'Bu film kaybedilen değerleri ortaya çıkarıyor'
''Memleket Meselesi'' filminin başrol oyuncusu Ahmet Uğurlu, toplumda birçok değerin anlamsızlaştığını belirterek, ''Bu film, kaybettiğimiz haysiyet, onur ve şeref gibi kavramları ortaya çıkarıyor'' dedi.
''Memleket Meselesi'' filminin başrol oyuncusu Ahmet Uğurlu, toplumda birçok değerin anlamsızlaştığını belirterek, ''Bu film, kaybettiğimiz haysiyet, onur ve şeref gibi kavramları ortaya çıkarıyor'' dedi. Uğurlu, Türkiye'nin kendine ait bir sinema yaratma çabasının, Avrupa'dan çok sonra başladığını ifade ederek, ''Geçmişimizde dinsel sebepler dahil birçok sebepten dolayı görsel sanatlara çok geç başladık. Toplumumuzda resim yapmak bile uzun yıllar yasak oldu. Fotoğraf çekme kültürü bile olmayan bir toplumda sinema yapmaya çalışıyoruz'' diye konuştu.
Eski kartpostallara bakıldığında yabancı sanatçıların imzalarının görüldüğünü kaydeden Uğurlu, ''Sanatta ve diğer bütün alanlarda batıya yönelik bir öykünmecilik ve taklit yaşıyoruz. Bundan dolayı özgün bir Anadolu sineması oluşturamıyoruz. Kendimize ait özgün bir anlatım dilimiz de yok. Oynadığım filmlerin senaryoları önüme ilk geldiğinde öykünmecilikten uzak olması benim için en önemli belirleyendir. Herkes ünlü yabancı oyucular gibi oynamaya ya da ünlü yabancı yönetmenler gibi yönetmeye çalışıyor. Bunların aşılabileceği bir proje olduğuna inandığım için bu filmde yer aldım'' dedi.
Dizi, film ve müziklerle acı ve şiddetin topluma empoze edildiğinin öne süren Uğurlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sanatın, acıları değil, mutluluğu insanlara vermesi lazım. Biz de yaptığımız ürünlerle hayatı acılarla geçirmemek için mutluluk içeren şeyler yapmalıyız. Ancak toplum öyle bir hale geldi ki, acılar insanların genlerine kodlandı ve insanlar daha çok acı istiyor. Böyle bir ortamda iyiyi anlatan filmler yaptığımızda beklediğimiz kadar ilgi görmüyor.''
Ahmet Uğurlu, televizyon dizileri ve popüler sinema filmlerinde kısa ve basit anlatımlar kullanılmasını eleştirerek, ''İnsanların artık izledikleri filmler hakkında düşünmeleri gerekiyor. İnsanların hap gibi verilen, mesajları düşündürücü olmayan yapımlardan kurtarılması gerekiyor. Bu yüzden mesajımızı anlatabilmek için düşündürücü bir şeyler yapmayı tercih ediyoruz'' dedi.
İsa Yıldız'ın yönettiği ve 31 Aralıkta sinemaseverlerle buluşacak ''Memleket Meselesi'' filminin, ilk bakışta siyasi bir film olarak gözükmemesine rağmen yapılan en iyi siyasi filmlerden de biri olduğunu belirten Uğurlu, şunları kaydetti:
''Bu filmle vermek istediğimiz şeyi bir meyvedeki vitamin olarak görmeliyiz. Kör göze parmak sokarak 'Biz siyasi bir film yaptık' demiyoruz. Anlatım biçimimizle bir meyvenin içindeki vitamin kadar gizli bir şekilde düşündüklerimizi seyirciye aktarıyoruz. 'Memleket Meselesi' toplumdaki çürümüşlükten dolayı kaybolan çok önemli erdemleri tekrar gün yüzüne çıkarmak açısından önemlidir. Bu film kaybettiğimiz haysiyet, onur ve şeref gibi kavramları ortaya çıkarıyor.''
Filmde orta Anadolu şivesi kullanıldığı için hazırlık aşamasında zorlandıklarını ifade eden Uğurlu, ''Çok sıcak ve nemli havalarda çalıştık. Ancak gencinden yaşlısına bütün ekip, rolünün olup olmadığına bakmadan sürekli setteydi. Bu ekip ruhu iyi bir iş çıkarmamızın en olumlu etkenlerindendi. Anlatım diliyle, ekip çalışmasındaki özveri ve öyküsü ile özgün bir film yaptığımıza inanıyorum'' diye konuştu.
Kaynak: Star Gazetesi
Eski kartpostallara bakıldığında yabancı sanatçıların imzalarının görüldüğünü kaydeden Uğurlu, ''Sanatta ve diğer bütün alanlarda batıya yönelik bir öykünmecilik ve taklit yaşıyoruz. Bundan dolayı özgün bir Anadolu sineması oluşturamıyoruz. Kendimize ait özgün bir anlatım dilimiz de yok. Oynadığım filmlerin senaryoları önüme ilk geldiğinde öykünmecilikten uzak olması benim için en önemli belirleyendir. Herkes ünlü yabancı oyucular gibi oynamaya ya da ünlü yabancı yönetmenler gibi yönetmeye çalışıyor. Bunların aşılabileceği bir proje olduğuna inandığım için bu filmde yer aldım'' dedi.
Dizi, film ve müziklerle acı ve şiddetin topluma empoze edildiğinin öne süren Uğurlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sanatın, acıları değil, mutluluğu insanlara vermesi lazım. Biz de yaptığımız ürünlerle hayatı acılarla geçirmemek için mutluluk içeren şeyler yapmalıyız. Ancak toplum öyle bir hale geldi ki, acılar insanların genlerine kodlandı ve insanlar daha çok acı istiyor. Böyle bir ortamda iyiyi anlatan filmler yaptığımızda beklediğimiz kadar ilgi görmüyor.''
Ahmet Uğurlu, televizyon dizileri ve popüler sinema filmlerinde kısa ve basit anlatımlar kullanılmasını eleştirerek, ''İnsanların artık izledikleri filmler hakkında düşünmeleri gerekiyor. İnsanların hap gibi verilen, mesajları düşündürücü olmayan yapımlardan kurtarılması gerekiyor. Bu yüzden mesajımızı anlatabilmek için düşündürücü bir şeyler yapmayı tercih ediyoruz'' dedi.
İsa Yıldız'ın yönettiği ve 31 Aralıkta sinemaseverlerle buluşacak ''Memleket Meselesi'' filminin, ilk bakışta siyasi bir film olarak gözükmemesine rağmen yapılan en iyi siyasi filmlerden de biri olduğunu belirten Uğurlu, şunları kaydetti:
''Bu filmle vermek istediğimiz şeyi bir meyvedeki vitamin olarak görmeliyiz. Kör göze parmak sokarak 'Biz siyasi bir film yaptık' demiyoruz. Anlatım biçimimizle bir meyvenin içindeki vitamin kadar gizli bir şekilde düşündüklerimizi seyirciye aktarıyoruz. 'Memleket Meselesi' toplumdaki çürümüşlükten dolayı kaybolan çok önemli erdemleri tekrar gün yüzüne çıkarmak açısından önemlidir. Bu film kaybettiğimiz haysiyet, onur ve şeref gibi kavramları ortaya çıkarıyor.''
Filmde orta Anadolu şivesi kullanıldığı için hazırlık aşamasında zorlandıklarını ifade eden Uğurlu, ''Çok sıcak ve nemli havalarda çalıştık. Ancak gencinden yaşlısına bütün ekip, rolünün olup olmadığına bakmadan sürekli setteydi. Bu ekip ruhu iyi bir iş çıkarmamızın en olumlu etkenlerindendi. Anlatım diliyle, ekip çalışmasındaki özveri ve öyküsü ile özgün bir film yaptığımıza inanıyorum'' diye konuştu.
Kaynak: Star Gazetesi