AB Talat için çalışıyor
KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başbakan Derviş Eroğlu'na destek vereceğini açıklayan Serdar Denktaş 6 yıldır bir şey yapmayan AB'nin Mart ayında bir anda şahlanıp Talat'a destek yarışına girdiğini dile getirdi.
KKTC'de Talat ile Eroğlu'nun birbirlerine yakın oy potansiyelleri nedeniyle onlara destek veren diğer partiler son derece önemli. Bunlar arasında en kritiği üçüncü büyük parti olan Demokrat Parti. Oğul Denktaş'ın lideri olduğu parti, Eroğlu'nu destekleyerek, belki de Ada'nın kaderini değiştirecek bir karara imza attı. Denktaş'ın Talat sonrası dönem ve seçimlere ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
- CTP'den UBP'ye geri dönme eğilimini ilk kez geçen yılki seçimlerde yaşadık. Dönüş neden yaşanıyor?
2004 Referandumu sonrası uluslararası camia verdiği sözlerin hiçbirini burada yerine getirmedi. Ardından özellikle Talat'ın Saray'a çıkmasının ardından, CTP'nin insanları iç politikada hüsrana uğratması tepkiyi çoğalttı.
DÜĞÜMÜ DOLAŞIRIZ
- 'Ankara desteği' üzerine yürütülen tartışmaya ne diyorsunuz?
Ankara burada kim kazanırsa kazansın, müşterek bir çalışma içinde sürecin gideceğini biliyor. Seçilecek adaya bağlı olarak yöntem ve söylem farklılıkları olabilir ama temel siyaset değişmez. Ankara etkisi önemli bir faktördür her zaman. Ama, eğer buradaki seçimlerde kazanacak olanı Türkiye belirliyorsa, kimse seçilecek arkadaşları dikkate almaz. Baskıları Türkiye'ye yönlendirir.
- KKTC siyaseti açısından en büyük parti olmasanız da kilit konumda oluyorsunuz. Nasıl başarıyorsunuz?
Ben başarmıyorum onu (gülüyor). Bir kere yumuşak bir yaklaşımımız var insanlara karşı, öfke ve öç alma mantığı ile hareket etmiyoruz. Bir de bir konuda kilitlenme yaklaşımını kabul etmiyoruz. Düğüm varsa, etrafından dolaşırız. Özellikle kilit-anahtar olmaya çalışmıyoruz. Kimden ağırlık koysak, cumhurbaşkanlığını garantileyecekti.
- Seçim için tahminiz nedir?
Normal koşullarda birinci turda biter ve Eroğlu alır.
DESTEK İÇİN BEATLES GELİR
- Normal olmayan koşullar neler?
6 yıldır bir şey yapmayan AB, mart ayında şahlandı. AİHM kararı çıktı, 19 Nisan'da Doğrudan Ticaret Tüzüğü görüşülecek diye haberler dolaşıyor. Talat'a davetler gelmeye başladı. Ada'ya uçak da iner, Beatles da gelir konser verir diye düşünüyorum. Nerdeydi aklınız 6 yıldır? Kafada şüphe oluşabilir.
Ulu çınarın oğluyum, kurtuluş yok
- Sizin için yıllardır en çok duyduğum eleştiri 'babasının sözünden çıkamaz, siyasette ne derse onu yapar' diyorlar. Babanız üzerinizde ne kadar etkindir siyasette? Ne derse yapar mısınız?
Şimdi babamın oğluyum tabii. Onun altını kalın kalın çizelim. O evde doğdum büyüdüm. İster istemez karakterinizi, yaşam biçiminizi, hayatınızı etkiler dolayısıyla. Siyasete girerken kendime 'sen ulu bir çınarın oğlusun, bundan kurtuluş yok' dedim. Allah uzun ömür versin ama benim torunlarım da kurtulmayacak. Zaman zaman ters düşer, tartışırız, kızar mızar ama bırakır sonunda. Bazen haklı çıkarım, bazen kaybederim. Her ikisinde de ders alırım. Babam çok ters olduğumuzu bildiği bazı konuları benimle hiç konuşmaz. Ama onun görüşlerini alırım, çünkü müthiş bir tecrübe, yaşayan bir tarih kendisi. Haftada bir baba oğul torunlar biraraya geliriz. Yoksa bizim hiç karakterimiz yok mu? Şahsiyetimiz yok mu? Çok haksızlık, ama kabullendim bunları. Hiç umurumda olmaz artık, ne yapalım?.
- Size 'Denktaşlar' deniyor artık, eskiden böyle değildi bu durum. Sizi biraz ayrıştırırlardı baba-oğul olarak. Ne değişti?
Eskiden beni çok fazla önemsemiyorlardı, Rauf Denktaş'tı önemli olan. Şimdi saldırmak için kullanıyor çoğu bunu 'Denktaşlar' diye. Ama ben aslında onore oluyorum.
ÇÖZÜM OLMASINI BEKLEMİYORUM
- Siz müzakereler sonrasında bir çözüme ulaşılacağına inanıyor musunuz?
Hayır, inanmıyorum. Sadece, 'Kıbrıs'ta çözüm bulunamamasının sorumlusu kimdir?'i ispat etmeye çalışıyoruz. Durum bu.
- Ne yapmak lazım sizce?
Bu süreç tabii bir müddet daha böyle sürecek ama süresinin artık çok da uzatmamak lazım. Çünkü görüşmeler sürdükçe, bizim hayatımız da belirsizlik içinde geçiyor. Bir noktada, 'evet denedik, ama bundan ötesi yok' denecek noktaya gelinmesi lazım. Talat o noktaya gelmemek için sürekli taviz veriyor.
Seçimlerde 'Denktaşlar' faktörü
KKTC'de Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Başbakan Derviş Eroğlu arasında yaşanan liderlik yarışında Ada'nın söylemiyle 'Denktaşlar' bir hayli etkin rol oynuyor. Uzun yıllar Kıbrıs Türklerine liderlik eden KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, yıllarca rekabet ettiği Eroğlu'nun, Talat karşısında zafer kazanması için kolları sıvamış. Denktaş, köy köy dolaşıp, Eroğlu için destek istiyor. Seçimdeki bir diğer kritik kişi ise, 'Rauf Bey ne derse onu yapar, kendi karar veremez' diye eleştirilen Demokrat Parti Lideri Serdar Denktaş, Oğul Denktaş'ın partisi Ada'da yüzde 10 ile 15 arasında değişen bir oy potansiyaline sahip. Bu da, Talat-Eroğlu çekişmesinde CTP ve UBP tabanı dışında kalan ve asıl belirleyici kesimi temsil ediyor. Denktaşlar, Eroğlu'ndan yana destek kararı alarak, baba Denktaş'ı deviren Talat'a karşı güçlerini birleştirdi. Ancak, bir ay önce bağımsız aday olan UBP'nin eski başkanı Tahsin Ertuğruloğu'nun, Eroğlu'nun güç kaybetmesine ve Talat'ın avantaj yakalamasına neden olacağı da kesin. 'Denktaşlar' ve Ertuğruloğlu'nun değerlendirmeleri ile adadaki siyasi dengelerin perde arkasına ışık tutacağız bugün.
'Kim seçilirse seçilsin, Ankara ile işbirliği şart'
KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, görevi bırakmasının ardından yapılan ilk liderlik seçimini yakından takip ediyor. Lefkoşa'daki ofisinde tıpkı cumhurbaşkanı olduğu dönemki gibi yoğun bir mesai içinde çalışan Denktaş'ın seçim öncesi değerlendirmeleri şöyle:
- Ankara'nın kimi desteklediği neden bu seçimlerde bu kadar önemli bir söylem oldu?
Kim seçilirse seçilsin, milli müşterek bir davada Ankara ile işbirliği yapmak mecburiyetindedir. Ben Ankara ile işbirliği yaparken, bugünkü Cumhurbaşkanı ve partisi tarafından Türkiye'nin emrindeyim diye devamlı kınandım. Kendileri başa gelince 'Türkiyesiz olmaz' görüşümüzü paylaşmak zorunda oldular ve 'Türkiye ile işbirliği yaptıklarını' söyleyerek devam ettiler.
ANKARA'YA SİTEM
- Seçimin temel belirleyicisi ne olacak?
Bu seçimler KKTC için cumhurbaşkanlığı seçimi değildir. Bu seçimler, 'KKTC'yi yok farz ederek mi, var ederek mi Rum'la birleşelim?' seçimidir. Talat bunu uzlaşma isteyen ve istemeyenler olarak ayırıyor, büyük ayıp yapıyor. İnsanın uzlaşma istememesi için tımarhane delisi olması lazım. Ama kalıcı bir uzlaşma istemek başkadır.
- Sizce Ankara bu denklemde kimi destekliyor?
Belli değil, işaretler açıkça biz karışmayız diyor ama bu gidip gelenleri kabul etmek suretiyle bu gidip gelenlere 'ben Türkiye ile görüştüm, beni destekliyorlar' deme imkanı veriyor. Ki yanlıştır, yapmamaları lazımdı. Bu halk da buna ne kadar inanır, göreceğiz seçimlerde.
- Seçimler neden heyecansız?
Halka bu bitmeyen mesele ve politikacılardan gına gelmiştir. Para ile ve Türkiye'nin baskısıyla kandırılmazsa, Derviş Bey'in birinci turda kazanması lazım Tahsin Bey'in yarattığı harabiyete rağmen.
- Türkiye baskısından kastınız nedir?
Yine AKP'den heyetler gelir ve köy köy dolaşmaya başlarlarsa, bu bir kısmını harekete geçirir, çünkü geçen dönem geçirmiştir.
- Müzakere sürecini nasıl gözlediniz son 5 yılda?
Talat, biz masadan kalkmayız diyor ne derlerse desinler. Japon yapıştırıcısıyla yapıştırmışlar sanki kendisini. Ben ne elde ettiysem, masadan kalkarak yaptım. Şimdi odur babalarının mirası gibi dağıttıkları.
Tahsin Ertuğruloğlu alternatif olabilir mi?
Ada'daki seçimlerde en beklenmedik gelişme, Ulusal Birlik Partisi'nde bir dönem başkanlık bile yapmış olan Lefkoşa Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu'nun bağımsız aday olarak ortaya çıkması. UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu'nun Saray'a çıkması halinde kendisini başbakan olarak düşündüğü kulislerde konuşuluyor. Ancak Ertuğruloğlu, 'tek adam' olmakla suçladığı Eroğlu'ndan beklediği desteği bulamadığı için ters düştüğünü söylüyor. UBP'den yaklaşık bir ay önce koparak bağımsız adaylığını ilan eden Tahsin Ertuğruloğlu, Lefkoşa'daki ofisinden seçim çalışmalarını yürütüyor. Ertuğruloğlu, seçimler ikinci tura kalırsa tercihinin ne Eroğlu ne de Talat olmayacağını söyledi. Seçim sonrası UBP'den ihrac edilmesi beklenen Ertuğruloğlu'nun, yeni bir parti kurması bekleniyor. Ancak, Ertuğruloğlu'nun, Derviş Eroğlu'nun oylarını bölmek dışında çok fazla bir oy potansiyeli olmadığı değerlendirmeleri bir hayli yaygın.
Akşam
- CTP'den UBP'ye geri dönme eğilimini ilk kez geçen yılki seçimlerde yaşadık. Dönüş neden yaşanıyor?
2004 Referandumu sonrası uluslararası camia verdiği sözlerin hiçbirini burada yerine getirmedi. Ardından özellikle Talat'ın Saray'a çıkmasının ardından, CTP'nin insanları iç politikada hüsrana uğratması tepkiyi çoğalttı.
DÜĞÜMÜ DOLAŞIRIZ
- 'Ankara desteği' üzerine yürütülen tartışmaya ne diyorsunuz?
Ankara burada kim kazanırsa kazansın, müşterek bir çalışma içinde sürecin gideceğini biliyor. Seçilecek adaya bağlı olarak yöntem ve söylem farklılıkları olabilir ama temel siyaset değişmez. Ankara etkisi önemli bir faktördür her zaman. Ama, eğer buradaki seçimlerde kazanacak olanı Türkiye belirliyorsa, kimse seçilecek arkadaşları dikkate almaz. Baskıları Türkiye'ye yönlendirir.
- KKTC siyaseti açısından en büyük parti olmasanız da kilit konumda oluyorsunuz. Nasıl başarıyorsunuz?
Ben başarmıyorum onu (gülüyor). Bir kere yumuşak bir yaklaşımımız var insanlara karşı, öfke ve öç alma mantığı ile hareket etmiyoruz. Bir de bir konuda kilitlenme yaklaşımını kabul etmiyoruz. Düğüm varsa, etrafından dolaşırız. Özellikle kilit-anahtar olmaya çalışmıyoruz. Kimden ağırlık koysak, cumhurbaşkanlığını garantileyecekti.
- Seçim için tahminiz nedir?
Normal koşullarda birinci turda biter ve Eroğlu alır.
DESTEK İÇİN BEATLES GELİR
- Normal olmayan koşullar neler?
6 yıldır bir şey yapmayan AB, mart ayında şahlandı. AİHM kararı çıktı, 19 Nisan'da Doğrudan Ticaret Tüzüğü görüşülecek diye haberler dolaşıyor. Talat'a davetler gelmeye başladı. Ada'ya uçak da iner, Beatles da gelir konser verir diye düşünüyorum. Nerdeydi aklınız 6 yıldır? Kafada şüphe oluşabilir.
Ulu çınarın oğluyum, kurtuluş yok
- Sizin için yıllardır en çok duyduğum eleştiri 'babasının sözünden çıkamaz, siyasette ne derse onu yapar' diyorlar. Babanız üzerinizde ne kadar etkindir siyasette? Ne derse yapar mısınız?
Şimdi babamın oğluyum tabii. Onun altını kalın kalın çizelim. O evde doğdum büyüdüm. İster istemez karakterinizi, yaşam biçiminizi, hayatınızı etkiler dolayısıyla. Siyasete girerken kendime 'sen ulu bir çınarın oğlusun, bundan kurtuluş yok' dedim. Allah uzun ömür versin ama benim torunlarım da kurtulmayacak. Zaman zaman ters düşer, tartışırız, kızar mızar ama bırakır sonunda. Bazen haklı çıkarım, bazen kaybederim. Her ikisinde de ders alırım. Babam çok ters olduğumuzu bildiği bazı konuları benimle hiç konuşmaz. Ama onun görüşlerini alırım, çünkü müthiş bir tecrübe, yaşayan bir tarih kendisi. Haftada bir baba oğul torunlar biraraya geliriz. Yoksa bizim hiç karakterimiz yok mu? Şahsiyetimiz yok mu? Çok haksızlık, ama kabullendim bunları. Hiç umurumda olmaz artık, ne yapalım?.
- Size 'Denktaşlar' deniyor artık, eskiden böyle değildi bu durum. Sizi biraz ayrıştırırlardı baba-oğul olarak. Ne değişti?
Eskiden beni çok fazla önemsemiyorlardı, Rauf Denktaş'tı önemli olan. Şimdi saldırmak için kullanıyor çoğu bunu 'Denktaşlar' diye. Ama ben aslında onore oluyorum.
ÇÖZÜM OLMASINI BEKLEMİYORUM
- Siz müzakereler sonrasında bir çözüme ulaşılacağına inanıyor musunuz?
Hayır, inanmıyorum. Sadece, 'Kıbrıs'ta çözüm bulunamamasının sorumlusu kimdir?'i ispat etmeye çalışıyoruz. Durum bu.
- Ne yapmak lazım sizce?
Bu süreç tabii bir müddet daha böyle sürecek ama süresinin artık çok da uzatmamak lazım. Çünkü görüşmeler sürdükçe, bizim hayatımız da belirsizlik içinde geçiyor. Bir noktada, 'evet denedik, ama bundan ötesi yok' denecek noktaya gelinmesi lazım. Talat o noktaya gelmemek için sürekli taviz veriyor.
Seçimlerde 'Denktaşlar' faktörü
KKTC'de Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Başbakan Derviş Eroğlu arasında yaşanan liderlik yarışında Ada'nın söylemiyle 'Denktaşlar' bir hayli etkin rol oynuyor. Uzun yıllar Kıbrıs Türklerine liderlik eden KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, yıllarca rekabet ettiği Eroğlu'nun, Talat karşısında zafer kazanması için kolları sıvamış. Denktaş, köy köy dolaşıp, Eroğlu için destek istiyor. Seçimdeki bir diğer kritik kişi ise, 'Rauf Bey ne derse onu yapar, kendi karar veremez' diye eleştirilen Demokrat Parti Lideri Serdar Denktaş, Oğul Denktaş'ın partisi Ada'da yüzde 10 ile 15 arasında değişen bir oy potansiyaline sahip. Bu da, Talat-Eroğlu çekişmesinde CTP ve UBP tabanı dışında kalan ve asıl belirleyici kesimi temsil ediyor. Denktaşlar, Eroğlu'ndan yana destek kararı alarak, baba Denktaş'ı deviren Talat'a karşı güçlerini birleştirdi. Ancak, bir ay önce bağımsız aday olan UBP'nin eski başkanı Tahsin Ertuğruloğu'nun, Eroğlu'nun güç kaybetmesine ve Talat'ın avantaj yakalamasına neden olacağı da kesin. 'Denktaşlar' ve Ertuğruloğlu'nun değerlendirmeleri ile adadaki siyasi dengelerin perde arkasına ışık tutacağız bugün.
'Kim seçilirse seçilsin, Ankara ile işbirliği şart'
KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, görevi bırakmasının ardından yapılan ilk liderlik seçimini yakından takip ediyor. Lefkoşa'daki ofisinde tıpkı cumhurbaşkanı olduğu dönemki gibi yoğun bir mesai içinde çalışan Denktaş'ın seçim öncesi değerlendirmeleri şöyle:
- Ankara'nın kimi desteklediği neden bu seçimlerde bu kadar önemli bir söylem oldu?
Kim seçilirse seçilsin, milli müşterek bir davada Ankara ile işbirliği yapmak mecburiyetindedir. Ben Ankara ile işbirliği yaparken, bugünkü Cumhurbaşkanı ve partisi tarafından Türkiye'nin emrindeyim diye devamlı kınandım. Kendileri başa gelince 'Türkiyesiz olmaz' görüşümüzü paylaşmak zorunda oldular ve 'Türkiye ile işbirliği yaptıklarını' söyleyerek devam ettiler.
ANKARA'YA SİTEM
- Seçimin temel belirleyicisi ne olacak?
Bu seçimler KKTC için cumhurbaşkanlığı seçimi değildir. Bu seçimler, 'KKTC'yi yok farz ederek mi, var ederek mi Rum'la birleşelim?' seçimidir. Talat bunu uzlaşma isteyen ve istemeyenler olarak ayırıyor, büyük ayıp yapıyor. İnsanın uzlaşma istememesi için tımarhane delisi olması lazım. Ama kalıcı bir uzlaşma istemek başkadır.
- Sizce Ankara bu denklemde kimi destekliyor?
Belli değil, işaretler açıkça biz karışmayız diyor ama bu gidip gelenleri kabul etmek suretiyle bu gidip gelenlere 'ben Türkiye ile görüştüm, beni destekliyorlar' deme imkanı veriyor. Ki yanlıştır, yapmamaları lazımdı. Bu halk da buna ne kadar inanır, göreceğiz seçimlerde.
- Seçimler neden heyecansız?
Halka bu bitmeyen mesele ve politikacılardan gına gelmiştir. Para ile ve Türkiye'nin baskısıyla kandırılmazsa, Derviş Bey'in birinci turda kazanması lazım Tahsin Bey'in yarattığı harabiyete rağmen.
- Türkiye baskısından kastınız nedir?
Yine AKP'den heyetler gelir ve köy köy dolaşmaya başlarlarsa, bu bir kısmını harekete geçirir, çünkü geçen dönem geçirmiştir.
- Müzakere sürecini nasıl gözlediniz son 5 yılda?
Talat, biz masadan kalkmayız diyor ne derlerse desinler. Japon yapıştırıcısıyla yapıştırmışlar sanki kendisini. Ben ne elde ettiysem, masadan kalkarak yaptım. Şimdi odur babalarının mirası gibi dağıttıkları.
Tahsin Ertuğruloğlu alternatif olabilir mi?
Ada'daki seçimlerde en beklenmedik gelişme, Ulusal Birlik Partisi'nde bir dönem başkanlık bile yapmış olan Lefkoşa Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu'nun bağımsız aday olarak ortaya çıkması. UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu'nun Saray'a çıkması halinde kendisini başbakan olarak düşündüğü kulislerde konuşuluyor. Ancak Ertuğruloğlu, 'tek adam' olmakla suçladığı Eroğlu'ndan beklediği desteği bulamadığı için ters düştüğünü söylüyor. UBP'den yaklaşık bir ay önce koparak bağımsız adaylığını ilan eden Tahsin Ertuğruloğlu, Lefkoşa'daki ofisinden seçim çalışmalarını yürütüyor. Ertuğruloğlu, seçimler ikinci tura kalırsa tercihinin ne Eroğlu ne de Talat olmayacağını söyledi. Seçim sonrası UBP'den ihrac edilmesi beklenen Ertuğruloğlu'nun, yeni bir parti kurması bekleniyor. Ancak, Ertuğruloğlu'nun, Derviş Eroğlu'nun oylarını bölmek dışında çok fazla bir oy potansiyeli olmadığı değerlendirmeleri bir hayli yaygın.
Akşam