Almanya'daki İslam Konferansı'nın ikinci turu yapıldı
Alman İslam Konferansı'nın ikinci turu başkent Berlin'deki Palais am Festungsgraben'de düzenlendi. Konferansın, Müslümanlar Merkez Konseyi'nin katılm
Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maizere başkanlığında yeniden start verilerek ikinci dönemine girilen Alman İslam Konferansı'yla (DIK) İslam dininin ülkenin bir parçası olduğu mesajı verildi. Müslümanların farklı alanlarda toplumsal katılımlarının güçlendirilmesinin amaçlandığını ifade eden Hıristiyan Demokrat Birlik Partili(CDU) Bakan De Maiziere, "Müslümanlarla geçen yıllarda başlatılan karşılıklı diyalogların temellerinin atıldığını, yeni dönemdeki asıl hedefin ise İslam konferansı kapsamında üzerinde mutabık kalınan noktaların pratik hayatta uygulanması" olduğunun altını çizdi. "Bölünme, ayrışıklık ve paralel toplumlar istemiyoruz. Hedefimiz Müslümanlarla birlikteliğimizi güçlendirmek." ifadesinde bulunan De Maiziere, "Ülkemizin vatandaşları olan Müslümanların topluma daha fazla katılmalarını sağlamalıyız." dedi.
Konferans oturumları sonrası düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Thomas de Maiziere, DIK'nin "teolojik bir seminer olmadığını, devlet ve Müslümanlar arasında oluşturulan bir diyalog forumu olduğunu" belirterek, hedefin dini konuların içeriklerinin tartışılması değil, "İslam'ın kurumasal kimlikle uyumu ve 4 milyona yakın Müslüman'ın toplumsal entegrasyonu olduğunu" kaydetti. Mevcut konuyla ilgili tüm katılımcılarla ortak bir çalışma programı oluşturduklarını açıklayan Bakan De Maiziere, bu programın bazı içerikleri konusunda ise farklı görüşler olduğunu da söyledi. Bakan, isim vermeden teşkilatlanan Müslümanlara atıfta bulunarak, örneğin İslam'la İslamcılık kavramları arasında ayırımların yapılması hususunda bazı hassasiyetlerin olduğunu da ifade etti. Mevcut konuda herkesin üzerinde görüş birliği sağlayacağı bir 'İslam sözlüğü' oluşturulacağını da duyurdu. Bakan şu başlıklara da dikkat çekti: Uyum teşvikli projeler ve kurumsal işbirliği teşvik edilecek; Müslüman kadınların topluma katılımlarının artırılması amaçlanacak; Aşırı dincilik, radikalizm ve toplumsal kutuplaşmalarla mücadele edilecek.
ALMANYA LAİK DEĞİL, İSLAM KAMUDA DA YERİNİ ALMALI
Konferansa devleti temsilen katılan Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti Uyum Bakanı Armin Laschet (CDU) ise yaptığı açıklamada, "Almanya laik bir ülke değil, seküler bir ülke. Diğer inançlarda olduğu gibi İslam'ın da kamuda yerini alması gerekiyor." dedi. İslam dinin diğer dinlerde olduğu gibi eşit statüye kavuşturulmasını desteklediğini ifade eden Laschet, Müslümanların bulundukları eyalet, bölge ve ilçelerde kendilerini göstermeleri gerektiğini ve Alman yetkililerle diyaloglara geçmelerini istedi. Laschet, Almanca konuşan imamlar arzu ettiklerini de sözlerine ekledi.
Konferansta organize olan Müslümanları temsil eden teşkilatlar içinde yer alan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nden (DİTİB) Prof. Dr. Ali Dere ise, İslami konuların ve Müslümanlarla ilgili kavram ve söylemlerin akademik bir perspektifle ele alınmasının kaçınılmaz olduğunun altını çizerek, "Konular akademik seviyede ele alınarak irdelenmelidir. Bu şekilde ortak bir dil oluşturabiliriz." dedi. Mevcut ortak dil sayesinde ortak değerlerden bahsedilebileceğini hatırlatan Prof. Dere, "Bu şekilde evrensel değerler üzerinde mutabakat sağlayabiliriz." dedi.
Federal Hükümetin Uyum ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Maria Böhmer (CDU), Federal Aile Bakanı Christina Köhler (CDU), Berlin İçişleri Bakanı Ehrhart Körting'in (SPD) de yer aldığı konferansta Müslümanları Türkiye kökenli şu isimler temsil etti: Mustafa İmal (İslam Kültür Merkezleri Birliği (VİKZ), Ali Ertan Toprak (Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF), Kenan Kolat (Almanya Türk Toplumu Derneği (TGD), Prof. Bülent Uçar (İlahiyatçı), Tuba Işık-Yiğit (İlahiyatçı, doktora öğrencisi), Gönül Halat-Mec (Avukat), Turgut Yüksel (Sosyolog).
İslam Kültür Merkezleri Birliği (VIKZ) temsilcisi Mustafa İmal, Cihan'a yaptığı açıklamada konferansa katılmanın yanlış olmadığın savundu. İmal "Müslüman Merkez Konseyi'ndeki diğer arkadaşların da katılmalarını istiyoruz. Uzak kalmak, köşeye çekilmek problemlerin çözümü değil." dedi.
Mustada İmal, konferans öncesi hazırlanan metinlerde kadın erkek eşitliği ile ilgili kabul edemeyecekleri bazı ifadelerin odluğunu belirterek, "Şiddetin İslamiyet'ten kaynaklanmadığını savunuyoruz. Almanya'da yaşayan Müslümanlarla ilgili detaylı araştırma yapılmasını istedik ve bu yapılacak. Diğer bir mevzu ise Müslümanlara yapılan şiddet, bu konunun araştırılması ve önem verilmesiydi. Bu konu bir proje şeklinde ele alınacak." ifadelerini kullandı.
DİTİB temsilcisi Prof. Dr. Ali Dere ise İslam'ın Avrupa'da sorunun değil, çözümün bir parçası olduğunu vurguladı.