Şoförlerin Sorunları Maliye Bakanlığı'na Sunuldu

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, şoför esnafının vergi ve prim borçlarını ödeyemez duruma geldiğini belirterek, 'Ödenmeyen vergi ve cezalara uygulanan yüzde 30'luk faiz aşağı çekilmeli' dedi.

Şoförlerin Sorunları Maliye Bakanlığı'na Sunuldu
TŞOF Başkanı Apaydın, şoför esnafının yaşadığı sıkıntılarla ilgili hazırlanan raporu Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'na sundu. Maliye Bakanlığı tarafından uygulanan yüzde 30'luk gecikme faizinin aşağı çekilmesini ve borçlu esnafın araçlarının bağlanmamasını isteyen Apaydın, "2009 yılında yaşanan ekonomik kriz sektörü olumsuz etkilemiştir. Başta kamyoncu esnafımız olmak üzere karayolu taşımacılığı sektöründeki tüm esnafımız büyük mali sıkıntılar yaşamaktadır. Esnafımız, ticari borçlarının
yanında vergi ve primlerini de ödeyemez bir noktaya gelmiştir ve bu borçlar her geçen gün hızla artmaktadır" dedi.

19 Kasım 2009 tarihine kadar vadesi geçmiş vergi borçlarına yüzde 30 oranında gecikme zammı uygulandığına dikkat çeken Apaydın, "Bu oran, aynı dönemdeki enflasyon oranının 6 katı, banka mevduat faizlerinin 3 katı, devlet iç borçlanma senetlerinin ortalama faizlerinin 3 katı ve Merkez Bankası gecelik borçlanma faizinin 4 katından fazladır. Bu durum, vadesi geçmiş vergi borçlarının ödenmesini zorlaştırmıştır. Son 3 yılın enflasyon oranı (ÜFE) yüzde 20'nin altında olmasına rağmen, aynı dönemdeki toplam
gecikme zammı oranı yaklaşık yüzde 90'dır. Yani ödenemeyen vergiler hiç ödenemez hale gelmiştir. 2009 yılı itibariyle basit usuldeki esnafımızın beyan ettiği gelir vergisinde tahakkuk/tahsilat oranı yüzde 53'tür. Yani, esnafımız beyan ettiği her 100 liralık verginin 47 lirasını ödeyememiştir. Bu durum esnafımızın iyi niyetiyle vergisini beyan ettiğini ancak, vergiyi ödemekte güçlük çektiğini gösteriyor. Aynı sorun, sosyal güvenlik primleri için de geçerlidir. Bugün 4/B kapsamındaki esnafımızın yüzde 70'inin
Sosyal Güvenlik Kurumu'na prim borcu bulunmaktadır. Ödenemeyen bu borçlar bütçe açıklarının artmasına neden olduğu gibi, esnafımızı da evlerini, dükkanlarını ve arabalarını satmak zorunda bırakmaktadır" ifadelerini kullandı.

Ticari taşıtını satan esnafın vergi mükellefiyetinin sona erdiğini ve birikmiş borçları nedeniyle bir daha hiç vergi ödeyemeyecek noktaya geldiğini anlatan Apaydın, şunları kaydetti:
"Yaklaşık 750 bin kayıtlı kamyonun sadece 50-100 bin kadarı faaliyetine devam ediyor. Bundan daha fazla sayıdaki ticari araç ise borçları nedeniyle parklara çekilmiştir. Parklara çekilen araçlara yediemin otoparkında her gün için otopark ücreti tahakkuk etmekte. Bazı araçların sadece otopark borcu bile araçların değerini aşmış durumda. Parka çekilen araçlar, ticari faaliyetlerine devam edemedikleri için yurtiçi karayolu taşımacılığı durma noktasına gelmiştir. Oysa gelir vergisi bir yana, faaliyette bulunan araçlar, sadece akaryakıt alımı sırasında dahi maliyeye yüklü bir vergi ödemekteyken, parka çekilen araçlar nedeniyle idare hem tahakkuk etmiş borcunu tahsil edememekte, hem de akaryakıt üzerinden peşinen alacağı özel tüketim vergisi ve katma değer vergisini alamamaktadır. İşsiz kalan esnafın, aileleriyle beraber devlete yük olması ayrı bir sosyal yaradır. Sabit iş yerleri olan esnaf ve tüccarların iş yerleri vergi ve prim borçları nedeniyle kapatılmamaktadır. Tersi yönündeki uygulama, ticaretin engellenmemesi için yıllar önce kaldırılmıştır. Nakliyeci esnafının ticari araçları da bunların iş yerleridir. Nasıl ki sabit iş yerleri kapatılmıyorsa, gezici iş yerleri de aynı şekilde kapatılmamalıdır. Parka çekilen araçlar, bir diğer ifadeyle kapatılan iş yerleri, esnafa olduğu kadar devlete de bir mali ve sosyal yük getirmektedir."

Sonuç olarak kamyoncu esnafı başta olmak üzere tüm karayolu taşımacılığı sektöründe faaliyet gösteren esnafın birikmiş vergi ve prim borçlarının enflasyon oranında yeniden yapılandırılmasını ve 36 ay taksitlendirilmesini isteyen Apaydın, "Ayrıca şoför esnafımızın iş yerleri sayılan ticari araçlarının, vergi borçları nedeniyle parka çekilmesi uygulamasına son veren yasal düzenleme en kısa sürede hayata geçirilmelidir. Bu konudaki taleplerimiz, belli bir kesime geçici bir menfaat sağlanmasını değil,
ülkemizdeki ekonomik ve sosyal koşulların iyileştirilmesini amaçlamaktadır. Geç kalınan her gün sadece esnafımızın değil, ülkemizin aleyhine işlemektedir. TŞOF olarak, vergi aflarına kesinlikle karşıyız. Ancak, talebimiz bir vergi affı değil, mevcut borçların yeniden yapılandırılarak tahsil edilebilir hale getirilmesidir" dedi.