Devlet Bahçeli: Eksen tartışmasına Milliyetçi Hareket Partisi'ni dahil etmenin bir anlamı var mı?

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, karayolu ile geldiği Düzce'de partisinin il teşkilatını ziyaret etti. MHP Düzce İl Başkanı Ab

  Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli , karayolu ile geldiği Düzce ' de partisinin il teşkilatını ziyaret etti . MHP Düzce İl Başkanı Abdullah Danışmaz ve Partililerce Kaynaşlı ilçesinde karşılanan Bahçeli , daha sonra Camikebir Mahallesi ' ndeki il teşkilatına geldi . Bahçeli burada partililerle bir süre basına kapalı toplantı yaptı . Toplantı çıkışı basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bahçeli , Anayasa değişikliği ile ilgili hükümet tarafından getirilen 30 maddelik değişiklik paketi ve referandum sürecine ilişkin partisinin düşüncelerinin belli olduğunu söyledi . Bahçeli , " Bu konuda partimizin görüşü bellidir . Milliyetçi Hareket Partisi olarak , 19 Nisan 2010 tarihinde hükümet tarafından Meclis ' e getirilen 30 maddelik Anayasa değişikliği ile ilgili pakette bulunan maddeler üzerinde her zaman olumsuz hayır oyu kullanmıştır . Ama Meclis ' te siyasi iktidarın sayısal durumu halk oylamasına gitmek koşuluyla anayasa değişiklerinin yapılmasına karar vermiştir . Yani 330-367 arasındaki değişen rakamlarda değişiklik Meclis ' ten çıkmıştır . Şimdi 12 Eylül ' de referandum yapılacaktır . Milliyetçi Hareket Partisi ' nin görüşlerinde herhangi bir değişiklik yoktur . Referandumda halk oylamasında Milliyetçi Hareket Partisi Meclis ' teki duruşunu millet iradesiyle de paylaşarak devam ettirecektir . " dedi .

Son zamanlarda kamuoyunda Türkiye ' nin Batıdan koparak Doğuya doğru bir eksen kayması içinde olduğu yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Bahçeli şöyle konuştu :

" Bu eksen kaymasına Milliyetçi Hareket Partisi ' ni dahil etmenin bir anlamı var mı? Şimdi Hükümet diyor ki , eksende bir kayma yok . Sayın Cumhurbaşkanı da eksende bir kayma yok diyor . Ama bazıları da bugünkü siyasi iktidarın dış politikasında bir eksen kayması olduğunu söylüyor . Yani takas anlaşması yapılıyor , arkasından Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu ' nda , konseyinde 15 üyeli konseyde 12 üye İran ' a yaptırım kararını oluştururken , 3 ülke Brezilya , Türkiye hayır ve Lübnan ' da çekimser oy kullanıyor . Ve arkasından da Sayın Başbakan diyor ki bizde eksen kayması yok . Demek ki Batı ekseninde hala politikayı sürdürüyorsa , Birleşmiş Milletler kararında hayır diyorsa o zaman , Batı eksenindeki bir politikanın yeni bir figürü olarak mı bir görev üstlenmiş oluyor . Bu sualin cevabını bulmak lazım . "

Mavi Marmara gemisi baskını ile ilgili bir soru üzerine Bahçeli , " İsrail ' e gereken ders verilmelidir . One Minite sözüyle değil gereken ne ise o yapılmalıdır . " şeklinde konuştu .

" TERÖR ALAN HAKİMİYETİNİ GENİŞLETİYOR "

Terör olaylarının batı illerine kaydırılarak eylemlerin planlandığı yönündeki bir soruya da Bahçeli , terör ile mücadeleyi partiler üstü değerlendirmekte yarar olduğunu belirtti . Bahçeli , açılım konusunun iktidar tarafından gündeme getirildiği günden bu yana geçen sürede 100 ' ü aşkın Mehmetçiğin , emniyet mensuplarının ve korucuların şehit verildiğine dikkat çeken Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü :

" Fakat terör tırmanıyor ve devam ediyor . Burada dikkat çeken bir nokta var . Basınımız olarak da Ülkemizin geleceği açısından düşünmenizde yarar var . Terör tırmanıyor bunu kimse inkar edemez . Fakat terör tırmanırken 2 şey daha yapıyor . Birisi alan hakimiyetini yaygınlaştırıyor , ikincisi de olay inisiyatifini ele almaya çalışıyor . Bunları iyi değerlendirmek lazım . Bu gün Güney Doğu ' nun bazı illerinde ve ilçelerinde baş gösteren terör Karedeniz , Akdeniz , İç Anadolu , özellikle İstanbul ' da da kendini gösteriyor . Demek ki bir alan genişlemesi , hakimiyetin yaygınlaştırılması söz konusu . İkinci olarak ta olay inisiyatifi bendedir diyor . Bunun manası çok açıktır . Olay inisiyatifi demek terör yapanların istediğim zaman , istediğim yerde istediğim kuruma , istediğim kişiye ben eylem yapabilirim demektir . Bunun ölçüsü olay inisiyatifinin kimdedir sorusunun cevabını arıyorsanız , bölücü terörün , silahlı kuvvetler , emniyet güçlerinin kurumlarına yönelik saldırılarına bakmanız lazım . Eğer Karakol basılıyorsa , Askeri birlikler taranıyorsa , uzaktan kumandayla lojmanlar tahrip ediliyor ve buralardan şehitler veriliyorsa , o zaman olay inisiyatifi de bölücü terör örgütünün elinde demektir . Hal böyle olunca Hükümeti yönetenler , ilgili Müsteşarlığı kuranlar , terörle mücadele kurulunu oluşturanlar oturup , bu iki kavrama göre , bölücü terörün kat ettiği mesafeyi değerlendirmeli ve ona göre de kesin kararlar alınmalıdır . Bunun başka çaresi yok . "