İngiltere'de seçimin yönü

2 gün sonra İngiltere'de yapılacak genel seçimler öncesinde Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi arasında çekişme yaşanıyor.

Geleneksel İngiliz siyasetinde iki büyük parti olarak muhafazakarlar ve İşçi Partisi'ne alışık olan herkes için bu seçimler oldukça başdöndürücü.
Zira, 1997'den beri iktidardaki İşçi Partisi'nin lideri ve Başbakan Gordon Brown ile muhalefetteki Muhafazakar Parti'nin aralarına Liberal Demokrat Parti lideri Nick Clegg'i de alarak televizyonda açık oturuma çıkmayı kabul etmesi seçimlerin kaderini tayin etti. 15 Nisan'da katıldığı 90 dakikalık ilk program sonrası adeta starlaşan Nick Clegg, her iki büyük partiyi de beklenmedik şekilde zor duruma soktu.
'Lider değil, televizyon starı' olmakla eleştirilen Nick Clegg, hem İşçi Partisi'ne kızan solcular, hem de Muhafazakar Parti içindeki daha liberal kesimi ABD Başkanı Barack Obama'nın kampanyasında olduğu gibi 'değişim' söylemiyle kendine çekmeyi sağlamışa benziyor. Çünkü, ülkedeki son kamuoyu yoklamaları Liberal Demokratlar'ın müthiş bir ivme kazanarak, yüzde 30'lara varan destek bulduklarını gösteriyor. 'Cleggmania' kelimesi çoktan İngilizlerin diline yerleşmiş gibi görünüyor. Tabii bu durumda İngiliz basının rolü de bir hayli büyük. Gazetelerin büyük kısmı Muhafazakarlara destek verse de, ikinci sırada Liberal Demokratlar destekleniyor. Bunda biraz da başından beri İngiltere'yi yönetmeye ehil olduğuna ülke basının şüpheyle baktığı Başbakan Gordon Brown'dan kurtulma psikolojisinin etkili olduğu söylenebilir.
74 sonrası ilk koalisyon olacak Liberal Demokratlar
Uzmanlar, hiçbir partinin Westminister'da çoğunluğu sağlayamayacağına inanıyor. 1974'ten beri ilk koalisyon hükümetinin kapıda olması nedeniyle endişe var. Korkulduğu gibi bir parlamento yapısı çıkarsa, Liberaller ya iki büyük partiden biriyle koalisyon kuracak, ya da dışarıdan azınlık hükümetine destek verecek. Ancak, dar bölge sistemi diye tarif edebileceğimiz bir sistemin uygulanıyor olması nedeniyle Liberaller ülke genelinde oyların yüzde 30'unu alsalar dahi, parlamentoda yüzde 30 oranında sandalye elde edemeyecekler. Her iki ihtimalde de, güçlerini mevcut seçim sisteminin orantılı temsile çevrilmesi konusunda kullanacaklarına şüphe yok. Clegg İşçi Partisi'ne destek verirse Başbakan Gordon Brown'un parti liderliğinden çekilmesini isteyeceğini de açıkça ilan etti.
İnsanlar 2 partiden bıktı
Liderlerİn son kez ekranda karşı karşıya geldikleri tartışma programın izlediğim pub'da, çok sayıda Türk'ün de yaşadığı Güney Hackney ve Shoreditch bölgesinin Liberal Demokrat Milletvekili Adayı Dave Raval ile tanıştık. Sonra seçim kampanyasına da katıldığım Dave, Liberal Demokratlar'ın İngiliz siyasetine gerçekten yeni bakış getireceğine inanıyor.
Partisinin Irak işgaline karşı çıkan tek parti olduğunu gururlanarak anlatan Dave, 'İnsanlar mevcut sistemden bıkmış durumda. Ne İşçi Partisi, ne de Muhafazakarlara oy vermek istemedikleri için sandığa gidip oy bile kullanmıyorlar. Şimdi biz insanlara gidip, 'Eğer oy kullanmazsanız, İşçi Partisi kazanacak' diye uyarı yapıyoruz' diyor. Dave, Liberal Demokrat Parti'nin diğer partilerden daha fazla 'Beyaz İngiliz' olmayan, yani başka etnik kökenden gelen aday olduğunu gururla belirtiyor.
Türkiye'ye AB desteği devam eder
Liberal Demokrat Parti'nin siyasi söylemlerini partinin önde gelenlerinden Lordlar Kamerası üyesi Lord John Alderdice ile konuştuk.

- Liberal Demokratların, İşçi Partisi ve Muhafazakarlardan farkı nedir?
Yapısal olarak İşçi Partisi, bizimle aynı yaklaşımlar içerisinde ama aynı tarzda çözümler üretmiyor. Biz daha fazla aşağıdan yukarıya doğru yapılanan bir siyaset izliyoruz. Gücü tek merkezde toplamak yerine, insanlara güvenip dağıtıyoruz. İşçi Partisi ise gücü merkezdeki bürokratik yapılarda toplayıp, hantal bir sistem kuruyor. Muhafazakarlar, tarihi olarak daha az gelirli kesimle ilgilenmezler. Daha çok orta ve ortanın üstü ile zengin kesimlerle ilişkilerinin iyi olduğu düşünülür. n Bu seçimde insanların oy kullanırken kararlarını etkileyecek temel parametreler neler olacak?
Bence, ekonomi en önemli konu olarak ortaya çıkıyor. Seçmen, kriz sonrası hangi partinin ekonomik gidişatı düzeltebileceğine göre karar verecek. İkinci unsur, kamu hizmetleri konusu. Mesela sağlık servisi ile ilgili tartışma çok belirleyici. İşçi Partisi döneminde çok fazla para aktarıldı ama bürokratik, merkezi yapı içerisinde pek bir ilerleme sağlanamadı.

- Clegg'in kişiliği ne kadar önemli?
Kendisinde biraz Obama'nın dokunuşu var. Kendisi gibi düşünmeyenlerle dahi son derece yapıcı konuşmalar içine girebiliyor. Tabii ki Clegg'in kişiliği önemli. Ama parti politikaları da insanları çekiyor.
MUHAFAZAKAR ZAMANI
- Seçimlerden beklentiniz nedir? Gerçekçi bakınca Muhafazakarlar mı iktidara gelir diyorsunuz?
Muhafazakar Parti Lideri David Cameron'un 10 Numara'da (Başbakanlık Konutu) olma ihtimali son derece yüksek. Sonuçta çoğunluk hükümeti de olabilir, koalisyona da ihtiyaç duyabilir. Eğer bu olursa, Nick Clegg ile görüşecektir Cameron ilk aşamada. Eğer Muhafazakarlarla bir noktaya varılamazsa, İşçi Partisi ile görüşebiliriz. Tabii burada sayılar ve beraber iş yapıp yapamayağınız önemli. İlle de koalisyon olmasına gerek yok, dışarıdan destek verilerek bir azınlık hükümeti de kurulabilir. Önemli şey istikrarın sağlanması.

- Liberaller neden yükseldi?
Aslında Liberal Demokratlar son 30 yıldır yükselişteydi. Liberaller pek çok kişiyi çeken siyaset geliştirdi ve ikincisi Liberaller, İşçi Partisi'nden önce 19'uncu yüzyılda buradaydı. Kuzey İrlanda sorununda yaşanan ayırılıktan dolayı Liberaller ikiye ayrıldı ve İsçi Partisi lider parti oldu. Ancak 20'nci yüzyılda insanlar daha özgüvenli olmaya başladı ve daha fazla özgürlük, liberal yaklaşım istemeye başladılar. Bu nedenle ilerlemeci insanlar tekrar liberal yaklaşıma dönmeye başladı.
- Muhafazakarlar ile uluslararası siyasette ne gibi değişimler olur?
Cameron eğer çoğunluk hükümetinin başında olursa, İngiliz ulusal yaklaşımından ziyade, daha Eurosceptik bir yaklaşım görürüz. ABD ile ilişkiler çok belli değil. Çünkü herşeyi 'daha milliyetçi' bir yaklaşımla götürmeye çalışacaktır. Ama eğer bir Liberal Demokrat-Conservative yönetim olursa bazı konularda daha esnek olmak zorundalar. Avrupa ve ABD ile ilişkileri önemsemek durumunda kalacaklar. Liberallerin de Muhafazakarların da İngiltere'nin eski kolonileri ve commonwealth ülkeleri ile iyi ilişkiler konusunda benzer yaklaşımı var.
Türkiye'ye AB desteği sürer
Alderdice, sonuç ne olursa olsun, İngiltere'nin Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki desteğinin devam edeceği görüşünde. Türkiye'nin AB üyeliğine her üç partide de olumlu bir yaklaşım olduğunu belirten Alderdice, 'Muhafazakarlar AB'yi büyük bir ticaret bloğu olarak gördükleri için Türkiye'yi istiyorlar. AB'nin siyasi açısını ise zaten desteklemiyorlar. İşçi Partisi ve bizim içinse daha güçlü bir birlik için Türkiye desteklenmeli. Türkiye'nin NATO'daki gücü önemli. İngiltere'nin çoğulcu demokrat kültürü Türkiye'nin üyeliğine destek verilmesinden yana' diyor.