Ak Parti Mardin Milletvekili Demir'den Açıklama
Geçtiğimiz günlerde Mardin Kent Konseyi toplantısında Vali Hasan Duruer'in basına yansıyan açıklamalarına tepki gösteren AK Parti Mardin Milletvekili Mehmet Halit Demir, partisinin İl Danışma Kurulu toplantısında yaptığı konuşmanın basına yansıyış şekli ve yaşanan tartışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu
Geçtiğimiz günlerde Mardin Kent Konseyi toplantısında Vali Hasan Duruer'in basına yansıyan açıklamalarına tepki gösteren AK Parti Mardin Milletvekili Mehmet Halit Demir, partisinin İl Danışma Kurulu toplantısında yaptığı konuşmanın basına yansıyış şekli ve yaşanan tartışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İstişare toplantısında yaptığı açıklamalara birçok sivil toplum örgütünden destekleyici açıklamaların yanı sıra ulusal basında, rektörlükte verilen kokteyle ilgili açıklamaların ön plana çıkarıldığını, bazı köşe yazarlarının ise olaya yine o yanlış bakış açısıyla yaklaştığını ifade eden Milletvekili Demir, "Kendilerini sonsuz kültüre inanmış birileri olarak gösterip benim şehrimin insanlarına tepeden bakan ve eleştirdiğim kafatasçılık zihniyetini restore etmeye çalışarak durumdan vazife çıkarmaya
çalışanlar oldu. Kültürü damak tadında aramadan önce konuşulanları doğru anlama ve doğru yorumlamada görmek lazım" dedi.
Ulusal basına yansıyan haberlerin birçoğunun şarap üzerinden değerlendirildiğini bu bakış açısının ise, bildik o habercilik anlayışının ürünü olduğunu değerlendiren Demir, "Konuşmamın neresinde şarap ifadesi geçti? Söz konusu formdan önce, antik Dara kentinin tarihi zindanında yapılan müzik dinletisinde, içmek isteyenlere şarap ikramı yapılmadı mı? Yine tarihi Mardin Müze binasının terasında GAP İdaresi'nden gelen konuklarımıza verilen yemekli kokteylde, misafirlerin tercihine bırakılan şarap ikramı yok
muydu? Konunun gündeme gelmesindeki ana neden sınavlardaki başarı oranının düşüklüğünü irdelemektir. Bu konuda ben, eğitim amacıyla hizmet veren mekanları amacına uygun kullanmayı başarıdaki önemli faktörlerden biri olarak görüyorum" diye konuştu
Bölgede tarımın zorunlu olarak artezyen kuyularına dayalı yapıldığını, şebekelerin verimsizliğinden kaynaklanan enerji kayıpların yüzde seksenlere vardığını ve bunun da yapılan açıklamalarda göz ardı edilerek yörede yaşayan vatandaşa hırsız suçlamasıyla yaklaşılmasının yanlış olduğunu ifade eden Demir, "Çocuk sayısına istinaden Mardin'i cahillikle, yobazlıkla suçlama, İlber Ortaylı gibi, bölge insanını kopyacılık ve sahtekarlıkla suçlama, Serdar Turgut gibi, bölgeyi illegal örgütün bileşenleri olarak
görüp bölgeye bir sanatçı üzerinden hakaret ve küfürler yağdırma hastalığıdır. Konuşma yaptığım esnada Kürt, Arap ve Süryani kardeşlerim oradaydı. Benim vurgu yapmaya çalıştığım konu, bölge insanını küçümseyen ve aşağılayan hastalıklı fikirlerin olduğu ile ilgiliydi. Konuşmayı izleyen arkadaşlarımız da bunu gayet iyi anladılar. Bizim şahıslarla mevki ya da makamlarla kimin ne yediği ya da içtiğiyle işimiz yok. Biz hastalık üreten hastalıklı, kafatasçı zihniyetlerin artık tedavi olmasını istiyoruz. Bu
ülkede üstünlük taslamak birbirine tepeden bakmak, birbirini küçümsemek hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Aksine herkese çok şey kaybettirir. Geçmiş zamanlarda bu gibi handikaplar yaşandı. Ama bugün 73 milyon insan artık herkesin eşit olduğuna inanıyor ve bu bilinçle hareket ediyor. Maskeler artık düşmüştür" ifadelerini kullandı.
İstişare toplantısında yaptığı açıklamalara birçok sivil toplum örgütünden destekleyici açıklamaların yanı sıra ulusal basında, rektörlükte verilen kokteyle ilgili açıklamaların ön plana çıkarıldığını, bazı köşe yazarlarının ise olaya yine o yanlış bakış açısıyla yaklaştığını ifade eden Milletvekili Demir, "Kendilerini sonsuz kültüre inanmış birileri olarak gösterip benim şehrimin insanlarına tepeden bakan ve eleştirdiğim kafatasçılık zihniyetini restore etmeye çalışarak durumdan vazife çıkarmaya
çalışanlar oldu. Kültürü damak tadında aramadan önce konuşulanları doğru anlama ve doğru yorumlamada görmek lazım" dedi.
Ulusal basına yansıyan haberlerin birçoğunun şarap üzerinden değerlendirildiğini bu bakış açısının ise, bildik o habercilik anlayışının ürünü olduğunu değerlendiren Demir, "Konuşmamın neresinde şarap ifadesi geçti? Söz konusu formdan önce, antik Dara kentinin tarihi zindanında yapılan müzik dinletisinde, içmek isteyenlere şarap ikramı yapılmadı mı? Yine tarihi Mardin Müze binasının terasında GAP İdaresi'nden gelen konuklarımıza verilen yemekli kokteylde, misafirlerin tercihine bırakılan şarap ikramı yok
muydu? Konunun gündeme gelmesindeki ana neden sınavlardaki başarı oranının düşüklüğünü irdelemektir. Bu konuda ben, eğitim amacıyla hizmet veren mekanları amacına uygun kullanmayı başarıdaki önemli faktörlerden biri olarak görüyorum" diye konuştu
Bölgede tarımın zorunlu olarak artezyen kuyularına dayalı yapıldığını, şebekelerin verimsizliğinden kaynaklanan enerji kayıpların yüzde seksenlere vardığını ve bunun da yapılan açıklamalarda göz ardı edilerek yörede yaşayan vatandaşa hırsız suçlamasıyla yaklaşılmasının yanlış olduğunu ifade eden Demir, "Çocuk sayısına istinaden Mardin'i cahillikle, yobazlıkla suçlama, İlber Ortaylı gibi, bölge insanını kopyacılık ve sahtekarlıkla suçlama, Serdar Turgut gibi, bölgeyi illegal örgütün bileşenleri olarak
görüp bölgeye bir sanatçı üzerinden hakaret ve küfürler yağdırma hastalığıdır. Konuşma yaptığım esnada Kürt, Arap ve Süryani kardeşlerim oradaydı. Benim vurgu yapmaya çalıştığım konu, bölge insanını küçümseyen ve aşağılayan hastalıklı fikirlerin olduğu ile ilgiliydi. Konuşmayı izleyen arkadaşlarımız da bunu gayet iyi anladılar. Bizim şahıslarla mevki ya da makamlarla kimin ne yediği ya da içtiğiyle işimiz yok. Biz hastalık üreten hastalıklı, kafatasçı zihniyetlerin artık tedavi olmasını istiyoruz. Bu
ülkede üstünlük taslamak birbirine tepeden bakmak, birbirini küçümsemek hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Aksine herkese çok şey kaybettirir. Geçmiş zamanlarda bu gibi handikaplar yaşandı. Ama bugün 73 milyon insan artık herkesin eşit olduğuna inanıyor ve bu bilinçle hareket ediyor. Maskeler artık düşmüştür" ifadelerini kullandı.