Paranın patronu köşeye sıkıştı

Euro'nun başkenti Bürüksel'de sular durulmak bilmiyor... Euro borçları kabardıkça dünya hop oturup hop kalkıyor.

Paranın patronu köşeye sıkıştı
Kırılgan küresel ekonomideki toparlanmanın kaderinde büyük etki yaratacağı gerçeği, herkesi ürkütüyor. Başta Trichet olmak üzere.

Şimdiden Trichet'nin koltuğuna kimin geleceği konuşulmaya başladı. Gelecek yıl görev süresinin dolmasının ardından yerini alabilecek isimler arasında gösterilen Bundesbank Başkanı Axel Weber'in adı konuşulmaya başlandı. ECB'de istikrarlı bir para politikasının muhafaza edilmesini garanti altına alınması adına weber'in doğru seçim olacağı konuşuluyor. Alman WirtschaftsWoche dergisinde hafta sonunda yer alan bir haberde de Merkel'in, Weber'in ECB'nin yeni başkanı olması için yolu açtığı belirtilmişti.

Euro bölgesi maliye bakanlarının 15 Şubat'ta yapacakları toplantıda ECB başkan yardımcılığı için de Lüksemburg Merkez Bankası Başkanı Yves Mersch veya Portekiz'den Vitor Constancio'yu önermeleri bekleniyor.

ECB başkanlığı için adayların resmen açıklanmasına 2011'in ilk aylarından önce başlanması beklenmezken, bazı diplomatlara göre görevlerden birine güney diğerine de kuzey Avrupa'da yer alan euro bölgesi ülkelerinin adayları getirilecek.

AVRUPA'DA SON DURUM

AB'nin geçen hafta mali planını onayladığı Yunanistan, geçen yıl gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 12,7'si oranındaki bütçe açığını, 2012 yılına kadar GSYH'nin yüzde 3'ün altına indirmeyi hedefliyor.

Yaşlı nüfusa sahip, ihracatı düşük ve bütçe açığını düşük göstermek için geçen yıl ekonomiye ilişkin rakamlarla ilgili yanlış bilgi vermesi nedeniyle güvenilirlik sorunu bulunan Yunanistan, bütçe açığını azaltmak için kamu harcamalarını kısmayı, yeni vergi ve ücret politikası yasası çıkarmaya çalışıyor.

PORTEKİZ

Avrupa'da ekonomik durumu kaygı yaratan ülkelerden biri de Yunanistan'dan sonra sırada olduğu ifade edilen Portekiz.

Portekiz'de geçen hafta Sosyalist azınlık hükümetinin kamu harcamalarını kısma planı parlamentoda muhalefetin oylarıyla engellenirken, muhalefet partileri özerk bölgelerin daha fazla borçlanmasına izin veren bir yasayı kabul etti.

Hükümet ise özerk Azor Adaları ile Maderia Adaları'nın daha fazla borçlanmasına yol açan bu yasanın gelecek dört yılda bütçe açığında 400 milyon euroluk bir delik açacağını belirterek, muhalefeti ''sorumsuzlukla'' suçladı ve uluslararası piyasalara yanlış bir sinyal olan yasanın iptali için mücadele edeceğini bildirdi.

Yasa, Azor Adaları ve Maderia Adaları'nın herbirinin gelecek dört yılda yıllık 50 milyon euro borçlanmasının önünü açıyor. Hükümete göre, Madeira Adaları'nın zaten 1,2 milyar dolar borcu bulunuyor.

Portekiz'in bütçe açığı 2009'da GSYH'nin yüzde 9,3'üne ulaştı. Hükümet, kamu istihdamını azaltarak, kamu çalışanlarının maaşlarını dondurarak ve diğer harcamaları kısarak, bütçe açığını 2013 yılına kadar Euro Bölgesi için sınır olan GSYH'nin yüzde 3'ünün altına indirmeyi hedefliyor.

Portekiz'de ayrıca, geçen yıl GSYH'nin yüzde 76,6'sı olan kamu borcunun bu yıl GSYH'nin yüzde 85,4'üne çıkacağı tahmin ediliyor.

İSPANYA

Uluslararası piyasaların mercek altına aldığı diğer bir ülke ise İspanya.

Yunanistan'ın yaşadığına benzer bir borç krizi olasılığı nedeniyle uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının ve yatırımcıların odağında yer alan İspanya'nın bütçe açığı, geçen yıl GSYH'nin yüzde 11,4'üne ulaştı.

Bütçe açığını dizginleyebilmek için 50 milyar euro (70 milyar dolar) tasarruf yapmayı planlayan İspanya, 2013 yılına kadar bütçe açığını AB kriteri olan yüzde 3 seviyesine indirmeyi hedefliyor.

Her ne kadar İspanya, Yunanistan ve Portekiz ile karşılaştırılmayı umursamasa bile ekonomik ve parasal işlerden sorumlu AB Komisyonu üyesi Joaquin Almunia'nın, yüksek ücretler ve düşük verimliliğin bu üç ülkeyi diğer Avrupa ülkelerine karşı daha az rekabetçi yaptığı açıklaması geçen hafta piyasaların kaygılanmasına yeterli olmuştu.

Yunanistan ve Portekiz'in birlikte Euro Bölgesi'nin ekonomik üretiminin yüzde 5'inden azını, İspanya ise yüzde 11,7'sinden fazlasını karşıladığı için Yunanistan ve Portekiz'in olası bir iflas durumunda kurtarılmasının, İspanya'nın kurtarılmasından çok daha az maliyetli olacağına dikkati çekiliyor.

Avrupa Reform Merkezi Baş Ekonomisti Simon Tilford, İspanya'nın büyük bir ekonomi olması nedeniyle, bu ülkede ciddi bir krizin kontrol edilemeyecek bir noktaya girilebileceği uyarısında bulundu. Tilford, Euro Bölgesi'nin, Portekiz ya da Yunanistan için muhtemel bir kurtarma söz konusu olursa bununla baş edebileceğini ancak, İspanya'da ise tamamıyla farklı bir sorun ortaya çıkaracağını ifade etti.

KAMU VE TOPLAM DIŞ BORÇLAR

Dünya Bankası'nın 2009 yılı üçüncü çeyrek verilerine göre, Yunanistan'ın kamu borcu 384,1 milyar dolar ve toplam dış borcu ise 594,5 milyar doları buluyor. Portekiz'in kamu borcu 166,9 milyar dolar ve toplam dış borcu 538, 1 milyar dolar, İspanya'nın ise kamu borcu 463,2 milyar dolar ve toplam dış borcu ise 2 trilyon 525,1 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF), Dünya Ekonomik Görünümü Ekim 2009 verilerine göre, Yunanistan'ın bu yıl GSYH'sinin 352,2 milyar dolar, Portekiz'in GSYH'sinin 228,5 milyar dolar ve İspanya'nın ise 1 trilyon 475,4 milyar dolar olması bekleniyor.