademisyen ve uzmanlarımızla beraber Van Gölü havzasının arkeoloji, sanat tarihi, coğrafyası, edebiyatı, ekonomisi, turizmi, folkloru, inançları, mutfak kültürü, türküleri, manileri, adetleri, gelenekleri konuşulacaktır. Urartu'nun yaptırdığı su bentlerinin inceliklerini hocalarımızdan dinleyeceğiz. Gevaş'taki manastırı ve Ahlat'taki Osmanlı Kalesi'ni dinleyeceğiz. Halk kültürü ve halk inanışlarını, Van Valisi Haydar Bey'in milli mücadele süresindeki Van Kalesi'ndeki çalışmalarını dinleyeceğiz. Ermeni olaylarının iç yüzünü yine hocalarımızın tebliği ile bu salonda öğrenmiş olacağız. Hakkari yöresindeki kıyafetlerindeki görselliği, İnci kefalinin lezzetini, büyük tasavvuf erbabı Taha-i Hakkari'nin düşünce dünyasını sizlerden zevk ile dinleyeceğiz. Böyle bir aklın ışığında şekillenen bilginiz ile bölgemizin geçmişine ışık tutacak ve geleceğini aydınlatacaksınız" dedi.
Türkiye'nin jeopolitik olarak önemli bir bölgesinde bulunduklarını da ifade eden Vali Karaloğlu, konuşmasını daha sonra şöyle tamamladı;
"Her zaman birilerinin farklı emeli olabilir. Birileri her zaman bu bölgedeki gerçekleri ters yüz etmek isteyebilir. Evet, bunlara karşı koyabilmenin tek yolu bilimsel araştırmalarla ortaya konan çalışmalardır. Hocalarımızın bugün burada sunacağı tebliğleri ve bu tebliğlerin kalıcı bir şekilde kütüphanelerimizde gelecekte bu konularda araştıracak insanlara kaynak olarak dağıtılmış olması ülkemin geleceği açısından önemli buluyorum. Emeği geçen bilim adamlarımıza başta Oktay hocam olmak üzere herkesi kutluyorum, teşekkür ediyorum. Kendi adıma, kent halkı adına teşekkür ediyorum. Sözlerimi bitirmeden Profesör Dr. Oktay Belli hocam hakkında da bir paragraf açmak istiyorum. Hayatının 42 yılını bölgeye adamış bilim adamı Van Kalesi kazılarını, Toprak Kale kazılarını Çavuş tepe, Yonca tepe kazılarını Anzaf Tepe. Özelikle Van şehri ile ilgili kazılara başkanlık yapmış, bulunmuş bilim adamı. Ömrünün büyük bir kısmını bu bölgeye adamış enerjik bir şekilde dinamik, bölge ile ilgili çalışmalarını devam eden bir bilim adamı. Kendisine şükranlarımı sunuyorum."
Konuşmaların ardından, Erciş Belediye Başkanlığı önünde topluca aile fotoğrafı çekildi. Kısa bir aranın ardından sempozyuma geçildi.Üç bölüm halinde gerçekleşen oturumların ilkine Prof. Dr. Metin Tuncel başkanlık etti. Bu bölümde Prof. Dr. Oktay Belli, 'Erciş bölgesinde bulunan Urartu sulama tesisleri", İranlı Akademisyen Reza Heidari 'Urmiye gölü havzasındaki Urartu eserleri', Doktor Ç. Ceyhan Suvari 'Van bölgesi halkı inancı Urartu kutsallarının tezahürleri, açık hava tapınakları örnekleri' konusunda 15 dakikadan olmak üzere konuşma yaptılar.
Çay molasının ardından, ikinci oturuma ise Prof. Dr. Zeynelabidin Makas başkanlık etti. Bu bölümde ise Arkeolog Ümit Yarıcı 'Prehistorik dönemlerde Erciş bölgesi', Bilcan Gökçe, Ali Çiftci isimli akademisyenler 'Bitlis-Ahlat Müzesi'ne bulunan üç Urartu eseri', Süleyman Can isimli akademisyen 'Van Müzesi'nde bulanan bir gurup karaz çanak çömleği' konularından davetlilere bilgi verdiler. Öğlen yemeğin ardından Ümit Yarıcı tarafından 'Demir çağlarının muamma kenti Zernaki tepe' Hakan Yılmaz 'Van kalecik (Urartu) toplumunda topuk dikeni anatomisi', Vedat Evren Belli, Van-Hüsref Paşa Camisi'ndeki çinilerin bozulma nedenleri, Reyhane Afifi 'İran'daki Urartu eserleri', Ahmet Demir 'Eyyübilerin Ahlat valilerinden Hacib Hüsameddin Ali' konuları hakkında bilgi verdiler.
Sempozyuma yarın aynı salonda devam edileceği kaydedildi.