Bakan Çelik, Alevi Toplumu Önderleriyle Biraraya Geldi
Devlet Bakanı Faruk Çelik, Erzincan İddianamesinde 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'in Alevi köylerine yardım yapması ile ilgili tartışmaları, "İster komutan, ister vali ister başka bir kamu görevlisi olsun, hiç kimsenin vatandaşlar arasında bir ayrım yapması, köyler, kasabalar arasında bir ayrım yapması kesinlikle söz konusu olamaz. Bir savcı sırf
Bakan Çelik, Rixos Otel'de Alevi dernekleri temsilcileri, akademisyenler ve kanaat önderleriyle öğle yemeğinde bir araya geldi. Toplantı öncesinde gazetecilerin, Erzincan İddianamesinde bir istihbarat subayının 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'in Alevi köylerine yardım yapması ile ilgili haberlerle ilgili sorularını cevaplandıran Bakan Çelik, daha önce de bu konudaki görüşlerini açıkladığını belirterek, olayı yargıda olan boyutuyla ilgilenmediğini, ilgilenmesinin de doğru olmadığını söyledi. Çelik,
İddianamede nelerin olup olmadığını da incelemediğini belirterek, "Şu anda Alevi vatandaşlarımızla bir araya gelmek üzereyim. Bugüne kadar çalıştay gündem maddelerimiz vardı. Konu bu yönüyle de ilgili olduğu için ben cevap verme durumunda kaldım. O da şudur: Dedim ki, ister komutan, ister vali ister başka bir kamu görevlisi hiç kimsenin vatandaşlar arasında bir ayrım yapması, köyler, kasabalar arasında bir ayrım yapması kesinlikle söz konusu olamaz. Kamu göreviyle bağdaşmaz yani. Bunu kabullenmek mümkün
değil. Diğer taraftan yine bir savcı sırf mezhepsel bakış açıları çerçevesinde bir iddianame tanzim edemez. Buna da hakkı yoktur, dedim" şeklinde konuştu.
Bunu söylerken yürümekte olan bir davanın içinde neler olduğu ile ilgili değerlendirme yapmadığını kaydeden Çelik, şunları kaydetti:
"Sanki hükümet toplumun belli bir kesimini dışlıyormuş, Alevi vatandaşlara dönük bir tavrı varmış gibi olay lanse edildi. Bu son derece yanlıştır ve ifade ettiğim gibi; Kalıbımı basarım ki, hükümet bu olayların içinde değildir. Kesinlikle bu olaylara bizim bir dahlimiz yoktur. Ama bütün kamu görevlileri de ülkemizde 73 milyon vatandaşa eşit şekilde hizmet etmek durumundadır."
Bakan Çelik, bir gazetecinin, 'Komutan Alevi köyüne yardım ettiyse ne yanlış var' şeklinde bir ifadeniz oldu mu?' yönündeki soruya da, "Tabi, komutan, vali, tüm yetkililer Alevi köylerine yardım etmişse ne mahsuru var, hiçbir mahsuru yok. Alevi köyüne de yardım etmeli, diğer köylere de yardım etmeli. Yani ayrım gözetmemeli. Ama Alevi köyüne, 2 kere fazla gitti, 5 kere fazla gitti meselesini gündeme getirmek yanlıştır diyorum. Böyle birşey değerlendirilemez. Çünkü bu bir ayrımcılığı körükleme anlayışıdır.
Oysa biz yaptığımız çalıştaylarda ortak bir dil, ortak bir anlayışı, birlikteliği güçlendirmeye dönük çalışmalar yaparken bunu uzatıp uzatıp hükümete getirip, sanki bu konuda ayrıştırıcı bir hava içindeymiş gibi takdim etmek kabul edilebilir değil. Yoksa bazı arkadaşlar, konuyu yargı boyutuyla ele alıyorlar. Benim gündemimde o konu yok, olamaz da zaten. Ama kamu görevlileri, Türkiye'nin birliği, bütünlüğü açısından duruşları davranışları, savcının da, komutanın da, valinin de herkesin de duruşları son
derece önemlidir. Birliği,bütünlüğü güçlendirici olmalıdır" yanıtını verdi.
İddianamede nelerin olup olmadığını da incelemediğini belirterek, "Şu anda Alevi vatandaşlarımızla bir araya gelmek üzereyim. Bugüne kadar çalıştay gündem maddelerimiz vardı. Konu bu yönüyle de ilgili olduğu için ben cevap verme durumunda kaldım. O da şudur: Dedim ki, ister komutan, ister vali ister başka bir kamu görevlisi hiç kimsenin vatandaşlar arasında bir ayrım yapması, köyler, kasabalar arasında bir ayrım yapması kesinlikle söz konusu olamaz. Kamu göreviyle bağdaşmaz yani. Bunu kabullenmek mümkün
değil. Diğer taraftan yine bir savcı sırf mezhepsel bakış açıları çerçevesinde bir iddianame tanzim edemez. Buna da hakkı yoktur, dedim" şeklinde konuştu.
Bunu söylerken yürümekte olan bir davanın içinde neler olduğu ile ilgili değerlendirme yapmadığını kaydeden Çelik, şunları kaydetti:
"Sanki hükümet toplumun belli bir kesimini dışlıyormuş, Alevi vatandaşlara dönük bir tavrı varmış gibi olay lanse edildi. Bu son derece yanlıştır ve ifade ettiğim gibi; Kalıbımı basarım ki, hükümet bu olayların içinde değildir. Kesinlikle bu olaylara bizim bir dahlimiz yoktur. Ama bütün kamu görevlileri de ülkemizde 73 milyon vatandaşa eşit şekilde hizmet etmek durumundadır."
Bakan Çelik, bir gazetecinin, 'Komutan Alevi köyüne yardım ettiyse ne yanlış var' şeklinde bir ifadeniz oldu mu?' yönündeki soruya da, "Tabi, komutan, vali, tüm yetkililer Alevi köylerine yardım etmişse ne mahsuru var, hiçbir mahsuru yok. Alevi köyüne de yardım etmeli, diğer köylere de yardım etmeli. Yani ayrım gözetmemeli. Ama Alevi köyüne, 2 kere fazla gitti, 5 kere fazla gitti meselesini gündeme getirmek yanlıştır diyorum. Böyle birşey değerlendirilemez. Çünkü bu bir ayrımcılığı körükleme anlayışıdır.
Oysa biz yaptığımız çalıştaylarda ortak bir dil, ortak bir anlayışı, birlikteliği güçlendirmeye dönük çalışmalar yaparken bunu uzatıp uzatıp hükümete getirip, sanki bu konuda ayrıştırıcı bir hava içindeymiş gibi takdim etmek kabul edilebilir değil. Yoksa bazı arkadaşlar, konuyu yargı boyutuyla ele alıyorlar. Benim gündemimde o konu yok, olamaz da zaten. Ama kamu görevlileri, Türkiye'nin birliği, bütünlüğü açısından duruşları davranışları, savcının da, komutanın da, valinin de herkesin de duruşları son
derece önemlidir. Birliği,bütünlüğü güçlendirici olmalıdır" yanıtını verdi.