Keneye Karşı Karıncalı Önlem
Amasya'da karıncaların, orman zararlısı böcekler ve özellikle kenelere karşı biyolojik mücadelede etkin bir rol üstlenmesi nedeniyle yaygınlaştırılması çalışması başlatıldı.
Amasya ' nın Taşova ilçesi yakınlarındaki Boraboy Gölü civarında konuşlanan yuvalarda koloniler halinde yaşayan kırmızı karıncalar , keneler , ağaçlara zarar veren bazı ergin böcekleri , çeşitli tırtılları , böcek yumurtalarını ve bitki bitlerini tüketerek ekolojik dengenin sağlanmasında orman teşkilatına önemli ölçüde yardım ediyorlar .
Orman teşkilatı olarak orman zararlıları ile mücadelede mekanik , kimyasal ve biyoteknik mücadele çalışmaları yapmakta olduklarını ve bu mücadelenin en önemli argümanlarının birisinin de biyolojik mücadele olduğunu belirten Amasya Orman Bölge Müdürlüğü Orman Zararlılarıyla Mücadele Şube Müdürü Sefer Cengiz , " Yaptığımız karınca yuvası nakli ile karınca yuvalarının olmadığı yada çok az olduğu ormanlık alanlara karınca yuvalarını naklediyoruz . Kırmızı karıncalar en önemli avcı dediğimiz organizmalardır . Bir
karınca kolonisinde 300 bin ila 500 bin arasında işçi karıncalar bulunmaktadır . Erkek karıncalar dişiyi döllerler ve başka herhangi bir görevleri yoktur ve ölürler . Kraliçe karıncalar ise karınca yuvalarının en önemli yapı taşlarından birisidir . Bunlar 20 yıllık ömürleri boyunca bir kere çiftleşir ve sürekli ömürleri boyu yumurta yumurtlarlar " diye konuştu .
Karıncaların yuvalarını eşeleyerek kraliçe karıncayı bulmak için uzun süre uğra veren ormancılar , karıncaların ilginç savunma sistemiyle karşılaşıyorlar . Karıncalar , yuvalarının ve kraliçelerinin korunması için yuvalarını tehdit eden dış unsurlara karşı boyu 30 cm ' e varabilen formik asitlerden fırlatıyorlar .
Toprak örtüsünden bir metreyi aşan yüksekliğe sahip yuvalarda yaşayan kolonilerdeki kraliçe karıncaların yumurtlama içgüdüsüyle derinliğe indiğine değinen Cengiz , " Nakil işleminde yuvalar gün ışımadan sandığa alınmalıdır . Çünkü karıncalar gece istirahat halinde olup , gün ışıdığında yuvadan 80 metre genişliğindeki alana dağılırlar " şeklinde konuşurken , bir koloninin yılda ortalama 24 kg böcek tükettiğini vurguladı .
Nakil yapılan ve yeni oluşturulan yuvalardaki karıncalar orman görevlileri tarafından belirli süre aralıklarında şekerle beslenirken , nakil esnasında karıncaların salgıladıkları formik asit ise karıncaların yuvalarının ve kraliçe karıncanın korunması için verdikleri mücadeleyi gözler önüne serdi .
Orman teşkilatı olarak orman zararlıları ile mücadelede mekanik , kimyasal ve biyoteknik mücadele çalışmaları yapmakta olduklarını ve bu mücadelenin en önemli argümanlarının birisinin de biyolojik mücadele olduğunu belirten Amasya Orman Bölge Müdürlüğü Orman Zararlılarıyla Mücadele Şube Müdürü Sefer Cengiz , " Yaptığımız karınca yuvası nakli ile karınca yuvalarının olmadığı yada çok az olduğu ormanlık alanlara karınca yuvalarını naklediyoruz . Kırmızı karıncalar en önemli avcı dediğimiz organizmalardır . Bir
karınca kolonisinde 300 bin ila 500 bin arasında işçi karıncalar bulunmaktadır . Erkek karıncalar dişiyi döllerler ve başka herhangi bir görevleri yoktur ve ölürler . Kraliçe karıncalar ise karınca yuvalarının en önemli yapı taşlarından birisidir . Bunlar 20 yıllık ömürleri boyunca bir kere çiftleşir ve sürekli ömürleri boyu yumurta yumurtlarlar " diye konuştu .
Karıncaların yuvalarını eşeleyerek kraliçe karıncayı bulmak için uzun süre uğra veren ormancılar , karıncaların ilginç savunma sistemiyle karşılaşıyorlar . Karıncalar , yuvalarının ve kraliçelerinin korunması için yuvalarını tehdit eden dış unsurlara karşı boyu 30 cm ' e varabilen formik asitlerden fırlatıyorlar .
Toprak örtüsünden bir metreyi aşan yüksekliğe sahip yuvalarda yaşayan kolonilerdeki kraliçe karıncaların yumurtlama içgüdüsüyle derinliğe indiğine değinen Cengiz , " Nakil işleminde yuvalar gün ışımadan sandığa alınmalıdır . Çünkü karıncalar gece istirahat halinde olup , gün ışıdığında yuvadan 80 metre genişliğindeki alana dağılırlar " şeklinde konuşurken , bir koloninin yılda ortalama 24 kg böcek tükettiğini vurguladı .
Nakil yapılan ve yeni oluşturulan yuvalardaki karıncalar orman görevlileri tarafından belirli süre aralıklarında şekerle beslenirken , nakil esnasında karıncaların salgıladıkları formik asit ise karıncaların yuvalarının ve kraliçe karıncanın korunması için verdikleri mücadeleyi gözler önüne serdi .