Chp'li Hamzaçebi'den 'Varlık Barışıyla Gelen 64 Ton Külçe Altın Kayıp' İddiası
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Varlık Barışı Kanunu kapsamında yurt dışında olduğu beyan edilen 64 ton altının Türkiye'ye getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu altının Türkiye'ye geldiğine ilişkin resmi kayıtlarda herhangi bir bilgiye rastlayamadıklarını belirti
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Varlık Barışı Kanunu kapsamında yurt dışında olduğu beyan edilen 64 ton altının Türkiye'ye getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu altının Türkiye'ye geldiğine ilişkin resmi kayıtlarda herhangi bir bilgiye rastlayamadıklarını belirti. Hamzaçebi, "64 ton altın var ama bu altının izini bulamıyoruz" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında AK Parti hükümetinin 2008 Kasım ayında Varlık Barışı Kanunu çıkardığını hatırlatarak, bu kanunun amacının Türk vatandaşlarının yurt dışındaki varlıklarının kayıt altına alınması, nakit ve taşınabilirlerinin Türkiye'ye getirilmesi, Türkiye'deki kayıt dışı varlıkların kayda alınması olduğunu hatırlattı. 2009 yılı sonunda uygulamanın sona erdiğini belirten Hamzaçebi, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, bu yılın Ocak ayında yaptığı
açıklamada, kanun kapsamında vergi dairelerine veya bankalara beyan edilen varlıkların tutarının 47.3 milyar TL olduğunu ifade ettiğini söyledi. Bu varlıkların yüzde 7'sinin külçe altın olduğunun belirtildiğini hatırlatan Hamzaçebi, bunun da 3.2 milyar TL'ye karşılık geldiğini söyledi. 64 tonluk külçe altına tekabül eden bu beyanın 4 kişi tarafından yapıldığını söyleyen Hamzaçebi, bu altının yasaya göre Türkiye'ye getirilmek zorunda olduğunu vurguladı. Yaptığı araştırmalarda 64 ton külçe altının
Türkiye'ye girmediğini tespit ettiğini belirten Hamzaçebi, Türkiye'ye giren bu miktarda bir altının Merkez Bankası ödemeler dengesi istatistiklerinde görülmesi gerektiğini ancak görülmediğini bildirdi. Bu miktarda bir altının, İstanbul Altın Borsası kayıtlarına da girmesi gerektiğini ifade eden Hamzaçebi, bu kayıtlarda da altının görülmediğini belirtti. Yurt dışında var olduğu beyan edilen altının bir banka hesabında da olabileceğini dile getiren Hamzaçebi, buna kıymetli maden depo hesabı dendiğini,
altını getirmeden bu tutarda bir banka hesabı açılabileceğini anlattı. BDDK'nın kıymetli maden depo hesabı kayıtlarında ilgili aylarda böyle bir hesabın da göze çarpmadığını ifade eden Hamzaçebi şöyle konuştu:
"İlginç bir durum. 64 ton altın var. Bu altının izini bulamıyoruz. Bu, akla bir takım soruları getiriyor. Acaba varlık barışı kanunu, bir takım kişilerin kara para aklama operasyonu yönetmek amacıyla kullandığı bir araca mı dönüşmüştür? Ben Maliye Bakanı'na sormak istiyorum. 64 ton altın nerededir? Bu külçe altınlar Türkiye'ye giriş yaptıysa neden hiçbir kamu kurumunun kayıtlarında gözükmemektedir. Külçe altınlarla ilgili olarak yapılan vergi tahakkuku tahsil edilmiş midir? Kara para aklama operasyonunu
MASAK soruşturmak zorunda olduğu için acaba MASAK harekete geçirilmiş midir? Bu miktar bir varlığın bir Türkiye'ye girişi otomatik olarak MASAK kayıtlarına intikal etmiş olmalıdır. Bu miktar altın acaba nüfuzlu kişilerin sahibi olduğu bir altın mıdır? Bunları Sayın Maliye Bakanı'na soruyorum. Bu konuda kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama yapmak zorundadır. Aksi takdirde Türkiye, kara para aklayan bir takım çakma devletlerin konumuna düşecektir."
Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını da cevaplayan Hamzaçebi, 'nüfuzlu kişiler' ifadesiyle kimi kastettiğinin sorulması üzerine, "Herhangi bir kişi veya şirket imasında bulunmuyorum ama bu miktar altının resmi kayıtlarda olmayışı akla nüfuzlu kişi ihtimalini getirmektedir" dedi.
Hamzaçebi, vergi mahremiyeti hükmü nedeniyle Maliye Bakanı'nın isim açıklamayabileceğini ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, 64 tonluk bir altın hareketinin bilgisini öğrenmek istediğini, bunun kapalı kalamayacağını vurguladı. Hamzaçebi, bu miktarda altının Türkiye'ye getirilmemesi ile nasıl kara para aklanabileceğinin sorulması üzerine, "Yurt dışında bu miktar altını olduğunu beyan eden kişi, daha sonra Türkiye'ye yapacağı bir takım servet transferlerinde bunu yasal kaynağı olarak ortaya koyar.
İlgili sektörde bir altın hareketinin kayda alınması söz konusuysa, böyle bir altın beyan edilmiş olabilir. Belki gerçekte böyle bir altın da olmayabilir. Altın olsaydı bunun Türkiye'ye gelmiş olması gerekirdi. Altın gözükmüyor. Bu altın nerede. 2. Dünya savaşında Nazi altınları kaybolmuştu, aklıma o geliyor. Bu altınlar nasıl oldu, buharlaştı? Nasıl ortadan kayboldu? Bunu doğal karşılamak mümkün değil" şeklinde konuştu.
Hamzaçebi, bir soru üzerine Maliye Bakanı'nın, varlık barışı kapsamında Türkiye'ye ne kadar varlık girdiğini ve tahakkuk eden vergi miktarını açıklaması gerektiğini söyledi. Hamzaçebi, bir başka soru üzerine ise İzmir Bağımsız Milletvekili Recai Birgün ve AK Parti İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu'nun CHP'ye katılacağıyla ilgili bir bilgisinin bulunmadığını söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında AK Parti hükümetinin 2008 Kasım ayında Varlık Barışı Kanunu çıkardığını hatırlatarak, bu kanunun amacının Türk vatandaşlarının yurt dışındaki varlıklarının kayıt altına alınması, nakit ve taşınabilirlerinin Türkiye'ye getirilmesi, Türkiye'deki kayıt dışı varlıkların kayda alınması olduğunu hatırlattı. 2009 yılı sonunda uygulamanın sona erdiğini belirten Hamzaçebi, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, bu yılın Ocak ayında yaptığı
açıklamada, kanun kapsamında vergi dairelerine veya bankalara beyan edilen varlıkların tutarının 47.3 milyar TL olduğunu ifade ettiğini söyledi. Bu varlıkların yüzde 7'sinin külçe altın olduğunun belirtildiğini hatırlatan Hamzaçebi, bunun da 3.2 milyar TL'ye karşılık geldiğini söyledi. 64 tonluk külçe altına tekabül eden bu beyanın 4 kişi tarafından yapıldığını söyleyen Hamzaçebi, bu altının yasaya göre Türkiye'ye getirilmek zorunda olduğunu vurguladı. Yaptığı araştırmalarda 64 ton külçe altının
Türkiye'ye girmediğini tespit ettiğini belirten Hamzaçebi, Türkiye'ye giren bu miktarda bir altının Merkez Bankası ödemeler dengesi istatistiklerinde görülmesi gerektiğini ancak görülmediğini bildirdi. Bu miktarda bir altının, İstanbul Altın Borsası kayıtlarına da girmesi gerektiğini ifade eden Hamzaçebi, bu kayıtlarda da altının görülmediğini belirtti. Yurt dışında var olduğu beyan edilen altının bir banka hesabında da olabileceğini dile getiren Hamzaçebi, buna kıymetli maden depo hesabı dendiğini,
altını getirmeden bu tutarda bir banka hesabı açılabileceğini anlattı. BDDK'nın kıymetli maden depo hesabı kayıtlarında ilgili aylarda böyle bir hesabın da göze çarpmadığını ifade eden Hamzaçebi şöyle konuştu:
"İlginç bir durum. 64 ton altın var. Bu altının izini bulamıyoruz. Bu, akla bir takım soruları getiriyor. Acaba varlık barışı kanunu, bir takım kişilerin kara para aklama operasyonu yönetmek amacıyla kullandığı bir araca mı dönüşmüştür? Ben Maliye Bakanı'na sormak istiyorum. 64 ton altın nerededir? Bu külçe altınlar Türkiye'ye giriş yaptıysa neden hiçbir kamu kurumunun kayıtlarında gözükmemektedir. Külçe altınlarla ilgili olarak yapılan vergi tahakkuku tahsil edilmiş midir? Kara para aklama operasyonunu
MASAK soruşturmak zorunda olduğu için acaba MASAK harekete geçirilmiş midir? Bu miktar bir varlığın bir Türkiye'ye girişi otomatik olarak MASAK kayıtlarına intikal etmiş olmalıdır. Bu miktar altın acaba nüfuzlu kişilerin sahibi olduğu bir altın mıdır? Bunları Sayın Maliye Bakanı'na soruyorum. Bu konuda kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama yapmak zorundadır. Aksi takdirde Türkiye, kara para aklayan bir takım çakma devletlerin konumuna düşecektir."
Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını da cevaplayan Hamzaçebi, 'nüfuzlu kişiler' ifadesiyle kimi kastettiğinin sorulması üzerine, "Herhangi bir kişi veya şirket imasında bulunmuyorum ama bu miktar altının resmi kayıtlarda olmayışı akla nüfuzlu kişi ihtimalini getirmektedir" dedi.
Hamzaçebi, vergi mahremiyeti hükmü nedeniyle Maliye Bakanı'nın isim açıklamayabileceğini ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, 64 tonluk bir altın hareketinin bilgisini öğrenmek istediğini, bunun kapalı kalamayacağını vurguladı. Hamzaçebi, bu miktarda altının Türkiye'ye getirilmemesi ile nasıl kara para aklanabileceğinin sorulması üzerine, "Yurt dışında bu miktar altını olduğunu beyan eden kişi, daha sonra Türkiye'ye yapacağı bir takım servet transferlerinde bunu yasal kaynağı olarak ortaya koyar.
İlgili sektörde bir altın hareketinin kayda alınması söz konusuysa, böyle bir altın beyan edilmiş olabilir. Belki gerçekte böyle bir altın da olmayabilir. Altın olsaydı bunun Türkiye'ye gelmiş olması gerekirdi. Altın gözükmüyor. Bu altın nerede. 2. Dünya savaşında Nazi altınları kaybolmuştu, aklıma o geliyor. Bu altınlar nasıl oldu, buharlaştı? Nasıl ortadan kayboldu? Bunu doğal karşılamak mümkün değil" şeklinde konuştu.
Hamzaçebi, bir soru üzerine Maliye Bakanı'nın, varlık barışı kapsamında Türkiye'ye ne kadar varlık girdiğini ve tahakkuk eden vergi miktarını açıklaması gerektiğini söyledi. Hamzaçebi, bir başka soru üzerine ise İzmir Bağımsız Milletvekili Recai Birgün ve AK Parti İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu'nun CHP'ye katılacağıyla ilgili bir bilgisinin bulunmadığını söyledi.
