Adana'da Hayvan Barınağı Polemiği

Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, Adana Büyükşehir Belediyesi ile Doğayı Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (DOHAYKO) tarafından üniversite yanına kurulan hayvan barınağının toplama kampı gibi olduğunu, bu nedenle köpeklere daha geniş bir yaşam alanı gerektiğini söyledi. Akınoğlu'nun açıklamalarına tepki gösteren DOHAYKO Genel Sekreteri Nesrin Çıtırık, "Kampusu hayvanların doğal yaşam alanına kurdukları için, üniversite mensupları da hayvanlarla birlikte yaşamayı
öğrenecekler" dedi.
Akınoğlu, ÇÜ'deki hayvansal deneylerle ilgili toplantıda yaptığı konuşmada, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) kriterine göre, bir kentte başıboş gezen sokak köpekleri olmasının, o kentin gelişmediğinin göstergesi olduğunu, sokak köpeklerinin bir takım hastalıklar taşıdığını ve bunları da insanlara bulaştırdığını vurguladı.
Öğrenci değişimi programlarıyla Avrupa ülkelerinden her dönem Adana'ya 60-70 yabancı öğrenci geldiğini kaydeden Akınoğlu, "Bu üniversitede gezen köpeklerden biri, gelen yabancı bir öğrenciyi ısırsa ve o köpek kuduz olmuş olsa, Türkiye dünya çapında olay olur. Üniversitenin hemen kenarında bir hayvan barınağı olmaz. Bu barınağın kaldırılması lazım. Yerleşim yerinin dışına çıkarılmalı" dedi.
Sokak köpeklerinin halk sağlığı açısından sakıncalı olduğunu ve insanlar için ölümcül hastalıklara neden olabileceğini kaydeden Akınoğlu, "Aşılanıp, kısırlaştırılan köpekler sokağa bırakılıyor. Başı boş köpekler bulaşıcı hastalıklar taşır. Bunun kontrol edilmesi görevi yasalarla belediyelere verilmiştir. Üniversitenin yanında göstermelik bir hayvan barınağı var. Orası sadece hayvan severlerin desteğiyle yürüyor. Ancak bunlar yeterli değil. Burası bir toplama kampı gibi. Bu nedenle bir bütçe ayrılması
ve yasalarla kendilerine verilen görev, yetki ve sorumlulukları belediyenin en iyi şekilde yapması gerekir" diye konuştu.
Bu hastalığın sık görüldüğü yerlerin 'endemik bölge' olarak adlandırıldığını, Türkiye'nin de WHO'nun verilerine göre hidatit kist hastalığı yönünden endemik bölge içinde olduğunu bildiren Akınoğlu, özellikle de Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bu hastalığın çok sık görüldüğünü kaydetti.
Bu arada, Rektör Akınoğlu'nun açıklamalarına DOHAYKO Genel Sekreteri Nesrin Çıtırık tepki gösterdi. Akınoğlu'nun iyi niyetli olduğunu, barınak ve çalışmalara da destek verdiğini anımsatan Çıtırık, rektörün bu konudaki yaklaşımının doğru olmadığını savundu.
Adana'daki barınağın Türkiye'deki en iyi barınaklar arasında olduğunu vurgulayan Çıtırık, "Hayvanların zincire bağlı olmadan, beton ve fayansa mahkum olmadan, özgür koşullarda yaşadığı bir yer. Rektör, sokaklarda hayvan görmek istemiyor, barınağı beğenmiyor. Peki nereye gidecek bu hayvanlar? Kampusu hayvanların doğal yaşam alanına kurdukları için, üniversite mensupları da hayvanlarla birlikte yaşamayı öğrenecekler" dedi.
Başta üniversite olmak üzere, büyük sanayi kuruluşları ve kurumların hayvanların yaşam alanlarını işgal ettiğini savunan Çıtırık, şunları söyledi:
"Onlar doğal yaşam alanlarına kurularak, hayvanlara yaşam hakkı vermediler. Bu haldeyken kalkıp, hayvanları istemiyorlar. Tıpkı Amerika'yı işgal edip, Kızılderililerin yaşadıkları alanlarını ele geçirip, sonra da onları yaşam alanlarından gönderen İngilizler gibiler. Hiçbir kurum ve kuruluşun hayvanları kendi toprağından, kendi yurdundan etmeye hakkı yok. 5199 sayılı yasa, hayvanların kısırlaştırılmış olarak yaşamalarını ve bu şekilde üremelerinin kontrol altına alınmalarını hükme bağlamış. Barınaklar
ise yasaya göre sadece hayvanların kısırlaştırılıp aşılandığı bakım merkezleri ve sadece işkence görmüş, tecavüze uğramış, mağdur, sakat kör, topal hayvanların bulunduğu yerler olacak. Dolayısıyla rektör, 'Sokaklarda hayvan kalması doğru değil' derken, bilmeden yasaya aykırı bir söylemde bulunmuş oluyor. Belediyelerin yeterli destek vermediği doğru, ama Türkiye koşullarında kısırlaştırma ve rehabilitasyon konusunda en ciddi çalışmalar da Adana'da yapıldı. Hayvanlar için daha uygun bir yer bulunursa barınak
kaldırılabilir."