İhsas-ı rey tartışmaları yaşanıyor

CHP'nin başvurusuyla açılan davadan çıkacak sonuç üzerinde çeşitli spekülasyonlar yapılırken 'ihsas-ı rey' tartışmaları da yaşanıyor.

Anayasa Mahkemesi (AYM), reform paketiyle ilgili ilk incelemesini 3 Haziran'da yapacak. CHP'nin başvurusuyla açılan davadan çıkacak sonuç üzerinde çeşitli spekülasyonlar yapılırken 'ihsas-ı rey' tartışmaları da yaşanıyor.

İstanbul Bağımsız Milletvekili Ahmet Tan ise referanduma gidilmeden paketin iptal edileceğini öne sürdü. Bu iddia mahkemenin eski sicilini hatırlatırken, hukukçular böyle bir kararın Yüce Mahkeme'nin meşruiyetini sıfırlayacağı görüşünde. Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Yavuz Atar, "Anayasa değişiklikleri esas denetimine tabi tutulamaz. Mahkeme iptal veya yürürlüğü durdurma kararı verirse zaten tartışmalı olan meşruiyetini daha da kaybedecektir." dedi. Prof. Dr. Levent Köker, "Mahkeme, paketi iptal ederse hepimiz güleceğiz herhalde." ifadesini kullandı. Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Başkanı Avukat Necati Ceylan ise iptal kararının yeni bir 367 skandalı olacağını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde toplantı yeter sayısının 367 olduğuna dair karar, üniversitelerde eğitim özgürlüğü getiren 10. ve 42. maddelerdeki anayasa değişikliğinin iptali, AYM'nin Anayasa'yı ihlal örneklerinden birkaçı. Yüksek Mahkeme'nin anayasa değişikliğinde iptal kararı vereceği iddiaları ise hukukçuları endişelendiriyor. Anayasa hukukçuları, Mahkeme'nin herhangi bir şekilde iptal ve yürürlüğü durdurma kararı vererek meşruiyetini zedelememesi gerektiğini belirtiyor.

Prof. Dr. Yavuz Atar, "Anayasa değişiklikleri esas denetimine doğrudan veya dolaylı tabi tutulamaz. Mahkeme iptal veya yürürlüğü durdurma kararı verirse zaten tartışmalı olan meşruiyetini daha da kaybedecektir." değerlendirmesini yapıyor. Prof. Dr. Levent Köker de, "Anayasa Mahkemesi, paketi referandum öncesinde iptal ederse hepimiz güleceğiz herhalde." ifadesini kullanıyor.

Yüksek Mahkeme'nin normalde anayasa değişikliklerinde sadece şekil denetimi yapabildiğini hatırlatan Prof. Dr. Atar, şekil açısından herhangi bir eksiklik bulunmadığını belirtiyor. Gizli oylamanın ihlal edildiği iddiasıyla ilgili olarak da, "Anayasa'yı bilmeden tartışmalar yapılıyor. Gizli oylama ihlal edilse bile bu şekil şartları arasında yok." vurgusunu yapıyor.

Atar, 'hukuk devletine aykırılık' iddiasıyla paketin iptal edilemeyeceğini savunurken şu görüşleri kaydediyor: "Anayasa'nın 1, 2 ve 3'üncü maddeleri değiştirilmedikçe iptal edemezsiniz. Yürürlüğü durdurma da asla verilemez. Çünkü yürürlükte olan bir kural yoktur. Halk 'evet' deyip sonuçlar Resmi Gazete'de yayımlandığında yürürlüğe girer. Bunlara rağmen iptal kararı verirse meşruiyetini kaybedecektir. Zaten meşruiyeti sürekli tartışılıyor. Varlık amacına aykırı davranacaktır. Anayasa Mahkemesi'nin böyle bir içtihat kurması halinde Meclis'in anayasayı değiştirme yetkisini elinden alacaktır."

Prof. Dr. Levent Köker, Anayasa Mah-kemesi'nin daha önce yetki sınırlarını birkaç kez aştığını hatırlatıyor. "Anayasa Mah-kemesi'nin referandum öncesi veya sonrasında değişikliklerle ilgili görüşeceği herhangi bir konu yok bence." diyen Köker, referandum süreci sonuçlanmadan denetim yetkisi kapsamına girecek bir hukuki işlem olmadığı görüşünde.

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Başkanı Avukat Necati Ceylan da "Anayasa Mahkemesi paketi iptal ederse aynen 367 ve başörtüsü kararında olduğu gibi hukuksuzluk yapmış olur. Anayasa'nın 148. maddesi çok açık; esasa giremez. Anayasa Mahkemesi millet iradesi doğrultusunda karar vermesi gerekirken halkın ve milletin iradesini denetlemiş oluyor." değerlendirmesini yapıyor.

RAPORTÖR, ESASA İLİŞKİN AYRINTILARA GİRMEDİ


Anayasa Mahkemesi incelemesi öncesi raportör de çalışmasını tamamladı. Edinilen bilgiye göre hazırlanan raporda esasa ilişkin bir değerlendirme yapılmadı. Raportör Dr. Ali Rıza Çoban, iptal davasının süresinde açılıp açılmadığı, 110 milletvekilinin imzasını taşıyıp taşımadığı ve dava dilekçesinde Anayasa'ya aykırılığı ileri sürülen hükümlerin Anayasa'nın hangi maddelerine aykırı olduğunun yer alıp almadığı konularını değerlendirdi. Hazırlanan raporda, anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulmasından sonra yürürlüğe gireceğine dikkat çekildi. Telafisi mümkün olmayan zarar söz konusu olmadığından, yürürlüğü durdurma talebine, iptal talebi görüşülürken karar verilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme, yaptığı ilk incelemede, davada eksiklik bulunmadığına karar verirse, davayı daha sonra belirleyeceği bir günde karara bağlayacak.


Kaynak: Aktifhaber