Abdülkadir Himmet, 6 saatlik yaşam mücadelesini anlattı (Özel)
Arkadaşlarıyla çıktığı yolculukta teknenin alabora olması sonrası 6 saat suda yüzerek yaşam mücadelesi veren Abdülkadir Himmet, yaşadıklarını Cihan Ha
Tedavi gördüğü hastaneden taburcu edilmesinin ardından Adalar Polis Merkezi'ne gelip burada ifade veren Himmet, Büyükada'daki baba evinde yakınlarıyla hasret giderdi. Annesi Fadime ve babası Sabri'ye sarılarak hayatta kalmanın mutluluğunu paylaşan Abdülkadir Himmet, yaşadıklarını basın mensuplarıyla paylaştı.
Kınalıada'ya çok yaklaştıklarında rüzgarın etkisini artırdığını ve teknenin alabora olduğunu, ardından yüzmeye karar verdiklerini belirten Himmet, yaşadığı ölüm kalım mücadelesini şu sözlerle aktardı: "Düğünden çıktık. Vapuru kaçırdık. Arkadaşlar, Kınalıada'daki arkadaşla irtibata geçip tekneyi çağırdılar. Gelen tekneye bindik. Lodosta gitmeye başladık. Kınalıada'ya yaklaşmıştık. Adanın ışıkları görünüyordu. Orada alabora olduk. Kınalıada'ya doğru yüzmeye başladık. Ama 1 kulaç atıyoruz, 1 metre gidiyoruz, 5 metre geri geliyoruz. Yoruldum, sırt üstü döndüm, yorgunluğumu atayım diye. Baktım Kınalıada'yı bir hayli geçmişim. Akıntı ve dalga beni Burgazada ile Kınalıada arasına yaklaştırmış. Anladım ki Kınalıada veya başka bir adaya gidemeyeceğim. Sırtımı dalgaya verip Maltepe'ye doğru yüzmeye başladım. Dalgayla beraber. Dalgaya arkanı verdiğin zaman 1 kulaç attım mı 5 kulaç atmış gibi oluyorsun. Oradaki mücadelem öyle başladı. Orada karar verdim, 'gideceğim' dedim. 'Ben karşıya gideceğim. Ne olursa olsun'. Diğer arkadaşlarımdan kopmuştum. Dalga hepimizi ayrı yerlere savurduğu için, önce sesleştik. Yan yanaydık, sonra ayrıldık dalgadan dolayı. Üzerimizi çıkarttık, ağırlıktan kurtulmak için. Kınalıada'ya varamayacağımı anladıktan sonra asıl mücadelem orada başladı. Lodosun götürdüğü yere doğru yüzdüm. Bilincimi kaybetmedim."
"AİLEME EVLAT ACISINI YAŞATMAK İSTEMİYORDUM"
Denizde tek başına yaşam mücadelesi verirken neler hissettiği sorulan Himmet, şöyle devam etti: "Annemi, babamı, kardeşlerimi düşündüm. Eskileri düşündüm. Ben, aileme evlat acısını yaşatmak istemiyordum. Çok dualar ettim. Kelime-i Şehadet getirdim. İki ayağıma kramp girdi. Ayağımı çekiyorum, tedaviyi kendi kendime yapıyorum. Sırtüstü hareketsiz kalıp dinlendim. Su yuttuğum zaman kusmaya karar verdim. Yuttuğum suyu atmak için kusuyordum. Ben dedim, 'başaracağım üzmeyeceğim anne ve babamı.' İyi bir yüzücü değilim, ama hayatta kalabilmek için neler yapabilirimi düşündüm. Maltepe'ye yaklaştığımda motor geldi, el işareti yaptım. Beni çektiler. Kendimdeydim."