Memur-sen İzmir Buluşması Coşkuyla Gerçekleşti

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, demokrasinin bir değerler dizisi olduğunu belirterek, "Adalet, ilk sırada gelir

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, demokrasinin bir değerler dizisi olduğunu belirterek, "Adalet, ilk sırada gelir. Adalet olmazsa, insana insan olduğu için değer verme imkanınız olmaz. Adaletin zıddı ise zulümdür" dedi.
Memur-Sen İzmir Teşkilat Buluşması, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve Memur-Sen Genel Sekreteri ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar, Memur-Sen Genel Mali Sekreteri ve Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Halil İbrahim Kütük ile Memur-Sen'e bağlı sendikaların genel merkez yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Memur-Sen buluşmasında ayrıca, Memur-Sen'in Grup Marmara Sigorta aracılığı ile SBN Sigorta ve Şekerbank ile yapılan grup ferdi kaza sigortasının tanıtımı yapıldı.
Programda konuşan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Anayasa değişikliği paketine yönelik eleştirilerin, AK Parti'ye olumlu bir hizmet daha yazdırmamak için karşı çıkanların olduğunu söyledi. 'Paket kabul edilir, değişiklik yapılırsa, bir dönem daha iktidar olursunuz' anlayışının halk nezdinde kabul görmediğini söyleyen Bakan Aydın, "Halk her şeyi görüyor ve kararını veriyor. Yapılan çalışmalar halkın vicdanında karşılığını buluyor" şeklinde konuştu.
'Çocuğuna kitap alma derdinde olup, onu düşünenle, ülkeye nasıl bir entelektüel yetiştiririm' düşüncesindeki iki kişi arasında fark olmadığını söyleyen Bakan Aydın, "Bizi doğrultan milletimiz olmuştur. Art arda gelen darbelerden milletimiz sayesinde ayağa kalktık. Diploma demek, her şey demek değildir. Bir diplomalının kararı bazen, bir çiftçinin kararından yanlış olabilir" dedi.

TOPLU SÖZLEŞME HAKKI, GREV HAKKINI KAZANDIRIR
Grev hakkının eksikliğini bildiklerini söyleyen Bakan Aydın, "Toplu sözleşme hakkı, grev hakkını kendisi kazanacaktır. Hiçbir şey bir anda olmuyor. Hepsinin bir aşaması var. Değişiklik paketindeki kazanımların hiç biri, yeniden eskiye dönüş olmayacaktır. A'dan Z'ye yeni bir anayasa yapılacağı zaman, bu paket geçince işimiz kolaylaşmış olacaktır" diye konuştu.
Demokrasinin değerlerimizin bir gereği olduğuna dikkat çeken Bakan Aydın, "Demokrasi bir değerler dizisidir. Adalet, ilk sırada gelir. Adalet olmazsa, insana insan olduğu için değer verme imkanınız olmaz. Adaletin zıddı ise zulümdür. Kendi dilini öğrenmek ve konuşmak isteyene, engel olursanız zulmetmiş olursunuz. İkincisi hukuktur. Hukukun olmadığı yerde, kimsenin hakkını kimseye veremezsiniz. Bir başka husus ise hesap verme ve hesap sorma. Bunun yapılması için de örgütlü toplum gereklidir. Sivil
örgütlenmenin güçlü olmadığı yerde, hak talebi başarılı olmaz. Üyesini düşünen, üyesiyle düşünen sivil toplum bunun için önemlidir" dedi.
Demokrasiyi bir su dalgasına benzeten Bakan Aydın, "Demokrasi suyunu, Edirne'den salsak, Marmara'da az kalır, Ancak güneydoğudaki bir ilde en az 3 saat kalır. Demokrasi suyunun her tarafa yayılması sağlanmalıdır. Amaç, bunun her tarafa eşit şekilde gitmesidir" şeklinde konuştu. Türkiye'de ilk defa kurumların demokratikleşme konusuyla baş başa kaldığını da ifade eden Aydın, bunun başarıldığı takdirde, kimsenin kimsenin eğitimine engel olamayacağını belirtti.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini açıkladı. Anayasa değişikliği paketinin bir fırsat olduğunu söyleyen Gündoğdu, demokratikleşme olmadan hiçbir değişimin gerçekleştirilemeyeceğine dikkat çekti. Demokratikleşme adına anayasa değişiklik paketini, sendika hayatı olarak da toplu sözleşme ve grev hakkını önemsediklerini söyleyen Gündoğdu, "Gündemdeki anayasa değişikliği paketinin en önemli iki maddesi var; Biri geçici 15. maddenin kaldırılması, diğeri de kamu
çalışanlarına toplu sözleşme hakkının verilecek olması" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin en büyük sıkıntılarından birinin hukuk devleti olamaması olduğunu da dile getiren Gündoğdu, yeni anayasa değişikliği paketinin birçok konuya çözüm getireceğini söyledi. Yargının yerindelik denetiminin kaldırıldığını, HSYK'nın bazı kararlarının yargı denetimine açıldığını ifade eden Ahmet Gündoğdu, değişiklik paketinin bir kazaya uğramadan TBMM'de kabul edilmesini beklediklerini kaydetti.
Sendikacılığı belli değerler ölçüsünde yaptıklarını söyleyen Gündoğdu, insanlık ailesinin bir ferdi olarak ülkemizde ve dünyada yaşanan haksızlık ve adaletsizliklerle insan hakkı ihlallerine sessiz kalamayacaklarını vurguladı. Üyelerinin sosyal ve ekonomik hakları için sürekli çalışma içinde olduklarını da hatırlatan Gündoğdu, "Üyelerimizi grup ferdi kaza sigortası ile sigortaladık. Onların risklerine teminat getirdik. Toplu görüşme priminin yeniden verilmesini sağlamak için büyük bir çalışma yürüttük.
Başbakan ve bakanlar nezdinde sürekli girişimlerde bulunduk. Önümüzdeki günlerde TBMM'ye sevk edilecek yasa tasarısının en kısa zamanda hayata geçmesini bekliyoruz" şeklinde konuştu.

"AÇILIMLAR, KAYNAŞMAYI SAĞLIYOR"
Türkiye'nin en büyük sorunlarından birinin de şimdiye kadar ülkeyi meşgul eden terör konusu olduğunu söyleyen Gündoğdu, "Sadece sivrisinek öldürmek için bütçemizi yıllardır bu yolda harcadık. Ancak bataklığı kurutmak için bir çalışma yapılmadı. Biz, bu konuda yürütülen çalışmayı destekliyoruz. Artık anaların ağlamasını istemiyoruz. Kardeşlerimizle aramıza duvar örülmesini istemiyoruz. Dünyanın başka dillerine gösterdiğiniz hoşgörüyü, aynı sınırlar içinde ve aynı havayı soluklayarak yaşadığımız
kardeşimizin konuştuğu dile karşı neden göstermiyoruz ve bu kadar acımasızca yaklaşıyoruz? Biz, açılım çalışmaları ile yıllardır küs kaldığımız toplumlarla barışıyoruz. Demokratik açılımla Kürt kardeşlerimizle, Alevi açılımı ile gerçek alevi kardeşlerimizle yeniden bir araya geliyoruz, Roman açılımı ile de dışlanan bir toplumu yeniden tanıyoruz. Bu sebeple hükümetin yürüttüğü açılımları destekliyoruz. Bizim kırmızı çizgimiz JİTEM'e, KCK'ya, PKK'ya, ETÖ'ye fersah fersah uzaklıkta olmak; hiçbir cezaevine
yakın olmamak" dedi.
Toplantının açılışında konuşan Memur-Sen İzmir Temsilcisi Abdurrahim Şenocak ise, birlik ve beraberlik içinde bir çalışma yürüterek, elde edilen başarılara katkı sunmaya çalıştıklarını söyledi. Şenocak, Memur-Sen'in gücünü üyesinden aldığını da belirterek, "Ülke meselelerine duyarlıyız, ülkemiz için çalışıyoruz. Bize üyelerimiz güç veriyor, üyelerimiz için çalışıyoruz. Üyelerimizin risklerini de güvence altına alarak, onları kazalara ve her türlü riske karşı sigortalıyoruz" şeklinde konuştu.
Toplantının sonunda Memur-Sen İzmir Buluşması'na katılan Memur-Sen'e bağlı sendikaların genel başkanları da birer konuşma yaptı. Memur-Sen Genel Sekreteri ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar konuşmasında toplu sözleşme hakkının kazanımında Memur-Sen'in çalışmalarını aktardı. Kendilerine sürekli sataşma ve laf atma yarışında olanların varlığına dikkat çeken Kaçar, bunlarla muhatap olmadan yollarına devam edeceklerini söyledi.
Memur-Sen Genel Mali Sekreteri ve Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan ise, sendikacılığı adalet içinde yaptıklarını, ancak bazılarının bireysel çıkarlarını her şeyin önünde tuttuğunu söyledi.
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay da, birçok problemle karşı karşıya olduklarına dikkat çekerek, bunların başında da dört dörtlük bir sendika yasasının olmaması olduğunu vurguladı.
Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Halil İbrahim Kütük de, üyesini düşünen bir kurum olarak Memur-Sen'in yaptığı SBN anlaşmasının önemli kazanımlar içerdiğine dikkat çekti. Daha güçlü bir yapı için üye sayısının artması gerektiğine dikkat çeken Halil İbrahim Kütük, üye çalışmasında sendikaların birbirlerine destek olmasının başarıyı artıracağını ifade etti.
Diyanet-Sen Genel Araştırma ve Dış İlişkiler Sekreteri Mehmet Yaman ise konuşmasında, yetkilerini 7. yıla taşımanın mutluluğunu yaşadıklarını, Memur-Sen'e bağlı sendikaların aldıkları yetkinin kendilerini de gururlandırdığını kaydetti.