Evrendeki 'Yaşam' Araştırmaları

Kültür Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof

Kültür Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Gölbaşı, bugün dünyanın üzerinden 8 binden fazla uydu olduğunu hatırlatarak, doğal uyduların yanı sıra gezenler, kuyruklu yıldızlar ve göktaşı yağmurlarının bazen 'Ufo' olarak görüldüğünü ancak her ışıklı cisminse 'Ufo' olmadığını söyledi.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) tarafından bu yıl 16.'sı organize edilen; 'Kültür ve Spor Şenlikleri' kapsamında Bilim ve Teknoloji Topluğu tarafından, Çiftlikköy Merkez Kampusu Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi C Salonu'nda 'Evrendeki Yerimiz ve Evrendeki Yaşam Araştırmaları' konulu bir söyleşi gerçekleştirildi. Etkinliğe; İstanbul Kültür Üniversitesi'nden Öğretim Görevlileri Prof. Dr. Zeki Aslan ve Prof. Dr. Orhan Gölbaşı'nın yanı sıra İstanbul Üniversitesi'nden Araştırma Görevlisi Korhan Yelkenci konuşmacı
olarak katıldı. Yoğun ilginin gösterildiği oturumda ayrıca; 'Evrenin Keşfi', 'Evrende Hayat Var Mı?' ve 'Işık Kirliliği' konularında da sunumlar gerçekleştirildi.
2009 yılının; 'Dünya Astronomi Yılı' olarak kutlandığını hatırlatan Araştırma Görevlisi Korhan Yelkenci, modern astronomi biliminin başlangıcı sayılan Galileo Galilei'den bu yana evrenle ilgili olarak ortaya konulan bilgilerle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Güneş sistemini ele alan Yelkenci, güneşin dünyaya en yakın yıldız olduğunu ifade ederek, dünyayla güneş arasındaki uzaklığın 150 milyon kilometre olduğunu ve güneşe gitmeninse 173 yıl süreceğini savundu. Güneşin yüzey sıcaklığının 5 bin
santigrat dereceye ulaştığını ve toplam ömrününse 10 milyar yıl olduğunu kaydeden Yelkenci, bugün güneşinse 4.5 milyar yaşında olduğunu vurguladı.

"DÜNYA ÜZERİNDE 8 BİNDEN FAZLA UYDU VAR. HER IŞIKLI CİSİM 'UFO' DEĞİL"
Evrendeki yaşam araştırmalarıyla ilgili olarak katılımcılara bilgi veren Prof. Dr. Orhan Gölbaşı da, uzaya radyo teleskopu ile ilk mesajın yaklaşık 30 yıl önce gönderildiğini, ancak 4 yıl gibi bir zaman diliminde giden mesaja uzaya bugüne kadar herhangi bir yanıt verilmediğini hatırlattı. Gölbaşı, en yakın yıldıza 126 bin yılda ulaşılabileceğinin altını çizerek, 12 ışık yılı çapındaki dairenin içinde bulunan 19 yıldızın hiç birinde yaşam olmadığının tespit edildiğini açıkladı. Güneş sisteminde hayat
olmadığını, ancak güneş sistemi dışındaki 450 civarındaki gezegende yaşam olup olmadığı yönündeki araştırmalarınsa sürdürüldüğünü belirten Gölbaşı, 'Ufo'lar hakkında çıkan haberleri yorumladı.
Bugün dünyanın üzerinde 8 binden fazla uydu olduğu bilgisini veren Orhan Gölbaşı, doğal uyduların yanı sıra gezegenler, kuyruklu yıldızlar ve göktaşı yağmurlarının bazen 'Ufo' olarak algılandığını, ancak her ışıklı cisminse 'Ufo' olmadığını söyledi. Dünyada ve Türkiye'de 'Ufo' görüldüğüne yönelik çok sayıda haber yapıldığını ifade eden Gölbaşı, gazete haberleri ve spekülatif bilgilerinse gerçeği yansıtmadığını da sözlerine ekledi.

"IŞIK KİRLİLİĞİ NEDENİYLE KANADA'DA BİR GECEDE ONBİNLERCE KUŞ ÖLDÜ"
Dünyada ve Türkiye'deki ışık kirliliğine dikkat çeken İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Aslan de, İstanbul'un değişik bölgeleriyle Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden kaydedilen ışık kirliliğini yansıtan fotoğrafları katılımcılara aktardı ve söz konusu fotoğraflar üzerinde yorumlarda bulundu. Yanlış aydınlatmanın hem doğaya zarar verdiğini, hem de fazla maliyete neden olduğunu dile getiren Aslan, aydınlatma için harcanan paranın yüzde 33'lük bir bölümününse yanlış aydınlatma
nedeniyle boşa gittiğini öne sürdü. Işık kirliliğinin, ülke enerjisinin boşa harcanmasının ötesinde gökyüzünün kirlenmesi nedeniyle de kendilerini ilgilendirdiğini anlatan Aslan, astronomi araştırmaları esnasında ulusal gözlemevinden çekilen fotoğrafları da sundu.
Aşırı ışığın doğal yaşama etkisi konusunda geniş araştırmaların yapıldığının ifade eden Prof. Dr. Aslan, ışık kirliliği nedeniyle Kanada'da bir gecede on binlerce göçmen kuşun öldüğünü ya da ışık kirliliğinin deniz kaplumbağalarının türlerinin yok olmasına neden olduğu örneklerini verdi. Aslan, "Aşırı ışık, yetersiz ışık kadar kötüdür. Elbette dış aydınlatma herkes için önemlidir. Ancak aydınlatmanın iyi yapılması gerekmektedir. Sorun aydınlatma değil, yanlış aydınlatmadır. Işık kirliliği her şeyden önce
bir çevre sorunudur" diye konuştu.