Bakan Akdağ STK'lardan destek istedi
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sivil toplum kuruluşlarının, iktidara karşı yapılan demokrasi dışı uygulamalara karşı sessiz kalmamalarını isteyerek, 'Kim halkın iradesine karşı karanlık hesap yapıyorsa, nerede yapıyorsa, Başbakan'ın karşı çıktığı kadar, hükümetin buna karşı dimdik ayakta durduğu kadar STK'lar da aynı tavrı göstermelidir' dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından üç ayda bir düzenlenen Genel İdare Kurulu Toplantısı, derneğin kuruluşunun 20. yılında Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın katılımıyla Samsun'da yapıldı. Neco Sultan Düğün Salonu'ndaki toplantı öncesi derneğe yeni üye olan üyelere MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardar tarafından rozet takıldı. İş adamlarına yönelik bir konuşma yapan Bakan Akdağ, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tarihin önemli bir döneminin yaşandığını, kötü niyetlilere karşı sivil
toplum kuruluşlarının (STK) da açıkça tavır koyması gerektiğini belirten Bakan Akdağ, karşı koymanın sadece siyasetçilerin, iktidarda olanların görevi olmadığına vurgu yaptı. "Siyası çekişmeler ve gelişmeler hiç arzu etmediğimiz şeylerdir" diyen Akdağ, hükümete "İktidar gerginlik istemez. Biz gerginlik istemiyoruz, ancak halkın iradesine karşı karanlık hesaplar yapılınca ne yapacaksınız sorarım. Size birileri halkın iradesiyle hükümet olan, hükümet eden bir iktidarı karanlık hesaplarla devirmenin peşine
düşmüşlerse, o eski karanlık günlerin hayallerini kuruyorlarsa ne yapalım biz de şapkamızı alıp gidelim mi? Gidemeyiz, biz sorumluğumuzun bilincindeyiz" diye konuştu.
"Kim halkın iradesine karşı, kim karanlık hesap yapıyorsa, nerede yapıyorsa Başbakan Erdoğan'ın karşı çıktığı kadar, hükümetin buna karşı dimdik ayakta durduğu kadar STK'larda aynı tavrı göstermedir" çağrısında bulunan Bakan Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: "STK'lar net olmalıdır, sesini yükselmelidir. Bir 28 Şubat, 27 Nisan olduğunda STK'nın sesi yükselmelidir. Bu ülke hepimizin ülkesidir."
Yüksek yargı organlarını eleştiren Akdağ, "Halkın iradesini yansıtan iktidara karşı her gün adeta bir siyaset odağı gibi yüksek yargıdan bazı sesler çıkarsa, lütfen bunun karşısında sadece Başbakan'ın yürekli bir şekilde karşı durmasını beklemeyin. Bu onun görevi olduğu kadar, hepimizin görevi. Bütün sivil toplumu görevidir" açıklamasını yaptı.
Akdağ, Türkiye'de birilerinin yürütülen operasyonlarda yargılananlar, demokrasiyi sekteye uğratmak, halkı iradesinin üzerinde egemenlik kurmak isteyenlere çobanın oyunu beğenmeyenlere karşı topyekun karşı durulması gerektiğini dile getirdi. Yüksek yargı organlarının açıklamalarına tepki gösteren Bakan Akdağ, şu eleştirilerde bulundu:
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demek, 'milletin iradesi, halkın iradesi yasamanın, yürütmenin yargının üstündedir' demektir. Bu ülke bir yargıçlar ülkesi değildir. Bu ülke bir hukuk ülkesidir. Biz bir yargıç devleti olmaya karşı duruyoruz, yargı reformunu da bunun için yapacağız. Evet, hukuk üstündür. Ama hukuk demokrasiyle yönetilen bir ülkenin yargıçlar ülkesi olması anlamına gelmez. Yargının da üstünde halkın iradesi olmalıdır. Çoğulcu, sivil demokratik, bir Anayasa halkın egemenliğini her
yönüyle yansıtan bir anayasa. Peki uzlaşma olmadı Anayasa için seçilenler uzlaşamıyorlar öyle ya, o zaman ne diyoruz 'millete gideriz referandum yaparız', 'hayır, olmaz' diyorlar. Kurucu meclis kurulursa olurmuş. Bir darbe mi bekleyeceğiz. Tamamen şuan demokratik bir ortam var. Bugün Meclis'in 330'la getireceği bir Anayasa değişikliğine millet bakar korkmayın. Millet, o 'çoban' değiniz insanlar, demokrasinin kıymetini sizden daha iyi biliyor. Ne yapacağını millet bilir. 'Millete gidilirse yanlış olur,
bunu yargı götürür' engelleriz diyorlar. Bunu görmüştük bir zamanlar 367 kararında. Bakın bu tip zorlamalar karşı hepimize iş düşüyor."
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardar ise, konuşmasında reform vurgusu yaptı. Türkiye'nin reformlarına devam etmesi gerektiğine işaret eden Vardar, şöyle konuştu:
"Artık yargı reformu, kamu yönetimi reformu, eğitim sistemi reformu halledilmeli ve hepimizin gündeminden çıkmalıdır. Demokrasinin iyi işlemediği yerlerde ekonominin de iyi gitmeyeceği alenen görüldüğün göre, insan hak ve hürriyetlerini esas alan, yeni, sivil, demokratik ve çoğulcu bir anayasa söylemleri, talepleri artık yerini fiiliyata bırakmalıdır. Avrupa Birliği'nden uzaklaşmadan, iktidarıyla muhalefetiyle ortak hareket alanları belirlenebilmeli, ortak sorunların hallinde taraflar, zaten kültürümüzde
de var olan uzlaşma özelliklerimizi hatırlayarak peşin hükümlü şartlanmalardan kurtulmalıdır."
Konuşmaların ardından Vardar, Bakan Akdağ'a bir plaket verdi. Toplantıya Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Amasya Valisi Şerif Yılmaz, AK Parti milletvekilleri Fatih Öztürk, Ahmet Yeni, Birnur Şahinoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, kamu kurum ve STK temsilcileri, 31 MÜSAD şube başkanı ve iş adamları katıldı.
(MDV-SA-CC-Y)
toplum kuruluşlarının (STK) da açıkça tavır koyması gerektiğini belirten Bakan Akdağ, karşı koymanın sadece siyasetçilerin, iktidarda olanların görevi olmadığına vurgu yaptı. "Siyası çekişmeler ve gelişmeler hiç arzu etmediğimiz şeylerdir" diyen Akdağ, hükümete "İktidar gerginlik istemez. Biz gerginlik istemiyoruz, ancak halkın iradesine karşı karanlık hesaplar yapılınca ne yapacaksınız sorarım. Size birileri halkın iradesiyle hükümet olan, hükümet eden bir iktidarı karanlık hesaplarla devirmenin peşine
düşmüşlerse, o eski karanlık günlerin hayallerini kuruyorlarsa ne yapalım biz de şapkamızı alıp gidelim mi? Gidemeyiz, biz sorumluğumuzun bilincindeyiz" diye konuştu.
"Kim halkın iradesine karşı, kim karanlık hesap yapıyorsa, nerede yapıyorsa Başbakan Erdoğan'ın karşı çıktığı kadar, hükümetin buna karşı dimdik ayakta durduğu kadar STK'larda aynı tavrı göstermedir" çağrısında bulunan Bakan Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: "STK'lar net olmalıdır, sesini yükselmelidir. Bir 28 Şubat, 27 Nisan olduğunda STK'nın sesi yükselmelidir. Bu ülke hepimizin ülkesidir."
Yüksek yargı organlarını eleştiren Akdağ, "Halkın iradesini yansıtan iktidara karşı her gün adeta bir siyaset odağı gibi yüksek yargıdan bazı sesler çıkarsa, lütfen bunun karşısında sadece Başbakan'ın yürekli bir şekilde karşı durmasını beklemeyin. Bu onun görevi olduğu kadar, hepimizin görevi. Bütün sivil toplumu görevidir" açıklamasını yaptı.
Akdağ, Türkiye'de birilerinin yürütülen operasyonlarda yargılananlar, demokrasiyi sekteye uğratmak, halkı iradesinin üzerinde egemenlik kurmak isteyenlere çobanın oyunu beğenmeyenlere karşı topyekun karşı durulması gerektiğini dile getirdi. Yüksek yargı organlarının açıklamalarına tepki gösteren Bakan Akdağ, şu eleştirilerde bulundu:
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demek, 'milletin iradesi, halkın iradesi yasamanın, yürütmenin yargının üstündedir' demektir. Bu ülke bir yargıçlar ülkesi değildir. Bu ülke bir hukuk ülkesidir. Biz bir yargıç devleti olmaya karşı duruyoruz, yargı reformunu da bunun için yapacağız. Evet, hukuk üstündür. Ama hukuk demokrasiyle yönetilen bir ülkenin yargıçlar ülkesi olması anlamına gelmez. Yargının da üstünde halkın iradesi olmalıdır. Çoğulcu, sivil demokratik, bir Anayasa halkın egemenliğini her
yönüyle yansıtan bir anayasa. Peki uzlaşma olmadı Anayasa için seçilenler uzlaşamıyorlar öyle ya, o zaman ne diyoruz 'millete gideriz referandum yaparız', 'hayır, olmaz' diyorlar. Kurucu meclis kurulursa olurmuş. Bir darbe mi bekleyeceğiz. Tamamen şuan demokratik bir ortam var. Bugün Meclis'in 330'la getireceği bir Anayasa değişikliğine millet bakar korkmayın. Millet, o 'çoban' değiniz insanlar, demokrasinin kıymetini sizden daha iyi biliyor. Ne yapacağını millet bilir. 'Millete gidilirse yanlış olur,
bunu yargı götürür' engelleriz diyorlar. Bunu görmüştük bir zamanlar 367 kararında. Bakın bu tip zorlamalar karşı hepimize iş düşüyor."
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardar ise, konuşmasında reform vurgusu yaptı. Türkiye'nin reformlarına devam etmesi gerektiğine işaret eden Vardar, şöyle konuştu:
"Artık yargı reformu, kamu yönetimi reformu, eğitim sistemi reformu halledilmeli ve hepimizin gündeminden çıkmalıdır. Demokrasinin iyi işlemediği yerlerde ekonominin de iyi gitmeyeceği alenen görüldüğün göre, insan hak ve hürriyetlerini esas alan, yeni, sivil, demokratik ve çoğulcu bir anayasa söylemleri, talepleri artık yerini fiiliyata bırakmalıdır. Avrupa Birliği'nden uzaklaşmadan, iktidarıyla muhalefetiyle ortak hareket alanları belirlenebilmeli, ortak sorunların hallinde taraflar, zaten kültürümüzde
de var olan uzlaşma özelliklerimizi hatırlayarak peşin hükümlü şartlanmalardan kurtulmalıdır."
Konuşmaların ardından Vardar, Bakan Akdağ'a bir plaket verdi. Toplantıya Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Amasya Valisi Şerif Yılmaz, AK Parti milletvekilleri Fatih Öztürk, Ahmet Yeni, Birnur Şahinoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, kamu kurum ve STK temsilcileri, 31 MÜSAD şube başkanı ve iş adamları katıldı.
(MDV-SA-CC-Y)