'Cinsellik Rehberlik Merkezi Kurulmalı'

CİSED, 7 aylık birliktelikleri sırasında cinsel ilişki kuramadıklarını öne sürerek boşanma ve tazminat davası açan kadını haklı bulan Yargıtay kararı hakkında açıklama yaptı. Ülkemizde cinsel eğitimin yeterli şekilde verilmediğini kaydeden Dr. Cem Keçe, gençlerin doğruyu ve yanlışı bilmediğini belirterek, "Gençler, kulaktan dolma yanlış ve yetersiz bilgilerle ilk cinsel ilişkiyi ürkütücü bir tecrübe gibi algılamaktadır. Bu abartılı ve yanlış bilgiler cinsel problemlerin sebebi olduğu gibi, çözüme giden
yolda da en büyük engellerden birini teşkil ediyor. Kocanın tamamen kusurlu olduğuna hükmeden Yargıtay, bu kararıyla cinsel işlev problemi olan birçok çifte olumsuz örnek oldu. Erkeğin cinselliğin yöneticisi olması gerektiği düşüncesi doğru değildir. Erkeklerin her zaman ve her ortamda cinselliğe hazır olduğu hurafesine dayanılarak erkek cinselliğine ağır bir kanuni yük daha getirilmiştir. Yargıtay kararında, her iki tarafın da cinsel ilişki kurmalarına fiziki ve anatomik engeller bulunmaması halinde,
cinsel ilişkiyi sağlama görevinin erkeğe ait olduğu belirtilmiştir. Erkeğin şartsız eşini cinsel açıdan doyurmak zorunda olduğu, yoksa kadının boşanabileceğini gösteren bu karar, cinsel mitlerin mahkeme salonlarında resmen kabul edildiğini gösteriyor. Evlenecek çiftler için cinsel rehberlik merkezleri kurulması, bu sorunların çözümünde etkili olabilir" ifadelerini kaydetti.
'Huzurlu insan, sağlıklı cinsellik, mutlu bir evlilik ve aile yaşantısı' sloganıyla çalıştıklarını belirten CİSED Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Psikolog Serap Güngör de evliliklerin hızlı bir şekilde yıkıldığını söyledi. Evlilik öncesi anne-baba ve eş eğitimi ile evlilik öncesi cinsel danışma ve rehberlik hizmetlerinin ülkemizde kanuni mecburiyet olmadığına dikkat çeken Güngör, "Dünyanın en kolay işi annelik ve babalık olmamalıdır. Evlilik, iyi günde birlikte mutlu olmak, kötü günde birlikte acı
çekmektir. Cinsellik, iki insan arasında yaşanması gereken en doğal, en güzel duygulardır. Yargıtay kararlarının aksine, cinselliği sağlıklı ve haz dolu yaşayabilmek için hem erkeğin hem de kadının sağlıklı olması yeterli değildir. Aynı zamanda bilgili ve psikolojik açıdan da hazır olmaları gerekir. Evlilik sırasında yaşanan cinsel problemler gerçek bir sınavdır. Burada önemli olan kişilerin cinselliğe ve evliliğe yükledikleri duygu ve düşünceler, problemlerle mücadele şeklidir. Cinsel bilgisizlik, evlilik
ve cinselliğe yönelik yanlış inanç ve düşünceler, çift ilişkilerindeki büyük engeldir. Eşini yalnız bırakmayan, bu meseleye ortak bakan kişiler geleceğe ve evliliğin devamına dair güven verir" diye konuştu.