Kemal Serhadlı PMYO Müdürü Çakır: Değerler gideceğimiz yönü belirleyen pusulalardır
Kemal Serhadlı Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü Mahmut Çakır, 1991 yılında yapılan iki anlaşmalarla Polis Akademisi'ne yabancı uyruklu öğrenci alımına
Kemal Serhadlı Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü Mahmut Çakır, 1991 yılında yapılan iki anlaşmalarla Polis Akademisi'ne yabancı uyruklu öğrenci alımına başlandığını söyledi.
Çukurova Üniversitesi Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Polis Eğitimi ve Toplumsal Değerler" konulu konferansta konuşan Çakır, Polis Akademesi'nde aralarında Arnavutluk, Birleşik Arap Emirlikleri, Azerbaycan, Gürcistan, Filistin, Moğolistan, Ürdün, Etiyopya ve Afganistan gibi 18 ülke öğrencisine eğitim verildiğini açıkladı. Kültürün toplumun sahip olduğu değerler üzerinde gelişip yükseldiğini ifade eden Çakır, "Bir insan içinde yaşadığı toplumun değerleri hakkında bilgi sahibi değilse; hatta onlarla kavgalı ise ne kadar eğitimli olursa olsun faydalı olamaz." dedi.
Değerleri, "Gidecek yönü belirleyen pusulalar" şeklinde tanımlayan Mahmut Çakır, Cemil Meriç'in "Mazinin mefahirini yaşatmak, bir millete yapılacak en iyi hizmettir."sözünü hatırlattı. Eğitimin bir mahalli meta olduğunu anlatan Çakır,"Ne ihraç ne de ithal edilir. Her milletin kendisine has bir milli ahlakı vardır. Bu milli ahlak, tarih ve milli geçmişi ile sıkı sıkıya bağlıdır." diye konuştu.
Eğitimde model arayışı içinde olan milletlerin sürekli ekonomik, sosyal, siyasal ve ahlaki problemlerle iç içe yaşadığına işaret eden Çakır, "Tarih bir milletin ortak anıları, ortak anılar da bir milleti kenetleyen unsurdur. Önce doğruyu bilmek gerekir. Doğru bilinirse yanlış da bilinir. Ama önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılamaz." şeklinde konuştu.
TARİHİMİZİ BİLMİYORUZ
Gençlerin 'sağ–sol' kavgasından kendi tarihini öğrenmediğini ifade eden Çakır, Osmanlı'yı 33 yıl yöneten 2. Abdülhamit'e neden 'kızıl sultan' denildiğini aktardı. Çakır, şunları söyledi: "Abdülhamit, Osmanlı'nın yıkılışını geciktirdiği için bu yaftaya maruz kalmıştır. Tabiî ki Osmanlı'nın son döneminde iyi gitmeyen işler vardı. Avrupa kendi içinde savaş halindeyken iş Osmanlı'ya geldi mi ittifak etmiştir. Kanuni savaş yolunda yaşamını kaybetmiştir. Peki biz Çanakkale'yi, Şehit Seyit Onbaşı'yı ne kadar biliyoruz?. Ama demokrasiyle ilgisi olmayan Küba lideri Fidel Castro gençlerimizin idolü haline gelmiştir. Maalesef ak kara, kara ak gösteriliyor."
ÇOCUK SEVGİ VE İLGİ BEKLER
Çakır, 2001 yılında Karadeniz Eğitim Fakültesini bitiren E. B.'nin iş bulabilecek durumdayken, yasa dışı örgütlerin ağına düştüğünü ve bir daha kendisini kurtaramadığını dile getirdi. E.B.'nin 2005 yılında vücuduna bombalar sararak Adalet Bakanlığı'na saldırı düzenlediğine dikkat çeken Mahmut Çakır, "Bu kişinin tek hedefi vardı; daha çok insan öldürmek. Çünkü örgüt onu adeta bir robot gibi programlamış. Eğitim Fakültesi'ni bitiren bu kişi amacına ulaşmadan vuruldu. Babası cenazesini alırken, özür diledi. Çünkü değerlerini bilmiyordu."
Toplumun sosyolojik yapısına ayna olabilecek kimi olayların gazetelere yansıyan haberlerini örnek olarak sunan Çakır, gerekli sevgi ve değeri görmeyen çocukların –anne babası profesör dahi olsa– cinayet işleyebileceğine işaret etti. Annesi psikiyatri profesörü olan ailenin tek çocuğunun anne ve babasını öldürdüğünü söyleyen Çakır, "Ruh sağlığı alanında uzmanlığı olan bir annenin çocuğu anne babasını öldürdü. Bir araştırmacı yaptığı röportajda çocuk, 'İlk günler cezaevinde kendimi cennette gibi hissetim. Annem babam beni sevmiyordu.' diyor. Sevgi ve ilginin olmadığı yerde elbette bu tür olaylar beklenir. İnsanın boyunu, rengine, diline bakmadan değer verilmelidir." ifadesini kullandı.
Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez, İl Kültür ve Turizm Müdürü Osman Arık'ın da katıldığı program ilgiyle dinlendi.
Çukurova Üniversitesi Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Polis Eğitimi ve Toplumsal Değerler" konulu konferansta konuşan Çakır, Polis Akademesi'nde aralarında Arnavutluk, Birleşik Arap Emirlikleri, Azerbaycan, Gürcistan, Filistin, Moğolistan, Ürdün, Etiyopya ve Afganistan gibi 18 ülke öğrencisine eğitim verildiğini açıkladı. Kültürün toplumun sahip olduğu değerler üzerinde gelişip yükseldiğini ifade eden Çakır, "Bir insan içinde yaşadığı toplumun değerleri hakkında bilgi sahibi değilse; hatta onlarla kavgalı ise ne kadar eğitimli olursa olsun faydalı olamaz." dedi.
Değerleri, "Gidecek yönü belirleyen pusulalar" şeklinde tanımlayan Mahmut Çakır, Cemil Meriç'in "Mazinin mefahirini yaşatmak, bir millete yapılacak en iyi hizmettir."sözünü hatırlattı. Eğitimin bir mahalli meta olduğunu anlatan Çakır,"Ne ihraç ne de ithal edilir. Her milletin kendisine has bir milli ahlakı vardır. Bu milli ahlak, tarih ve milli geçmişi ile sıkı sıkıya bağlıdır." diye konuştu.
Eğitimde model arayışı içinde olan milletlerin sürekli ekonomik, sosyal, siyasal ve ahlaki problemlerle iç içe yaşadığına işaret eden Çakır, "Tarih bir milletin ortak anıları, ortak anılar da bir milleti kenetleyen unsurdur. Önce doğruyu bilmek gerekir. Doğru bilinirse yanlış da bilinir. Ama önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılamaz." şeklinde konuştu.
TARİHİMİZİ BİLMİYORUZ
Gençlerin 'sağ–sol' kavgasından kendi tarihini öğrenmediğini ifade eden Çakır, Osmanlı'yı 33 yıl yöneten 2. Abdülhamit'e neden 'kızıl sultan' denildiğini aktardı. Çakır, şunları söyledi: "Abdülhamit, Osmanlı'nın yıkılışını geciktirdiği için bu yaftaya maruz kalmıştır. Tabiî ki Osmanlı'nın son döneminde iyi gitmeyen işler vardı. Avrupa kendi içinde savaş halindeyken iş Osmanlı'ya geldi mi ittifak etmiştir. Kanuni savaş yolunda yaşamını kaybetmiştir. Peki biz Çanakkale'yi, Şehit Seyit Onbaşı'yı ne kadar biliyoruz?. Ama demokrasiyle ilgisi olmayan Küba lideri Fidel Castro gençlerimizin idolü haline gelmiştir. Maalesef ak kara, kara ak gösteriliyor."
ÇOCUK SEVGİ VE İLGİ BEKLER
Çakır, 2001 yılında Karadeniz Eğitim Fakültesini bitiren E. B.'nin iş bulabilecek durumdayken, yasa dışı örgütlerin ağına düştüğünü ve bir daha kendisini kurtaramadığını dile getirdi. E.B.'nin 2005 yılında vücuduna bombalar sararak Adalet Bakanlığı'na saldırı düzenlediğine dikkat çeken Mahmut Çakır, "Bu kişinin tek hedefi vardı; daha çok insan öldürmek. Çünkü örgüt onu adeta bir robot gibi programlamış. Eğitim Fakültesi'ni bitiren bu kişi amacına ulaşmadan vuruldu. Babası cenazesini alırken, özür diledi. Çünkü değerlerini bilmiyordu."
Toplumun sosyolojik yapısına ayna olabilecek kimi olayların gazetelere yansıyan haberlerini örnek olarak sunan Çakır, gerekli sevgi ve değeri görmeyen çocukların –anne babası profesör dahi olsa– cinayet işleyebileceğine işaret etti. Annesi psikiyatri profesörü olan ailenin tek çocuğunun anne ve babasını öldürdüğünü söyleyen Çakır, "Ruh sağlığı alanında uzmanlığı olan bir annenin çocuğu anne babasını öldürdü. Bir araştırmacı yaptığı röportajda çocuk, 'İlk günler cezaevinde kendimi cennette gibi hissetim. Annem babam beni sevmiyordu.' diyor. Sevgi ve ilginin olmadığı yerde elbette bu tür olaylar beklenir. İnsanın boyunu, rengine, diline bakmadan değer verilmelidir." ifadesini kullandı.
Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez, İl Kültür ve Turizm Müdürü Osman Arık'ın da katıldığı program ilgiyle dinlendi.