Ertuğruloğlu'ndan diğer adaylara ağır eleştiri

18 Nisan tarihnde KKTC'de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Bağımsız aday olan Tahsin Ertuğruloğlu rakiplerini ağır dille eleştirdi.

Koyu Fenerbahçe taraftarı olarak bilinen ve Fenerbahçe kongre üyesi de olan bağımsız cumhurbaşkanı adayı Ertuğruloğlu, seçimlere ilişkin açıklama yaptı.
Ulusal Birlik Partisi (UBP) milletvekiliyken cumhurbaşkanlığına adaylığını koyunca tüzük gereği parti üyeliği düşürülen Ertuğruloğlu, Eroğlu ve Talat'tan, ''vizyon, kabiliyet, yetenek ve bilgi açısından çok daha farklı'' bir aday olduğunu ve Kıbrıs Türk halkına ''farklı bir seçenek'' sunduğunu dile getirdi.

TALAT VE EROĞLU'NA ELEŞTİRİLER

Cumhurbaşkanı Talat'ın Kıbrıs sorunundaki vizyonunun, siyasi geçmişinin en başından beri ele alındığında ''tehlikeli ve yanlış'' olduğunu savunan Ertuğruloğlu, ''Bir kere, cumhurbaşkanı olduğu devleti bile hazmedemeyen, bu devletin kuruluşunda ağladığını ifade eden ve hala daha aynı görüşte olduğunu ifade eden bir kişinin, cumhurbaşkanlığı andını ihlal eden bir kişinin, bir 'birleşik Kıbrıs' saplantısıyla Türkiye Cumhuriyeti'ne 'anavatan' diyemeyen bir kişinin KKTC'nin cumhurbaşkanı olması bize göre, bu devletin ve bu halkın hak ettiği bir netice değil" iddiasını dile getirdi.
Böyle bir cumhurbaşkanını hak etmediklerini öne süren Ertuğruloğlu, "Bu devlet gün gele ortadan kaldırılsın diye kurulan bir devlet değil. Bir anlaşmaya taraf olması gereken bir devlettir. Sayın Talat'ın öngördüğü gibi, bu devlet, zorunluluktan kaynaklanan nedenlerle şu anda yaşamını sürdüren, ancak sözde bir anlaşmayla ortadan kaldırılacak bir devlet değil'' ifadesini kullandı.
Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu'nu da, uluslararası ve dış politikada tecrübesizlikle, diplomasiyi bilmemekle suçlayan ve "tam anlamıyla yerel bir politikacı'' sözleriyle eleştiren Ertuğruloğlu, ''Eroğlu'nun da, KKTC'nin cumhurbaşkanlığı görevini üstlenecek kişi olmadığını'' iddia etti.
''Yerel politikacı olmanın başka bir şey, uluslararası aktör olma anlamına gelen cumhurbaşkanlığı sorumluluk ve yeteneklerinin başka bir şey olduğunu'' belirten Ertuğruloğlu, ''Dolayısıyla ben, hem vizyonu açısından hem dış politika tecrübesi, bilgisi, geçmişi olan birisi olarak her iki adaydan de çok da uygun bir aday olduğumu düşündüğüm, buna inandığım için, Kıbrıs Türküne gerçek bir seçenek sunmak için adaylığımı koydum'' dedi.

''SEÇİMLER MİLAT''

18 Nisan seçimlerinin bir ''milat' 'olduğu görüşünü dile getiren Ertuğruloğlu, cumhurbaşkanının sadece müzakereci boyutu ile değerlendirilmemesi, cumhurbaşkanının konumu ve halkın seçtiği birisi olarak iç politikadan kendisini soyutlamaması, ortaya bir vizyon koyması gerektiğini söyledi.
''Eroğlu'nun 'yerel politikacı' olarak sistemi kendi çıkarı doğrultusunda kullandığını, Talat'ın ise kendisini iç politikadan soyutlayarak sadece 'görüşmeci' görevini yerine getirdiğini'' savunan Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

''BAŞKANLIK SİSTEMİ''

''Burada, ülkenin ihtiyacı olan, güçlü bir KKTC yaratma adına yaratıcı politikaların gündeme gelmesi, bir vizyonun orta konması, sistemin tartışılması. Çok partili parlamenter rejimin nerelerde tökezlediği, artık bu sistemle ülkenin bir yerlere götürülemeyeceği gerçeğinin herkesçe kabul edilmesi ve bana göre de bizim ülkemize, insanımıza en uygun yapının başkanlık sistemi olduğu gerçeğinin ortaya çıkması, ki müzakere masasında oturan görüşmeci, arkasında çökmekte olan bir devleti savunma noktasında olmasın, güçlü bir devlet başkanı olarak masada oturan bir kişi olsun.''
''KKTC'nin bütün sektörleriyle bir çöküş sürecinde olduğunu ve bu sistemle bu çöküntü ortamından çıkmanın söz konusu olmadığını'' savunan Ertuğruloğlu, ''Bizim ihtiyacımız bu ülkede disiplinin, sistemin oturmasıdır. Sürdürülebilir politikaların, profesyonelliğin öne çıkmasıdır ve ülkenin bir yerlere taşınmasıdır, belli kişilerin nemalandırılası değil'' dedi.

''YAPISAL REFORMLARA İHTİYAÇ VAR''

Tahsin Ertuğruloğlu, ''müzakere masasında ve uluslararası alanda ciddiye alınma adına ve Kıbrıs Türk halkının da böyle bir devlete layık olduğu gerçeğinden hareketle, her durumda güçlü bir KKTC yaratmak mecburiyetinde olduklarını, bunun da nutuk atmakla olmadığını, ülkede ciddi yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu'' söyledi.
Kıbrıs müzakerelerinin devam etmesi gerektiğini ifade eden Ertuğruloğlu, müzakerelerde temel ilkelerin, ''devlet olarak egemen eşitlik, Türkiye'nin garantisi ve olası bir anlaşmanın AB'nin birincil hukuku olması'' olduğunu kaydetti.
Seçimin, sisteme karşı bir ''milat'' olması gerektiğini ve adaylığının da bunu temsil ettiğini dile getiren Ertuğruloğlu, ''ciddi zorluklarla karşı karşıya kalarak adaylığını sürdürdüğünü'' anlattı.

PARTİ KURMA KONUSU

Ertuğruloğlu, seçimlerden sonra parti kuracağına ilişkin yorumlarla ilgili olarak da, ''Eğer bu sistem bu şekilde devam edecekse, bu ülkenin en son ihtiyacı olan yeni bir partidir'' dedi.
Mevcut sitemde yeni bir partinin hiçbir anlamı olmayacağını belirten Ertuğruloğlu, ''Ama sistem yeni bir sayfa açılmasına dönüşürse, yeni bir süreç gündeme gelirse, sistem değişikliği gündeme gelirse, tabi ki bu sistem değişikliğini destekleme adına, süreci süratlendirme adına ciddi bir örgütlenme, partilileşme de dahil söz konusu olacaktır mutlaka'' dedi.
Ertuğruloğlu, ''yola çıkarken, parti kurma adına çıkmadığını'' da belirtti.

DENKTAŞ'IN EROĞLU'NU DESTEKLEMESİ

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, seçimde Eroğlu'nu desteklemesiyle ilgili olarak da Tahsin Ertuğruloğlu, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş-Eroğlu dayanışmasını eleştirdi.
''Ben aday olmaya karar verdiğimi gidip kendisine (Rauf Denktaş'a) bildirdiğimde çok sevindiğini söyledi, 'En nihayet oy vereceğimiz bir aday çıktı' dedi'' diyen Ertuğruloğlu, Rauf Denktaş'ın, daha sonra ''oğlunun siyasi geleceğini sağlama adına'' tavır değiştirdiğini öne sürerek, bunun ''üzücü olduğunu'' belirtti.
Ertuğruloğlu, ''Benim geçmişimi çok iyi bilen birisi olarak, ilk etapta doğal tepkisi ''Ne güzel, destekleyeceğimiz bir aday en nihayet çıktı' diyen Denktaş, ondan sonra tavrını değiştirmiş ve Ankara ile cepheleşme yönünü tercih etmiştir" iddiasını dile getirerek, bu tavrın yanlış olduğunu söyledi.