Kobi'ler 'Mali Kaynak' Beklentisi İçinde
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, KOBİ'lerin Türkiye'nin bel kemiği olduğunu ifade ederek, bugün hükümetin yapması gerekenin etkin teşvik mekanizmaları üreterek, KOBİ'lere mali kaynak aktarılması olduğunu söyledi.
![Kobi'ler 'Mali Kaynak' Beklentisi İçinde](https://images.beyazgazete.com/haber/2010/3/14/20100314_kobi-ler-mali-kaynak-beklentisi-icinde.jpg)
KOBİ'lerin toplam sermaye yatırımlarının yüzde 50'sini, ekonomik katma değerin de yüzde 27,3'ünü oluşturduklarına dikkat çeken Aşut, tüm bunların yanında Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 10'unu gerçekleştirdiklerine, banka kredilerinin yüzde 5'inin de yine KOBİ'lerce kullanıldığına dikkat çekti. Aşut, "Ne yazık bankacılık sektörü, kriz döneminde KOBİ'lere destek olmak yerine daha karlı müşteri olan devlete yönelmiştir. Yağmurlu havada şemsiye bekleyen özel sektöre, güneş açtıktan sonra şemsiye vermesi sıkıntıları çözmemiştir" dedi.
2009 yılında iş hacimleri gerileyen ve bankacılık sistemlerinden yeterince destek bulamayan KOBİ'lerin işletme sermayeleri tükendiğini ifade eden Aşut, şimdi toparlanabilmek için yoğun bir işletme sermayesi ihtiyacı içinde olduklarını anlattı.
Dünya ticaretinin büyük bir dönüşüm ve değişim sürecinden geçtiğine işaret eden Aşut, artık hızlı karar verebilen ve değişime ayak uydurabilen firmaların rekabet edebildiğini, KOBİ'lerin ihtiyaç duyduğu bilgi ve danışmanlık hizmetlerine hızlı ve etkin biçimde ulaşabilmelerinin de oldukça önemli olduğunu, ancak bu konuda KOBİ'lerin istekli ve değişime açık olmasınınsa bir zorunluluk olduğunu söyledi. Hükümetin bu noktada yapması gerekenin; etkin teşvik mekanizmaları üreterek KOBİ'lere mali kaynak aktarılması olduğunu savunan Aşut, işsizliğin en önemli sorun olduğu bugünlerde istihdam oluşturan üretici üzerindeki yüklerin hafifletilmesine ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Şerafettin Aşut, "Kaynaklarımız sınırsız değildir. Bunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Önemli olan, bu kıt kaynaklarımızı en yararlı şekilde kullanabilmektir. Bunu da ancak bilgi ekonomisine geçebilen toplumlar gerçekleştirebilmektedir. Bu amaçla, bilimsel araştırma için yeterli altyapı oluşturulmalı ve her platformda şirketlere Ar-Ge'nin önemi aktarılmalıdır. Ülkemiz, sanayi ve KOBİ politikasını, bundan sonra, inovasyonu merkeze alarak geliştirmeyi hedeflemelidir. Yeni fikirleri ticari ürüne dönüştürecek altyapı kurulabilmelidir. Bu çerçevede, yapılması gerekenlerin başında, ilk ve orta dereceli okullardan başlayarak, inovasyon kültürünün genç dimağlara yerleşmesinin temin edilmesi gelmektedir" diye konuştu.