Nazan Bekiroğlu: "Hayvan haklarını gözetmek bir sosyete hobisi değildir"

Yazar Nazan Bekiroğlu, hayvanların yaşam haklarını gözetmenin bir sosyete hobisi olmadığını söyledi.

Yazar Prof. Dr. Nazan Bekiroğlu Trabzo

Yazar Nazan Bekiroğlu, hayvanların yaşam haklarını gözetmenin bir sosyete hobisi olmadığını söyledi.

Yazar Prof. Dr. Nazan Bekiroğlu Trabzon Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği'nin, geliri sokaktaki ve barınaktaki hayvanlara harcanmak üzere düzenlediği yemekte yaptığı açılış konuşmasında "Hayvan yaşam haklarını gözetmek bir sosyete hobisi değildir!" diyerek Osmanlı'da hayvan haklarının ne kadar gelişmiş olduğuna değindi. Bekiroğlu, "Eski hayatımızda Eyüp, hasta leyleklerin tedavi edildiği, korunduğu bir mekândı. Terk edilmiş kedilerin beslenmesi için kurulan vakıflar vardı" yorumunu yaptı.

"Yaşamak kendisine can verilmiş herkesin hakkıdır" diyen Bekiroğlu, şunları söyledi: "Hayvanları korumak, onların yaşama hakkına riayet etmek bütün problemlerini halletmiş, geçim derdi, yaşam sıkıntısı kalmamış tuzu kuru kadınların hobisi değildir. Bu çatı altında o parayla bir paket daha mama alırım, diyerek saçını boyatmayan, yeni bir giysi almayan kadınlarla da tanıştım"

Bekiroğlu sözlerine şöyle devam etti: "Varlık bir bütündür. O kadar korktuğumuz kul hakkının hayvanları da kapsamadığını kim iddia edebilir? Eski hayatımızda Eyüp, hasta Leyleklerin tedavi edildiği, korunduğu bir mekândı. Terk edilmiş kedilerin beslenmesi için kurulan vakıflar vardı. Geleneksel mimaride kuş evleri şefkatin göstergesiydi. İstanbul, tavukların aç bırakıldığını fark ettiği anda sorumluları cezalandıran kadılar da tanımıştı. Kanuni Sultan Süleyman, karıncaların bürüdüğü bir ağacı kestirmek istemişti. Bunun için Şeyhülislâmından fetva istemiş ve bunu bir dörtlükle dile getirmişti. Şeyhülislam ise, yarın mahşerde karıncanın Süleyman'dan davacı olacağını dile getiren zarif bir cevapla hükümdara gözdağı vermişti."

Nazan Bekiroğlu, Trabzon Belediyesi tarafından başlatılan projeyi desteklediğini belirterek, "Bu projenin gelişmesini ümitle, adım adım izleyecek, elimden gelen her yardımı yapacağım. Bir kentin insanlar üzerinden ve o şehrin ruhuna aykırı olarak kirletilen imajı 'insaniyetli' olmak üzerinden yeniden inşa edilebilir. Bu, zor görünse de mümkün bir şeydir." dedi.