Türk Büro Sen Genel Başkanı Yokuş Giresun'da

Türk Büro-Sen Genel Başkanı ve Kamu-Sen Genel Sekreteri Fahrettin Yokuş, beraberinde bulunan Kamu-Sen Giresun Temsilcisi Ali Kara ve yönetim kurulu üyeleriyle bir basın toplantısı düzenledi.

Türkiye'de işsizliğin ve yoksulluğun dayanılmaz boyutlara ulaştığını ileri süren Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, "Hükümet işsizliği azaltma, sağlıklı istihdam oluşturma ve yoksullukla mücadele için gayret ve çaba göstermemektedir. Ekonomik krize, ülkenin kötü yönetilmesi de eklenince Türkiye yaşanabilir bir ülke olmaktan çıkmıştır. Ülke hızla kargaşaya ve kaosa sürüklenmektedir. Ekonomik kriz ısrarla görmezden gelinse de icra ve iflasların sayısı korkutucu boyutlara ulaşmıştır. İşini kaybetmiş, borç batağına sürüklenmiş yüz binlerce vatandaşımız büyük aile dramları yaşamaktadır. Türkiye toplumsal çözülmenin eşiğine gelmiş, suç oranları ve intihar vakaları artmıştır. Cumhuriyet tarihimiz boyunca görülmemiş bir tabloyla karşı karşıyayız. Ceza ve tevkif evlerinde mahkum ve tutuklu sayısı 100 bin barajını geçerek 115 bine ulaşmıştır. İki milyon insanımız kredi kartı borcunu ödeyemeyerek evlerine ve işyerlerine gelen haciz şokuyla karşılaşmıştır" dedi.
Hükümetin suni gündemler halkı avuttuğunu da kaydeden Yokuş, "Türkiye'nin öncelikle meselesi ne açılımdır ne de Anayasa değişikliğidir. Hükümet son bir yıldır ABD'nin dayatmasıyla bir açılım sevdasına kapılmıştır. Ülkenin açılmadık, saçılmadık hiçbir değer yargısı kalmamıştır. Etnik ayrımcılığı körükleyen bu anlayış ülkeyi bir iç kargaşaya götürecek boyutlara ulaşmıştır" diye konuştu.
Anayasa değişikliği için kamu çalışanlarının kullanıldığını da ifade eden Yokuş, "Memurların ekonomik,s osyal ve siyasal alandaki haklarının geliştirilmesi için toplu sözleşme, grev ve siyasi hakkını içeren gerçek anlamda sendikal haklara ihtiyaç vardır. Bu haklar Anayasa'nın 90. maddesi gereği bir yasal düzenleme ile verilir. Hükümet samimi ise bu hakları hemen meclise getirerek kanunlaştırmalı ve memurları memnun etmelidir. Anayasa tasarısında yer alan Toplu Sözleşme Hakkı grev ve siyasete katılma hakkı olmadan hiçbir şey ifade etmemektedir. Burada memurlar aldatılmaktadır" ifadelerini kullandı.