Kars ve Ardahan'da ithal ete karşı kampanya başlatıldı

Et ve Balık Kurumu'na canlı hayvan ve et üretimi izni verilmesi üzerine Kars ve Ardahan'da hayvancılığın biteceğini düşünen üreticiler etin kilosunu 1

Et ve Balık Kurumu'na canlı hayvan ve et üretimi izni verilmesi üzerine Kars ve Ardahan'da hayvancılığın biteceğini düşünen üreticiler etin kilosunu 15 liraya vermek için kampanya başlattı.

CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, incelemelerde bulunmak üzere Kars ve Ardahan'a geldi. Öğüt, ilk olarak Kars Hayvan Borsası'nda üreticiler ile bir araya geldi.

CHP Kars İl Başkanı Çetin Bilgir, Kars Ticaret Borsa Başkanı İsmet Çelik ve besicilerin katıldığı toplantıda Et ve Balık Kurumu'na etin kilosunun 15 liraya verilmesi kararı çıktı.

Öğüt, Doğu Anadolu Bölgesi'nde tek hayvan borsasının Kars'ta olduğunu dile getirerek, "Borsa Başkanı, meclis başkanı, bazı yöneticiler ve bütün üreticiler ile birlikte bir kampanya başlatıyoruz. Kars ve Ardahan'da etin kilosunu 14 ile 15 liraya Et ve Balık Kurumu'na vermeye hazırız. Gelsinler organik ve ucuz eti Kars ve Ardahan'dan alsınlar. Dışarıdan ithal edilen eti kimse yemesin. Bu etlerin ne eti olduğu belli değildir. İthal edilen ette her türlü hastalık vardır. Fakat bu bölgede ise her türlü bitki özü ile beslenen hayvanların organik eti her derde devadır." diye konuştu.

Kars ve Ardahan bölgesinin bir zamanlar Sovyetler Birliği, İran ve diğer ülkelere hayvan ihracatı yaparken bugün ise et ve canlı hayvan ithal eder duruma düştüğünü belirten Öğüt, hayvancılık bölgesi olan Kars'a Atatürk'ün de büyük önem verdiğinin altını çizdi.

Öğüt, bu amaçla Reisicumhur Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve dönemim milletvekillerinin imzası bulunan 16 Temmuz 1937 tarihli ve 7098 sayılı belgede görüldüğü gibi Kars merkezli Doğu Anadolu Vilayetleri Mıntıkası Canlı Hayvan İhracatçıları Birliği Türk Anonim Şirketi kurulmasına dair karar alındığını hatırlattı.

İTHAL ET ÜRETİCİYİ ÖLDÜRÜR

Kars Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Çelik de, "Ülkemizde 1980 yılına kadar büyükbaş hayvan varlığı 16 milyon, küçükbaş hayvan varlığı ise 25 milyonu bulmaktaydı. 2007 yılı verilerine göre büyükbaş hayvan varlığı 10 milyon 500 bin, küçükbaş hayvan varlığı ise 15 milyona gerilemiştir. 1980 yılına kadar Ardahan ve Iğdır, Kars'ın ilçeleriyken büyükbaş hayvan sayısı 1 milyon 230 bin, küçükbaş hayvan sayısı ise 2 Milyon 600 bin idi. Şimdi ise; Kars'ta büyükbaş hayvan sayısı 381 bin, küçükbaş hayvan sayısı ise 252 bindir. Ardahan'da büyükbaş hayvan sayısı 260 bin, küçükbaş hayvan sayısı 53 bindir. Iğdır'da ise büyükbaş hayvan sayısı 59 bin, küçükbaş hayvan sayısı ise 544 bindir." şeklinde konuştu.

Doğu Anadolu Canlı Hayvan İhracatçıları Birliği'nin merkezinin Kars olduğunu hatırlatan Çelik, şunları söyledi: "1983 yılına kadar dönemin Sovyetler Birliğine canlı hayvan ihracatı yapar durumdaydık. 1985 yılında alınan canlı hayvan ve et ithali kararları ile Türkiye'de yerli üretici zarar görmüş, uygulanan yanlış tarım ve hayvancılık politikaları ile değil Türkiye'yi doyurmak, ihracat bile yapan doğu illeri hızla göç vermiştir ve hayvancılıktan uzaklaşmıştır. Bugün gelinen noktada 1985 ve 90'lı yıllarda yapılan ithal et ve canlı hayvan girişinin üreticimize verdiği zarar etkili olmuştur. 2007 yılında süt tozu ithalatının serbest bırakılmasıyla süt fiyatları düşmüş, üretici damızlık hayvanlarını kesime yönlendirmiştir. Bölgemizde üç beş baştan oluşan küçük damızlık işletmelerinde geçim hayvancılığı yapılmaktadır. Süt fiyatlarındaki düşüş Türkiye genelinde damızlık isletmelerini küçültmüştür. Canlı hayvan sayısındaki azalmanın bir sebebi de budur. Et fiyatlarında 2004, 2009 yılları arasında enflasyona oranla bir yükselme olmamış, yerinde saymıştır. 2009 yılı sonlarında yılların birikimi olan sorunlar neticesi fiyatlar yükselmiş, arz talep dengesi ile KARKAS etin kilosu 16 buçuk TL'ye kadar yükselmiştir. Besiciden 15-16 buçuk TL'ye çıkan etler marketlerde tüketiciye 30-35 liralardan satılmıştır. Aradaki fark üreticinin, besicinin cebine girmemiştir."

Et ithaline gerek olmadığını, piyasada fiyat dengesinin Et Balık Kurumu aracılığı ile sağlanabileceğinin altını çizen Çelik, "Damızlık hayvan getirilerek damızlık işletmeleri desteklenebilir. Doğu ve Güneydoğudaki yeni hayvancılık hibe destekleri ile bu isletmeler ülkenin et ihtiyacını, bölgemizdeki mera ve yaylaklarda fazlasıyla karşılayabilir durumdayız." ifadesini kullandı.