Gül: 'Çeşitli Ülkelerle İlişki Eksen Kayması Değil' İstanbul
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin bir devlet politikası olarak hedefinin AB'ye tam üyelik olduğunu vurgulayarak, 'O ülkeyle, bu ülkeyle ilişkili olmanın, eksen kayması gibi tarif edilmemesi lazım' dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin bir devlet politikası olarak hedefinin AB'ye tam üyelik olduğunu vurgulayarak, 'O ülkeyle, bu ülkeyle ilişkili olmanın, eksen kayması gibi tarif edilmemesi lazım' dedi.
Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, GDAÜ Dönem Başkanlığını devralan Karadağ Cumhurbaşkanı Filip Vujanoviç ve Karadağ'dan sonra dönem başkanlığını devralacak olan Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Gül, GDAÜ'nün, bölgede istikrar, işbirliği, güveni artırma ve geçmişte yaşanan ortak tarih ve geçmişin güzel anlarının geleceğe taşımanın söz konusu olduğunu dile getirerek, böyle bir sürecin giderek Avrupa içlerinde kendini ifade etmesinden memnuniyet duyduklarını söyledi.
Süreç içinde bulunan 11 ülkenin, neredeyse 150 milyonluk nüfusu temsil ettiğini, bugün Slovenya'nın sürece fiilen ve resmen katılmasıyla üye sayısının 12 olduğunu kaydeden Gül, Moldova Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısının dışında zirveye katılan herkesin devlet ve hükümet başkanı olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, tüm devlet ve hükümet başkanlarının bizzat katılmalarının kendilerini mutlu ettiğini, zirveyi güçlü hale getirdiğini, bütün Balkanlar'daki veya Doğu ve Güney Avrupa'daki ülkelerin sürece verdiği kararlığı ve önemi gösterdiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Gül, toplantıya bölgedeki ülkelerin dışında AB, UNESCO, NATO, BM, AGİT, Avrupa Konseyi ve İslam Konferansı Teşkilatı temsilcilerinin katıldığını belirterek, şöyle devam etti:
'Hepimizin hedefi şudur; Avrupa ve Avrupa-Atlantik yapıları içerisinde yer almak ve ortak değerleri bütün bu bölgede güçlü hale getirmektir. Bu anlamda AB ve NATO boyutu Balkanlar'da çok önemlidir. AB boyutuna baktığımızda zaten Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Slovenya tam üye ülkelerdir, Türkiye, Hırvatistan müzakere yapan ülkelerdir, Arnavutluk ve Makedonya aday olan ülkelerdir. Karadağ, Sırbistan, Makedonya köklü reformlar yaparak bu süreci, bunu hedeflemişlerdir ve bu yolda önemli mesafe almaktadırlar. Yine bölgede serbest dolaşımı gerçek kılmak, AB içerisinde serbest kılmak için de vize engellerinin kaldırılması, özellikle Sırbistan ve Arnavutluk'a vizelerin kaldırılması, bunlar hep iyi gelişmeler olarak kendisini göstermiştir. Ümit ediyoruz ki, Bosna Hersek'le de yine bu vizelerin kaldırılması söz konusu olacaktır.'
-'TÜRKİYE'NİN HEDEFİ AB'YE TAM ÜYELİK'-
Toplantının sonuçlarına ilişkin soruları da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, vizelerin kaldırılması, ortak ticaret bölgesinin oluşturulması gibi somut ticari adımların atılıp atılmayacağının sorulması üzerine, vizelerin AB bünyesi içerisinde kaldırıldığını ve AB'nin tam üyeleri için serbest dolaşım hakkı olduğunu dile getirdi. Gül, 'Bugün yapılan konuşmalarda en çok üzerinde durulan konulardan da birisi bu. Bunun daha da genişletilmesi, buna dahil olmayan, hala vize engeli olan durumlar var, ülkeler var. Bunların da kaldırılması burada ortak arzu' dedi.
'Eksen kayması' tartışmaları ile ilgili olarak AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso'nun, Amerikan basınına verdiği demece ilişkin bir soru üzerine Gül, şunları söyledi:
'Bugün yaptığımız toplantı görüyorsunuz bir Avrupa toplantısı. Benim bahsettiğim şey AB, NATO şemsiyesi altında bütünleşmek, ortak değerleri bütün bölgemizde yaymak. Bahsettiğimiz bu bölge de Avrupa'nın dışında değil, hatta Avrupa'nın şöyle daha büyük bir haritadan bakarsanız ortası olmuş oluyor, neredeyse Balkanlar. Bu açıdan bu tartışmalar yapılıyor ama Türkiye'nin zaten bir devlet politikası olarak hedefi AB'ye tam üyeliktir. Balkan ülkeleri, üye olan ülkeler var, olmayanlar var, onların da aynı şekilde hedefi budur. Türkiye, NATO'nun en eski üyelerinden biridir. Bütün gücüyle diğer bu bölgedeki komşu ülkelere de NATO üyeliği doğrultusundaki çabalarına hep destek verir ve toplantılarda adeta onların temsilcisi gibi hareket eder. O açıdan bu tartışmalar yapılabilir. O ülkeyle, bu ülkeyle ilişkili olmanın, eksen kayması gibi tarif edilmemesi lazım.'
-TERÖRLE MÜCADELE-
Gül, terörle mücadelede işbirliği konusunda ikili görüşmelerde nelerin konuşulduğu yönündeki bir soruya şu yanıtı verdi:
'Uluslararası dayanışma nasıl olur? Terör ve dayanışma deyince Türkiye'nin uğraştığı terör örgütü farklı olur, diğer ülkelerin uğraştığı terör örgütü farklı olur. Dolayısıyla bir ayrım yapmadan bütün terörizme bu anlayışı getirmek lazım. Dolayısıyla 'benim teröristim kötü, senin teröristin iyi' zihniyeti söz konusu olmaz. Bu açıklamalar zaten hepimizin böyle düşündüğünü gösteriyor.'
Gül, bir soru üzerine de 'Kimsenin tam üyeliğe karşı resmi bir görüşü söz konusu değil. Çünkü Fransa'nın da Almanya'nın da onayı ve imzasıyla Türkiye tam üyelik müzakerelerine başladı. Zaman zaman görünmeyen farklı engeller söz konusu olabilir, bunların hepsi muhakkak ki aşılacaktır' dedi.
23.06.2010 16:02:25
Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, GDAÜ Dönem Başkanlığını devralan Karadağ Cumhurbaşkanı Filip Vujanoviç ve Karadağ'dan sonra dönem başkanlığını devralacak olan Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Gül, GDAÜ'nün, bölgede istikrar, işbirliği, güveni artırma ve geçmişte yaşanan ortak tarih ve geçmişin güzel anlarının geleceğe taşımanın söz konusu olduğunu dile getirerek, böyle bir sürecin giderek Avrupa içlerinde kendini ifade etmesinden memnuniyet duyduklarını söyledi.
Süreç içinde bulunan 11 ülkenin, neredeyse 150 milyonluk nüfusu temsil ettiğini, bugün Slovenya'nın sürece fiilen ve resmen katılmasıyla üye sayısının 12 olduğunu kaydeden Gül, Moldova Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısının dışında zirveye katılan herkesin devlet ve hükümet başkanı olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, tüm devlet ve hükümet başkanlarının bizzat katılmalarının kendilerini mutlu ettiğini, zirveyi güçlü hale getirdiğini, bütün Balkanlar'daki veya Doğu ve Güney Avrupa'daki ülkelerin sürece verdiği kararlığı ve önemi gösterdiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Gül, toplantıya bölgedeki ülkelerin dışında AB, UNESCO, NATO, BM, AGİT, Avrupa Konseyi ve İslam Konferansı Teşkilatı temsilcilerinin katıldığını belirterek, şöyle devam etti:
'Hepimizin hedefi şudur; Avrupa ve Avrupa-Atlantik yapıları içerisinde yer almak ve ortak değerleri bütün bu bölgede güçlü hale getirmektir. Bu anlamda AB ve NATO boyutu Balkanlar'da çok önemlidir. AB boyutuna baktığımızda zaten Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Slovenya tam üye ülkelerdir, Türkiye, Hırvatistan müzakere yapan ülkelerdir, Arnavutluk ve Makedonya aday olan ülkelerdir. Karadağ, Sırbistan, Makedonya köklü reformlar yaparak bu süreci, bunu hedeflemişlerdir ve bu yolda önemli mesafe almaktadırlar. Yine bölgede serbest dolaşımı gerçek kılmak, AB içerisinde serbest kılmak için de vize engellerinin kaldırılması, özellikle Sırbistan ve Arnavutluk'a vizelerin kaldırılması, bunlar hep iyi gelişmeler olarak kendisini göstermiştir. Ümit ediyoruz ki, Bosna Hersek'le de yine bu vizelerin kaldırılması söz konusu olacaktır.'
-'TÜRKİYE'NİN HEDEFİ AB'YE TAM ÜYELİK'-
Toplantının sonuçlarına ilişkin soruları da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, vizelerin kaldırılması, ortak ticaret bölgesinin oluşturulması gibi somut ticari adımların atılıp atılmayacağının sorulması üzerine, vizelerin AB bünyesi içerisinde kaldırıldığını ve AB'nin tam üyeleri için serbest dolaşım hakkı olduğunu dile getirdi. Gül, 'Bugün yapılan konuşmalarda en çok üzerinde durulan konulardan da birisi bu. Bunun daha da genişletilmesi, buna dahil olmayan, hala vize engeli olan durumlar var, ülkeler var. Bunların da kaldırılması burada ortak arzu' dedi.
'Eksen kayması' tartışmaları ile ilgili olarak AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso'nun, Amerikan basınına verdiği demece ilişkin bir soru üzerine Gül, şunları söyledi:
'Bugün yaptığımız toplantı görüyorsunuz bir Avrupa toplantısı. Benim bahsettiğim şey AB, NATO şemsiyesi altında bütünleşmek, ortak değerleri bütün bölgemizde yaymak. Bahsettiğimiz bu bölge de Avrupa'nın dışında değil, hatta Avrupa'nın şöyle daha büyük bir haritadan bakarsanız ortası olmuş oluyor, neredeyse Balkanlar. Bu açıdan bu tartışmalar yapılıyor ama Türkiye'nin zaten bir devlet politikası olarak hedefi AB'ye tam üyeliktir. Balkan ülkeleri, üye olan ülkeler var, olmayanlar var, onların da aynı şekilde hedefi budur. Türkiye, NATO'nun en eski üyelerinden biridir. Bütün gücüyle diğer bu bölgedeki komşu ülkelere de NATO üyeliği doğrultusundaki çabalarına hep destek verir ve toplantılarda adeta onların temsilcisi gibi hareket eder. O açıdan bu tartışmalar yapılabilir. O ülkeyle, bu ülkeyle ilişkili olmanın, eksen kayması gibi tarif edilmemesi lazım.'
-TERÖRLE MÜCADELE-
Gül, terörle mücadelede işbirliği konusunda ikili görüşmelerde nelerin konuşulduğu yönündeki bir soruya şu yanıtı verdi:
'Uluslararası dayanışma nasıl olur? Terör ve dayanışma deyince Türkiye'nin uğraştığı terör örgütü farklı olur, diğer ülkelerin uğraştığı terör örgütü farklı olur. Dolayısıyla bir ayrım yapmadan bütün terörizme bu anlayışı getirmek lazım. Dolayısıyla 'benim teröristim kötü, senin teröristin iyi' zihniyeti söz konusu olmaz. Bu açıklamalar zaten hepimizin böyle düşündüğünü gösteriyor.'
Gül, bir soru üzerine de 'Kimsenin tam üyeliğe karşı resmi bir görüşü söz konusu değil. Çünkü Fransa'nın da Almanya'nın da onayı ve imzasıyla Türkiye tam üyelik müzakerelerine başladı. Zaman zaman görünmeyen farklı engeller söz konusu olabilir, bunların hepsi muhakkak ki aşılacaktır' dedi.
23.06.2010 16:02:25
