İnciraltı Esnafı Dertli

İnciraltı esnafı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu protesto etti.

Geçen günlerde Balçova Belediyesi, imar planlarının hazırlanması Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca sürdürülen ve yeşil dokusuyla ön plana çıkan İnciraltı bölgesindeki kaçak işyerleriyle ilgili yıkım kararı almıştı. İçişleri Bakanlığı müfettişleri, geçen ay incelemelerde bulundukları Balçova Belediyesi'ni bölgedeki kaçak yapılarla ilgili bölge esnafını uyararak mekanları kapatmaları yönünde telkinde bulunmuş, İnciraltı'nda kaçak faaliyet gösterdiği belirlenen 70 işyerine kurban bayramı öncesi yıkım tebligatı
gönderilmişti. Mekan sahiplerine işletmeleri yıkmaları için 25 Aralık'a kadar süre verilmiş fakat işletmeciler haklarının yendiğini belirterek Büyükşehir Belediye Başkanı aracılığıyla mevcut duruma bir çözüm bulunmasını beklemişlerdi. Yıkım kararı verilen Turkuaz, Bahçe Kafe, Türküevi ve Kırkahvesi'nin sahipleri, 'Yürütmenin durdurulması' istemiyle İzmir 3. Mahkemesine dava açmışlardı.
Bugüne kadar hiçbir gelişme olmaması üzerine İnciraltı'ndaki işletme sahipleri, Sümer Bank önünde toplanarak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamayı İnciraltı'ndaki bir grup işletmeci adına yapan Avukat Devrim Kırlangıç, "Yaşanan idari sorunlar nedeniyle bir türlü huzurlu çalışma ortamı bulamamış, her gün bugün bize gene ne sorun çıkaracaklar diye diken üstünde bekleyen, sabrı taşma noktasına gelmiş insanlarız" diyerek sözlerine başladı. Çözüm adına ellerinden geleni yapmaya hazır olduğunu belirten
İnciraltı'ndaki mekan işletmecileri adına yapılan açıklamada, "Yap boz tahtasına dönen Sit kararları nedeni ile, sürekli iptal edilen imar planları ile her an yıkım tehdidi altında tutulan, günlük siyasi çekişmelerin mağdurlarıyız. Defalarca yazılı görüşme talebide dahil olmak üzere türlü yolla derdimizi anlatalım, birlikte çözüm üretelim çabası içerisinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı nezdinde girişimlerde bulunmamıza rağmen, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının duyarsızlığı sonucunda ne
görüşme imkanı bulabildik ne de derdimizi anlatabildik" denildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na seslenen işletmeciler adına yapılan açıklamada, şöyle denildi: "Aziz bey bize üç kişi bile olsanız gelirim görüşürüm diyordu, burada yüzlerce kişiyiz sizi bekliyoruz. Birçok kişi ve merci hatta İzmir Büyükşehir Belediyesi, mevcut durumdan bizim sorumlu olduğumuzu göstermeye çalışıyor. Oysa, bu tam bir uydurmaca ve aldatmacadır. Yapılmak istenen peşkeş çekme ve İnciraltı'nda bizlerin alın teri, emeği ve sermayesi ile oluşan hareketlilikten ve
İnciraltı'nın cazibe merkezi haline gelişinden doğan, ekonomik getirileri, yurtdışı sermaye gruplarına ve bunların Türkiye'deki ortakları ve işbirlikçileri ve maaşlarına aktarılmasını sağlamaktır."
Yıkım yapılması ve işletmelerin kapatılmasının istenmesinin ana sebebi olarak bölgeye bir Kruvaziyer Limanı yapılmak istenmesini gösteren işletmeciler, "Hepimizde oluşan kanaat odur ki, burada Kruvazier Limanı yapılmak istenmekte, limanın hizmet tesisleri adı altında eğlence, alış veriş merkezleri ve çarşılar oluşturularak bu şekilde iç ve dış sermaye gruplarının burada Belediye Başkanlığı eliyle haksız rant elde etmesi sağlanmak istendiğidir. İnciraltı'nın bazı gruplara peşkeş çekilmesine karşı
mücadele edeceğiz" dediler.
İzmir'in ekonomik olarak işgal edilmeye başlandığını belirten bir işletmeci, "Anadolu'nun kurtuluşu İzmir'de başladı. İzmir'in ekonomik işgali de İnciraltı'nda başlamaktadır. Kurtuluşu da İnciraltı'ndan başlayacaktır. Özgürlüğe giden yolda, ilk kurşun bu meydanda atıldı. Bizlerde mücadelemize burada başlıyoruz. Sorun çıkaran biz değiliz. Çözümden kaçmıyoruz. Çözümü herkesten çok isteyen biziz" dedi.
Son olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na seslenen İnciraltı'ndaki işletmeciler, "Sayın Başkan, ya bizim yanımızdasın ya değil, ya çözümün parçasısın ya değil. Ya derdimize çare olursun ya da bizleri unutursun" diyerek Başkan Aziz Kocaoğlu'na mesaj gönderdiler.
Basın açıklaması sonrasında İzmir'de bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da seslenen işletmeciler adına yapılan açıklama şu ifadelerle sona erdi: "Kendisine ulaşmak için elimizden geleni yaptık. Fakat etrafında yüksek duvarlar var ve kendisine ulaşma imkanı bulamadık. Basın aracılığı ile kendisine sesleniyoruz. Sizinle görüşmek istiyoruz. Kendisi ben halktan geliyorum diyor. Eğer halkın içinden geldiyse mağduriyetimize bir çözüm bulunsun. Aksi takdirde biz mücadelemizden asla
vazgeçmeyeceğiz."
(FS-HO-Y)