CHP'den Atalay için gensoru
CHP İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkındaki gensoru önergesini Çarşamba günü verecek.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin İstanbul İl Başkanlığı Kongresi'nde yaptığı konuşmada İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkında gensoru önergesi vereceklerini açıklamıştı. CHP Grup Başkanvekili Okay, bugün Meclis'te düzenlediği sohbet toplantısında Bakan Atalay hakkındaki gensoru önergesini Çarşamba günü Meclis Başkanlığı'na vereceklerini bildirdi. Gensoru önergesinin 1 hafta içinde Meclis Genel Kurulu'nda görüşüleceğini ifade eden Okay, Meclis Danışma Kurulu'nda bu takvimin belirleneceğini söyledi.
Gensoru önergesinin verilmesinin zorunlu olduğunu belirten Okay, bugüne kadar, kimi değerlendirmeleri izlemek için beklediklerini söyledi. Bakan Atalay'ın, açılımla bağlantılı olan her şeyin, kamuoyunun gözü önünde, şeffaf bir yöntemle yapıldığını ve hiçbir şeyin halktan saklanmadığını söylediğini hatırlatan Okay, 17 Ekim 2009'da Bakan Atalay'ın,
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in Atatürk Orman Çiftliğindeki makamında, o zamanki DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'le bir görüşme yaptığına işaret etti. Bu görüşmenin 17 Ekim günü kamuoyuna yansımadığını belirten Okay, 19 Ekim günü Mahmur ve Kandil'den PKK terör örgütü unsurlarının Habur'a geldiklerini ve 34 kişinin Habur'a intikal ettirilen müsteşarlar, valiler, savcılar ve hakimin gözetimi altında törenle karşılandıklarını savundu. 17 Ekim AOÇ gizli buluşmasının, 23 Ekim'de kamuoyuna yansıdığına bildiren Okay, bunun bir suçüstü hali olduğunu vurguladı. Bu görüşmenin bir pazarlık, bir mutabakat görüşmesi olduğunu öne süren Okay, hakimlerin, savcıların Habur'a gitmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını dile getirdi. Hazırlanan bu mizansende taraflardan birinin, İçişleri Bakanı'nın hakimlerin ayarlandığını söylediğini açıkladığını kaydeden Okay, "Bu, Türk hukuk sistemi için yüz kızartıcı bir tablodur. Bu ülkede İçişleri Bakanı tarafından güdümlenen bir yargılama sürecinin olduğunun açıkça itirafıdır" diye konuştu.
Hem CHP'nin, hem kamuoyunun, yaşanan Silopi yargılama sürecinin hukuka uygun olmadığını bildiğini anlatan Okay, "Şimdi anlaşılan o ki Silopi'de de bir ayarlama yapılmıştır" dedi.
İçişleri Bakanı inkar etmeye çalışsa da görüşmenin taraflarından Ahmet Türk'ün, Hatip Dicle'nin açıklamalarından sonra bunu ikrar ettiğini kaydeden Okay, Türk'ün bugün ise ikrardan vazgeçmeye çalıştığına işaret etti. Okay şunları söyledi: "Söz ağızdan çıkmıştır. Bundan sonraki süreçte hakim ayarlayarak PKK terör örgütünü aklamaya çalışan bir iktidarın İçişleri Bakanı, o koltukta daha fazla oturamaz. İçişleri Bakanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti kimliğine çok ciddi bir zarar vermiştir. Hukuk devleti olgusunda yer almayan bir uygulamayı yaptıran kişi konumundadır. Şimdi gelinen süreçte, Habur'a giden savcılar ve hakimler hakkında HSYK tarafından en acil şekilde soruşturma yapılması zorunluluktur. İçişleri Bakanı derhal istifa etmelidir. Türkiye'de hukuk devletinin daha fazla zarar görmemesi için İçişleri Bakanı'nın derhal çekilmesi gerekir."
Okay, açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Başbakan Erdoğan hakkında da gensoru önergesi verip vermeyeceklerinin sorulması üzerine Okay, ayar işlerini yapan kişinin İçişleri Bakanı olduğunu belirterek, gensoru önergesinin Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilmesi halinde yapılan ayarlamada sorumlu olan hükümetin de kendisini gözden geçirmesinin gerekeceğini dile getirdi.
Okay, bir soru üzerine eski DEP milletvekili Hatip Dicle'nin bu ifadesinden sonra bu konuda geniş bilgi sahibi olmasını sağlayan, birlikte siyaset yaptığı arkadaşlarının tavrına bakmaları gerekeceğini dile getirdi. Dicle'nin bu bilgiyi büyük bir ihtimalle kapatılan DTP'nin kadrolarından edindiğini düşündüklerini ifade eden Okay, "Arkadaşları Hatip Dicle'yi yalanlayacaklar mı, teyit edecekler mi bunu zaman gösterecek" dedi.
Elazığ Valisi Muammer Erol'un tartışılan açıklamalarıyla ilgili soru üzerine Okay, Elazığ Valisi'nin açıklamasının çok talihsiz bir açıklama olduğunu söyledi. Elazığ Valisi'nin, AK Parti il başkanından daha da öte Başbakan'ı övdüğünü belirten Okay, bu davranışın, Vali'nin sorumluluğuyla bağdaşmadığını dile getirdi. Bu tutumun Ceza Kanunu'nun yerinin olduğunu söyleyen Okay, "Derhal bir cezai uygulama başlatılması lazım. Vali'nin bu sözlerden dolayı yargılanması gerekir. Soruşturmayı beklemeden derhal görevinden çekilmesini tavsiye ederim. İçişleri Bakanı'nın bu konuda bir tasarrufta bulunmasını beklemiyoruz ama Cumhuriyet Savcıları'nın el koyması gerekir" diye konuştu.