"Wikileaks'teki Türkler ilgili belgelerin etkisi önceden hesaplanmış gibi görünüyor"

Diplomasinin 11 Eylül'ü olarak da nitelenen Wikileaks olayında dünya, sızdırılan belgelerin içeriğine odaklandı. Ancak bazı deneyimli Amerikalı uzmanl

Diplomasinin 11 Eylül'ü olarak da nitelenen Wikileaks olayında dünya, sızdırılan belgelerin içeriğine odaklandı. Ancak bazı deneyimli Amerikalı uzmanlar, gazetelerin manşetlerini süsleyen içeriklerden çok, Wikileaks olayının kısa ve uzun vadede diplomasiye olacağını düşündükleri etkisinin daha önemli olduğunu düşünüyor. ABD eski Başkanı George Bush'un "Güvenlik Danışmanı" olan Stephen Hadley, sızdırılan belgelerin hükümetlerin birbirleriyle olan ve Amerikalı diplomatların bulundukları ülkelerdeki muhataplarıyla ilişkilerini ciddi etkileyeceğini düşünüyor. ABD eski Başkanlarından Jimmy Carter'ın Güvenlik Danışmanlığı'nı yapan Zbigniew Brzezinski ise, Wikileaks'in kullanılabiliyor olabileceğine işaret ederek, şöyle konuşuyor: "Bazı şeyler unutulacak ama bazı şeyler de kalacak. Bence en önemli olan mesele bugün manşetlerde olanlar değil. Berlusconi ya da Putin için yapılan tanımlamalar zaten kendi halkları tarafından da yapılıyor. Gerçek mesele Wikileaks'i bu konuda kimin beslediği." Brzezinski, buna örnek olarak da Türkiye ile ilgili belgelerin etkisinin "önceden hesaplanmış gibi göründüğünü" öne sürüyor.

İki ünlü deneyimli siyasetçi, Amerikan PBS televizyonunda Judy Woodruff'ın konuğu oldu. Woodruff'ın sorularını cevaplayan Brzezinski ile Hadley'in ortak noktası, sızdırılan belgelerin içeriğinden çok hangi amaçlara yaradığı, kimler tarafından beslenmiş olabileceği ve uzun vadeli etkileri oldu.

Bush'a danışmanlık ederken Irak Savaşı'nda yanlış yaptığını kabul ederek istifa etmiş bir isim olan Stephen Hadley, Wikileaks olayını kısa vadede zararlı olacağını belirtti. Politika üretilirken, ülke yönetimleri arasındaki ilişkinin çok önemli olduğunu vurgulayan Hadley, "Eğer diğer hükümetlerin sırlarını ve güvenlerini koruyamazsak, bizimle en içten düşüncelerini paylaşmaya isteksiz olabilirler." dedi. Hadley, "İkinci olarak da dünyadaki diplomatik pozisyonlarda bulunan ABD'li elemanların, Washington'a bulundukları ülkelerde muhatap oldukları kişiler hakkında samimi beyanatlarda bulunabilirler. Başkanı ve Dışişleri Bakanını bilgilendirmek çok önemli. Ama şimdi kamuoyunun bilecek olmasından veya o ülkedeki ilişkilerinin zarar görecek olmasından korkarak samimi olmakta isteksiz olabilirler." diyerek yaşananların bu yüzden Amerikan diplomasisinin temelini oluşturan güven süreci için çok zarar verici olduğunu vurguladı.

"ÖNEMLİ OLAN MANŞETLERDE LİDERLER HAKKINDA YER ALAN BENZETMELER DEĞİL"

Hadley'e destek evren Zbigniew Brzezinski de "Bazı şeyler unutulacak ama bazı şeyler de kalacak. Bence en önemli olan mesele bugün manşetlerde olanlar değil." diye konuştu. Berlusconi ya da Putin için yapılan tanımlamaların zaten kendi halkları tarafından da yapıldığını savunan Brzezinski, "Gerçek mesele Wikileaks'i bu konuda kimin beslediği. Önemsiz ve saçma olduğu gözüken bilgilere ulaşıyorlar; ama bazılarının ucu şaşırtıcı bir şekilde bir yerlere dokunuyor. Mesela Arap liderlerin İran hakkındaki düşünceleri, halkları nezdindeki kredibilitelerini düşürebilir." ifadelerini kullandı.

Hadley de bu konuda "Mesela Arap ülkelerinin İran hakkında ortaya çıkan düşünceleri yeni bir şey değil. Daha önce benzer eğilimler içinde oldukları biliniyordu. Ama bunun manşetlerde yer alacak şekilde bir giz olarak ortaya çıkması utanç verici. Bu yüzden insanlar gelecekteki konuşmalarında daha az samimi olacak." dedi.

BRZEZİNSKİ: TÜRKLER İLGİLİ BELGELER HESAPLANMIŞ GİBİ GÖZÜKÜYOR

Carter'la 1977-1981 yılları arasında çalışmış deneyimli bir isim olan ve halen uluslararası Stratejik Çalışmalar Merkezi'nde çalışmalarını sürdüren Brzezinski, Wikileaks'in bir endişe meselesi olmadığının altını çizdi. Brzezinski, şöyle devam etti: "Önemli olan Wikileaks'in birileri tarafından ABD'nin diğer hükümetlerle ilişkilerini güçleştirmek veya bazı hükümetleri tehlikeye atmak için birileri tarafından manipüle edilip edilmediğidir. Çünkü bazı unsurlar çok ön plana çıkarılıyor ve çok dokunaklı. Örneğin Berlusconi, Sarkozy veya Putin hakkındaki dedikoduları bir kenara bırakın, Türkler olan mesele Türk-Amerikan ilişkilerini bozmada potansiyel etkisi açıkça hesaplanmış gibi görünüyor." Brzezinski, Wikileaks'in, süreci manipüle etmek isteyen ve belli bazı amaçları olan bazı istihbarat birimlerinden malzeme almış olabileceğini düşündüğünü de sözlerine ekledi.

Hadley de kendisine şu sözlerle destek verdi: "Belki bu bilgi çöplüğü içine faydalı olabileceğini düşündüğü bazı bilgileri sızdıran istihbarat birimleri olabilir, bunu göz ardı edemeyiz."