56 yıllık tapulu zeytinliği 'orman' diye elinden alındı

Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Selimiye beldesinde, Dursun Öztürk'ün (56) babasından kalan 56 yıllık, tapulu 26 dönüm zeytinlik, orman arazisinin için

Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Selimiye beldesinde, Dursun Öztürk'ün (56) babasından kalan 56 yıllık, tapulu 26 dönüm zeytinlik, orman arazisinin içinde bulunduğu gerekçesiyle elinden alındı. 2009 yılında açılan davayı kaybeden Dursun, arazisini geri almak için temyize başvurdu.

Kayabükü köyünde yaşayan ve geçimini çiftçilikle sağlayan üç çocuk babası Öztürk'ün başına, 2008 yılında başlayan kadastro çalışmaları yüzünden gelmeyen kalmadı. Babası Mehmet Öztürk, 1946 yılında Karacinci mevkisinde, Arif Sucu'dan 26 dönümlük zeytinlik satın aldı. 1954 yılında arazinin tapusunü üstüne alan baba Öztürk, üç yıl sonra hayatını kaybetti. Evin tek çocuğu olan Dursun Öztürk'e, babasının bütün malları miras kaldı. Öztürk'ün iddiasına göre 2008 yılında Kayabükü'nde kadastro çalışması başlayınca dönemin muhtarı Mehmet Durmaz, dönüm başına 2 lira ve evlerden de 5 lira topladı. Buna tepki gösteren Öztürk, kadastro geçmeyen yere para vermeyeceği belirterek, muhtarın isteğini geri çevirdi. Bunun üzerine Muhtar Durmaz ve üç bilirkişi, Dursun Öztürk'ün arazisinin 20 yıllık zilyetliğinde olduğunu söyleyerek, kadastro memuru Mustafa Zeybek'in hazırladığı rapora imza attı. 2009 yılında da Orman İdaresi tarafından, Öztürk'e zeytinlik alan ormanlık arazi içinde bulundu gerekçesiyle Milas Kadastro Mahkemesi'nde dava açıldı.

İki ay önce sonuçlanan davada, şu karar çıktı: "Tüm bilirkişi raporları, mahalli bilirkişi anlatımı, kesinleşmiş orman tahdit haritası, memleket haritası ve hava fotoğrafları dikkate alındığında, dava konusu taşınmazların tamamının P.51 ve P.53 nolu orman içi parselleri içinde orman sayılmayan yerde kalmasına rağmen orman içi parsellerin büyüklüğü, dört tarafının ormanla çevrili oluşu, çevresindeki devlet ormanıyla ayırıcı unsurun bulunmaması, ulaşım yolunun olmaması nedeniyle orman içi açıklık niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. 6831 sayılı yasanın 17. maddesinde, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıkların zilyetlikle kazanılmayacağı ilkesi belirtilmiştir. İlkenin amacı, orman bütünlüğünü korumaktır. Dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda görünmesi bunu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı taştırmasızdır. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre dört tarafı ormanla çevrili, orman bütünlüğünü bozucu açıklıklar şahıslar adına tescil edilemeyeceğinden ve tapu kaydı oluşturulsa dahi yolsuz tescil niteliğinde olması nedeniyle sahibine mülkiyet hakkı kazandırmayacağından, başlangıçtan beri geçersiz olan kaydın, bir süreye bağlı olmaksızın her zaman açılacak davayla iptal edilmesine..."

Geçimlerini çiftçilikle sağladıklarını belirten evli ve üç çocuk babası Dursun Öztürk, kararı temyiz ettiğini belirterek, "56 yıllık tapulu, babamdan miras kalan zeytinlik tarlamızda bir asırlık ev, dut ağaçları ve 100 yıllık zeytin ağaçlarımız var. Zeytinliğimiz, orman arazisi içinde olması ve yol olmaması nedeniyle elimizden alındı. Bir sürü kişinin, orada tapulu arazileri var. Tarlamıza merkep yoluyla gidiyoruz. Ne olursunuz bize yardımcı olun. Bu saatten sonra hırsızlık mı yapalım? Geçimimizi buradan gelen mahsulle karşılıyoruz." şeklinde konuştu.