Ak Parti'den Bahçeli'nin İki Dil Konusundaki Sert Açıklamasına
AK Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin iki dil konusunda yaptığı 'Bu bir ayaklanmadır' yönündeki sert sözlerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Türk devleti nevzuhur, yeni yetme bir devlet değildir
AK Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin iki dil konusunda yaptığı 'Bu bir ayaklanmadır' yönündeki sert sözlerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Türk devleti nevzuhur, yeni yetme bir devlet değildir. Türkiye'de bir hukuk devleti ve yerleşik bir devlet nizamı vardır. Türkiye'de ayaklanma, devlete karşı koyma gibi başlıkların telaffuz edilmesi bile ayıptır" dedi.
Kılıç, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. İki dil konusunda yaşanan tartışmaların anımsatılması üzerine, Türkiye'nin resmi dilinin Türkçe olduğunu ve bir ülkede iki ayrı dilin konuşulamayacağını söyledi. Türkçe'nin 72 milyonunun iletişim aracı
olduğunu kaydeden Kılıç, "Türkçe konuştuğumuzda birbirimizi anlıyoruz, kaygılarımızı anlıyoruz, endişelerimizi, coşkularımızı hissedibiliyoruz. Türkiye bugün üniter yapısına, ulus devlet bilincine, bayrak ve vatan olgusuna her zamankinden daha fazla sahip
çıkma iradesini ortaya koyabilen bir ülke durumundadır. O nedenle tartışmaları gerçekleşmesi imkansız irrasyonel tartışmaların tezahürü olarak nitelendiriyorum" dedi. Türkiye'nin gündeminin bu tartışmalar üzerinden değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Kılıç, Türkiye'nin çok daha önemli konu başlıkları ve önceliklerinin olduğunu kaydetti.
Kılıç, "Türkiye AB vizyonu ile daha yüksek bir demokrasiye, daha yüksek bir hukuk anlayışına ve daha yüksek özgürlük bilincine erişme çabası veriyor. Hepimizin esenliği, ortak değerler etrafında birbirimize kenetlenebilmektir" dedi. BDP yöneticilerinin söylemlerinin Kürt vatandaşların tercihlerini yansıtan bir yaklaşım olmadığını ifade eden Kılıç, "Hiç kimse kendisini halkımızın bir bölümünün tek başına temsilcisi olarak görme hakkına sahip değildir" dedi.
Kılıç, 2009 yerel seçimlerinde AK Parti'nin diğer coğrafi bölgelerde olduğu gibi Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde de en yüksek oy alan ve sandıktan birinci çıkan parti olduğuna dikkat çekti. Hükümetin memleketin doğusunu batısını kalkındırma noktasında büyük bir imanla ve özgüvenle çalıştığını belirten Kılıç, "Bir muhalefet partisinin
irrasyonel tartışmalar üzerinden Türkiye'deki huzur ve güven ortamını sabote etmeye hakkı yoktur" dedi.
TBMM'de konuşmaların, yazışmaların. önergelerin ve bütün işlemlerinin dilinin Türkçe olduğunu söyleyen Kılıç, "Meclis'te bulunan milletvekillerinin tek ortak dili her kim konuşursa konuşsun herkesin anladığı dil Türkçe'dir. Başta da söyledim. Dil bir iletişim aracıdır. Türkçe, hepimizin iletişimi sağlayan dildir. Bir iletişim aracı üzerinden kavga yaratmanın ve dili bir iletişimsizlik aracı haline getirmenin gereği yoktur. Hiç kimsenin de böyle bir girişime hakkı yoktur" dedi.
Kılıç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin iki dil konusunda yaptığı 'Bu bir ayaklanmadır' yönündeki sert çıkışının anımsatılması üzerine şunları söyledi: "Türk devleti nevzuhur, yeni yetme bir devlet değildir. Türkiye'de bir hukuk devleti ve yerleşik bir devlet nizamı vardır. Türkiye'de ayaklanma, devlete karşı koyma gibi başlıkların
telaffuz edilmesi bile ayıptır, yakışıksızdır. Hukuk devlet her türlü olumsuzlukla mücadele edebilecek, demokratik güce de hukuk zemine de sahiptir Bu bugüne kadar görülmüştür. Bundan sonra da görülecektir. Hiç kimsenin, tartışmayı bir ayaklanma boyutuna getirme ve ajitasyonlarla halkımızın vicdanını kanatma hakkını kendisinde
görmemesi gerekir."
Kılıç, ABD Temsilciler Meclisi'nde sözde Ermeni tasarısını oylanmasına ilişkin soru üzerine "Türkiye'nin menfaatlerine zarar vermek isteyen o kadar çok çevreler var ki içeride herkesin birbiriyle dost ve arkadaş olması ve sorunların çözümüne katkı sağlaması gerekiyor. Bu hadiseler bunu bir kere daha akla getiriyor. Türkiye'nin diplomasisi ve bugüne kadar ortaya koyduğu ikili diplomatik ilişkilerdeki performans Ermeni soykırımı iddialarını Türkiye'nin de dünyanın gündeminden çıkmasını
beraberinde getirecektir. Ben buna inanıyorum Türkiye'nin eli bugün geçmişte olduğundan daha kuvvetlidir. Bizim tarihimizde utanç verecek hiçbir kara leke yoktur. Türk Milleti geçmişte bütün azınlıklara ve kendi yurttaşı olmayanlara bile adaletle, merhametle ve şefkatle bulunmuş millettir. Sözde soykırım iddiaları bizim milletimizin temiz mazisi, temiz insan hakları siciline kesinlikle gölge düşürmeyecektir"
diye konuştu.
(EDA-EA-Y)
Kılıç, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. İki dil konusunda yaşanan tartışmaların anımsatılması üzerine, Türkiye'nin resmi dilinin Türkçe olduğunu ve bir ülkede iki ayrı dilin konuşulamayacağını söyledi. Türkçe'nin 72 milyonunun iletişim aracı
olduğunu kaydeden Kılıç, "Türkçe konuştuğumuzda birbirimizi anlıyoruz, kaygılarımızı anlıyoruz, endişelerimizi, coşkularımızı hissedibiliyoruz. Türkiye bugün üniter yapısına, ulus devlet bilincine, bayrak ve vatan olgusuna her zamankinden daha fazla sahip
çıkma iradesini ortaya koyabilen bir ülke durumundadır. O nedenle tartışmaları gerçekleşmesi imkansız irrasyonel tartışmaların tezahürü olarak nitelendiriyorum" dedi. Türkiye'nin gündeminin bu tartışmalar üzerinden değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Kılıç, Türkiye'nin çok daha önemli konu başlıkları ve önceliklerinin olduğunu kaydetti.
Kılıç, "Türkiye AB vizyonu ile daha yüksek bir demokrasiye, daha yüksek bir hukuk anlayışına ve daha yüksek özgürlük bilincine erişme çabası veriyor. Hepimizin esenliği, ortak değerler etrafında birbirimize kenetlenebilmektir" dedi. BDP yöneticilerinin söylemlerinin Kürt vatandaşların tercihlerini yansıtan bir yaklaşım olmadığını ifade eden Kılıç, "Hiç kimse kendisini halkımızın bir bölümünün tek başına temsilcisi olarak görme hakkına sahip değildir" dedi.
Kılıç, 2009 yerel seçimlerinde AK Parti'nin diğer coğrafi bölgelerde olduğu gibi Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde de en yüksek oy alan ve sandıktan birinci çıkan parti olduğuna dikkat çekti. Hükümetin memleketin doğusunu batısını kalkındırma noktasında büyük bir imanla ve özgüvenle çalıştığını belirten Kılıç, "Bir muhalefet partisinin
irrasyonel tartışmalar üzerinden Türkiye'deki huzur ve güven ortamını sabote etmeye hakkı yoktur" dedi.
TBMM'de konuşmaların, yazışmaların. önergelerin ve bütün işlemlerinin dilinin Türkçe olduğunu söyleyen Kılıç, "Meclis'te bulunan milletvekillerinin tek ortak dili her kim konuşursa konuşsun herkesin anladığı dil Türkçe'dir. Başta da söyledim. Dil bir iletişim aracıdır. Türkçe, hepimizin iletişimi sağlayan dildir. Bir iletişim aracı üzerinden kavga yaratmanın ve dili bir iletişimsizlik aracı haline getirmenin gereği yoktur. Hiç kimsenin de böyle bir girişime hakkı yoktur" dedi.
Kılıç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin iki dil konusunda yaptığı 'Bu bir ayaklanmadır' yönündeki sert çıkışının anımsatılması üzerine şunları söyledi: "Türk devleti nevzuhur, yeni yetme bir devlet değildir. Türkiye'de bir hukuk devleti ve yerleşik bir devlet nizamı vardır. Türkiye'de ayaklanma, devlete karşı koyma gibi başlıkların
telaffuz edilmesi bile ayıptır, yakışıksızdır. Hukuk devlet her türlü olumsuzlukla mücadele edebilecek, demokratik güce de hukuk zemine de sahiptir Bu bugüne kadar görülmüştür. Bundan sonra da görülecektir. Hiç kimsenin, tartışmayı bir ayaklanma boyutuna getirme ve ajitasyonlarla halkımızın vicdanını kanatma hakkını kendisinde
görmemesi gerekir."
Kılıç, ABD Temsilciler Meclisi'nde sözde Ermeni tasarısını oylanmasına ilişkin soru üzerine "Türkiye'nin menfaatlerine zarar vermek isteyen o kadar çok çevreler var ki içeride herkesin birbiriyle dost ve arkadaş olması ve sorunların çözümüne katkı sağlaması gerekiyor. Bu hadiseler bunu bir kere daha akla getiriyor. Türkiye'nin diplomasisi ve bugüne kadar ortaya koyduğu ikili diplomatik ilişkilerdeki performans Ermeni soykırımı iddialarını Türkiye'nin de dünyanın gündeminden çıkmasını
beraberinde getirecektir. Ben buna inanıyorum Türkiye'nin eli bugün geçmişte olduğundan daha kuvvetlidir. Bizim tarihimizde utanç verecek hiçbir kara leke yoktur. Türk Milleti geçmişte bütün azınlıklara ve kendi yurttaşı olmayanlara bile adaletle, merhametle ve şefkatle bulunmuş millettir. Sözde soykırım iddiaları bizim milletimizin temiz mazisi, temiz insan hakları siciline kesinlikle gölge düşürmeyecektir"
diye konuştu.
(EDA-EA-Y)