Adli Tıp: Sanık Fatih Hilmioğlu cezaevine gönderilebilir

Birleştirilen Ergenekon davasının tutuklu sanığı İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun sağlık durumu, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'

Birleştirilen Ergenekon davasının tutuklu sanığı İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun sağlık durumu, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun raporu mahkemeye ulaştı. 16'sı profesör 34 kişilik ekibin hazırladığı raporda, Hilmioğlu'nun cezaevine gönderilmesine engel olabilecek kadar hayati tehlike arzetmediği ifade edildi. Kurulda yer alan 3 profesör ile bir uzman doktor, karara karşı oy kullandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davanın bugünkü duruşmasında, halen İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları bölümünde tedavi altında bulunan tutuklu sanık İnönü Üniversitesi rektörü Fatih Hilmioğlu'nun sağlık durumu hakkında istediği rapor mahkemeye ulaştı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nca verilen iki farklı raporun incelenerek aradaki çelişkinin giderilmesi istenmişti.

Her iki raporu inceleyen 16'sı profesör doktor olan 34 kişilik Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu, mahkemenin yazısına 13 sayfalık cevap gönderdi. Raporda, yapılan incelemede Hilmioğlu hakkında İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi, Başkent Üniversitesi Hastanesi Radyodiognastik Ana ilim Dalı, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. KBB kliniği, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Servisi, İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı'nın Hilmioğlu muayenesine ilişkin hazırladıkları raporlara yer verildi.

Farklı sağlık kurumlarının raporlarının ardından tutuklu bulunmasına rağmen hastanede tedavi altında bulunan Hilmioğlu'nun sağlık durumunun, tekrar cezaevine gönderilmesine engel olup olmadığına ilişkin yapılan değerlendirmeler açıklandı. Raporda, İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı'nca hazırlanan tıbbi rapor, şöyle izah edildi; "Kronik karaciğer hastalığı seyrinin de cezaevi koşullarından olumsuz etkilenmekte olduğu, tüm iyi niyete rağmen takip yetersizliği, gelişmelerden zamanında haberdar olamama dolayısıyla tedavide gelişmeler kaçınılmaz olduğu, bu olumsuz etkilenmenin rezervi sınıra yaklaşan karaciğer için son derece tehlikeli olup hastanın hayatını tehdit edecek boyutlara ulaşacağı, ikinci bir şahıs olamayacağı, geri dönüş ihtimali olmayan noktaya ulaşılması kısa sürede mümkün olup daha fazla gecikilmeden bu ölümcül hastalığın tedavisine imkan tanıyacak hastalığın koşullarının temininin gerektiğini bildirir oldukları..." Aynı hastanenin Sağlık Kurulu raporunda da tutukluluğun devamı halinde bu hastalığın, tutuklunun hayatı için kesin bir tehlike teşkil eder olduğu şeklinde görüş bildirildiği hatırlatıldı.

Raporda ayrıca Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu tarafından bildirilen görüş de şöyle yer aldı; "Fatih Hilmioğlu'nun, kronik karaciğer hastalığı olduğu, halihazırda cezaevi şartlarında hayati tehlikesi oluşturacağına dair tıbbi bulgu tespit edilmediği, hastalığı nedeniyle iki ayda bir üniversite hastanesi hepatoloji bölümünde takiplerini yaptırmasının uygun bulunduğu oy birliğiyle mütalaa olunur."

Raporun sonuç bölümünde ise "Child-Pugh sınıflamasına göre Hilmioğlu'nun siroz hastalığının A evresinde bulunduğu, hastalık tablosunun bu haliyle cezaevi şartlarında hayati tehlike oluşturacağına dair tıbbi bulgu tesbit edilmediği, hastalığı nedeniyle iki ay aralıkla bir üniversite hastanesi hepatoloji bölümünde takiplerinin yaptırılmasının uygun bulunduğu oy birliğiyle mütalaa olunur." denildi. Raporun imza bölümünde 16'sı profesör, toplam 34 doktorun imzası bulunuyor. Ancak bu imza sahiplerinden 4'ünün, karara muhalif olduğu belirtildi. Oy çokluğuyla verilmiş olduğu gözlenen, ancak altında oy birliğiyle verildiği belirtilen görüşün aksi yönünde oy kullanan Prof. Dr. Rıza Madazlı, Uz. Dr. Şinasi Umut, Prof. Dr. Salih Cengiz ve Prof. Dr. Seyfettin Uludağ, Hilmioğlu'nun cezaevine gönderilmesinin, sağlığı açısından sakınca doğuracağını ifade etti. Raporun muhalefet şerhinde ise 4 doktor tarafından yapılan açıklamaya yer verildi; "İlgili hakkında verilmiş tıbbi raporların içerik incelemesi sonucunda ilgilide mevcut olan 'Kronik Hepatit B + Kompanse karaciğer sirozu ve buna bağlı gelişmiş olan Özofagus varizleri' olduğu, uygun olmayan ve stresli koşullarda bu hastalığın yakından izlenemeyeceği, hastalığın son evre döneme ulaşması ve kanama gibi ölümcüm komplikasyonlarının engellenemeyeceği açıkça anlaşılmaktadır. Bu raporlar doğrultusunda Fatih Hilmioğlu'nun cezaevine gönderilmesi halinde bu hastalığın bağlı olduğu tıbbi durumunun hayatı için kesin bir tehlike teşkil edeceği tıbbi kanaatine varıldığına dair muhalefet şerhimizdir."

Öte yandan raporda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanlığında Hilmioğlu'nun savunmasının alınabilmesi için neler yapılması gerektiği yolunda hazırladığı rapora da yer verildi. Bu rapora göre "Bir doktor eşliğinde ambulansla getirilip götürülmesi ve doktorun duruşma salonunda bulunması. Duruşmada savunmasını oturarak yapması ve 45 dakikada bir 15 dakika mola verilmesi. Savunmasının bir günden fazla sürmesi halinde aynı işlemlerin diğer günlerde de yapılmasının uygun olacağı bilgilerinize sunulur."