Sözleşmeli personelleri tedirgin etti

Türk Sağlık-Sen, 2010 yılı hizmet sözleşmelerinde yer alan 'Kurum, sözleşmeli personel ihtiyacının ortadan kalkması halinde sözleşmeyi feshedebilir' maddesinin iptali için Danıştay'a dava açtı.

Türk Sağlık-Sen, Sağlık Bakanlığı’nın 2010 yılı Hizmet Sözleşmeleri’nde yer alan ve kurumların sözleşmeli memur ihtiyacının ortadan kalkması halinde sözleşmelilerin işten çıkarılmasını sağlayan hükmün iptali için Danıştay’a dava açtı.

Davada, 2010 yılı hizmet sözleşmelerinde yer alan “Kurum, sözleşmeli personel ihtiyacının ortadan kalkması halinde sözleşmeyi feshedebilir” maddesinin yürütmesinin durdurularak iptal edilmesi istendi. Bakanlar Kurulu kararında hizmet sözleşmelerinin hangi hallerde feshedilebileceğinin ayrıntılı olarak ifade edildiği söz konusu maddenin idareye keyfi olarak fesih imkânı tanıdığı vurgulandı. Dilekçede, “657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 18. maddesinde: ’Kanunlarda yazılı haller dışında devlet memurunun memurluğuna son verilemez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz’ denilmektedir” ifadesi yer alırken, idarenin takdirine bırakılmış söz konusu hükmün eşitsizliğe neden olduğuna dikkat çekildi. İdareye keyfi olarak fesih imkanının tanınmasının, çalışanların barış ve huzurunu sağlamakla yükümlü devlet ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı ifade edildi.

Dava dilekçesinde de sözleşmeli personel ihtiyacının ortadan kalması gerekçesiyle sözleşmenin fesih edilmesine imkân tanıyan hükmün, anayasa ve uluslararası sözleşmelerle çalışanlara verilen iş güvencesini ortadan kaldırdığı belirtildi. Söz konusu hükmün hukuka aykırı olduğunun kaydedildiği dilekçede hükmün uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğacağı belirtilerek yürütmenin durdurulması ve iptali istendi.

Açılan dava ile ilgili bir değerlendirme yapan Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “Söz konusu hüküm idareye keyfilik tanımaktadır. Sözleşmeli personelin iş güvencesini keyfiyete teslim eden bir uygulamaya imkân tanıyabilir. Böyle bir hükmün sözleşme metinlerinde hiç yer almaması gerekirdi. Türk Sağlık-Sen olarak bu haksızlığın giderilmesi için davamızı açtık” diye konuştu.