Türk Sağlık-sen Nevşehir Şube Başkanı Turgay Çetin;

Türk Sağlık-Sen Nevşehir Şube Başkanı Turgay Çetin, Sağlık-Sen Nevşehir Şube başkanı ve yönetimde yer alan kişilerin, Hastane Müdürü, Şube Müdürü gibi idari kadrolarda yer almasından dolayı bu görevlerinden istifa etmeleri gerektiğini söyledi

Türk Sağlık-Sen Nevşehir Şube Başkanı Turgay Çetin, Sağlık-Sen Nevşehir Şube başkanı ve yönetimde yer alan kişilerin, Hastane Müdürü, Şube Müdürü gibi idari kadrolarda yer almasından dolayı bu görevlerinden istifa etmeleri gerektiğini söyledi.
Türk Sağlık-Sen Nevşehir Şube Başkanı Turgay Çetin düzenlediği basın toplantısında, Aile Hekimliği Uygulaması sonrasında, Nevşehir'de sağlık alanında yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Nevşehir'de son 8 yılda 8 İl Sağlık Müdürü değişiminin gerçekleşmesini eleştiren Çetin, "Hepinizin bildiği gibi; güzel Nevşehir'imizde halkımızın sağlığı uçuruma doğru sürüklenmektedir. 2010 yılında il genelindeki bütün sağlık ocakları kapatılmış, temel sağlık hizmetleri ve anne çocuk sağlığı hizmetleri sahipsiz bırakılmıştır. Hastaneler ya kapatılmış ya da işlevsiz bırakılmıştır. Son sekiz yılda 8 Başhekim ve 8 İl Sağlık Müdürü değiştirilmiştir. Artık hastalarımız ya Kayseri'ye, ya Niğde'ye ya da diğer çevre illerimize tedaviye gönderilir olmuştur. Hastanelerimizin bütçeleri talan edilmiş, aile hekimliği aldatmacası ile sağlık teşkilatındaki bütün kamu personeli hallaç pamuğu gibi oradan oraya ve hukuksuz bir şekilde dağıtılmıştır" dedi.
Geçtiğimiz günlerde kongresini gerçekleştiren Sağlık-Sen Nevşehir Şubesi'nin yönetim kademelerinde Şube Müdürü, Hastane Müdürü, Hastane Müdür Yardımcısı gibi görevlerde bulunan kişilerin yer almasından duydukları rahatsızlığı da dile getiren Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Turgay Çetin, "Devlet memuru olarak, alenen, siyasi görüş beyan etmesi doğru mudur? Yasal mıdır? Basına vermiş olduğu bu siyasi içerikli mesajlarının arkasında kimin ya da kimlerin olduğu belli değil midir? Siyasete bulaşmış bir kişinin, devlet memuru olarak hele bir de Nevşehir İl Sağlık Müdürlüğü'nde personel şube müdürü olarak görev yapabilmesi mümkün müdür? Tarafsızlığını kaybetmiş, siyasete hevesli olduğunu deklare etmiş ve bunu da yazılı basın yolu ile kayıt altına almış bir kişinin hak, hukuk, adalet üzere görev yapacağını kim garanti edebilir? Devlet sahipsiz midir? Devlet, kendi içerisine sokulmuş olan Truva atlarını ve o atların içerisinde, hukuksuzluğu, adaletsizliği, adam kayırmayı, personel arasında ayrımcılığı prensip haline getirmiş olan kişileri durduramamakta mıdır? Sağlık Sen Başkanı, basına verdiği demeçte, 'kendi üyelerinin kazanımları için tüm mekanizmaları kullanacağını' söylemektedir. Ancak kendisi, bu mekanizmaların neler olduğunu açıklamamıştır. Personel şube müdürlüğünden kaynaklanan görevi de, bahsettiği mekanizmalar arasında mıdır? Yani, personel şube müdürlüğünü de, Sağlık Sendikası ve üyelerine menfaat sağlamak için kullanacak mıdır? Ya da sorumuzu söyle de sormamız gerekir, kullanmayacak mıdır?" diye konuştu.
Turgay Çetin ayrıca, hastane müdürlüğü, personel şube müdürlüğü gibi görevlerin Sağlık Müdürlüğü çatısı altında önemli görevler olduğunu belirterek bu görevlerde bulunanların sendikalarda yönetici konumda bulunmaması gerektiğini savundu. Bu nedenle Sağlık-Sen Başkanı ve yönetimindeki kişilerin idari görevlerinden istifa etmeleri ya da re'sen, görevlerinden, yetkili kademeler tarafından alınmaları gerektiğini vurgulayan Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sorumlu makamlarda oturanlar, bizim bu görüşlerimizi hafife alarak, Sağlık Sendikası'nın devlet içerisindeki hukuksuz iş ve işlemlerini, yasalardan kaynaklanan devlet olanaklarını kendi üyelerine bahşetmesi sürecini görmezden gelirlerse, büyük vebal altına girmiş olacaklardır. Hem hukuken hem de vicdanen sorumlu olacaklardır. Sorumlu makamlarda olanlar, son yıllarda Nevşehir sağlık teşkilatındaki tayin ve atamalardaki haksız ve hukuksuz uygulamaları neden görmezden gelirler? Türk Sağlık Sendikası ve üyelerine yapılan sistematik usulsüz uygulama ve eziyeti neden görmezden gelirler? Sağlık Sendikası üyelerinin tayin ve atamalarda kayırılması, Türk Sağlık Sen üyelerinin ise sürgün niteliğinde tayinlere maruz kalması, sorumlu makamların dikkatini hiç mi çekmiyor? İdare, idare mahkemelerinde yürüyen bunca davadan rahatsız olmuyor mu? İdare, yapmış olduğu usulsüz onlarca tayin ve atamaya ilişkin olarak, idare mahkemelerinde kaybettiği davaları hiç mi çetelemiyor? Hiç mi farkında değil?"