Çin ekonomisi şahlandı. Türkiye'nin Çin'e ihracatı yine rekor kırdı (Haber-Yorum)

Küresel etkileşim özelliğinden dolayı, tüm çevrelerce çok yakından takip edilen Çin ekonomisinde yılın sonu yaklaşırken, önemli gelişmeler kaydediliyo

Küresel etkileşim özelliğinden dolayı, tüm çevrelerce çok yakından takip edilen Çin ekonomisinde yılın sonu yaklaşırken, önemli gelişmeler kaydediliyor.

Öncelikle yılın 9 aylık döneminde yüzde 9.6 oranında büyüyen Çin ekonomisinin, hükümetin koyduğu yüzde 8 hedefini de aşarak, yüzde 10 civarında büyümesi beklenmektedir.

Küresel ortamda Çin'in para birimi Yuan'a ilişkin tartışmaların devam ettiği bir dönemde Çin'in ihracatı Kasım ayında bir önceki yıla göre yüzde 35 oranında artarak, 153.3 milyar dolar oldu. Bu rakam, tüm çevrelerce beklentilerin üzerinde bir gelişme olarak yorumlandı. Aynı dönemde ithalatın ise yüzde 38 oranında artış göstererek, 130.4 milyar dolar olarak gerçekleşmesi, Çin'in dış ticaret fazlasını arttırmış ve 22.9 milyar dolar ile bu yılın üçüncü en büyük dış ticaret fazlası elde edilmiştir. Bu eğilim çerçevesinde yıl sonunda Çin'in toplam dış ticaret hacminin 2.9 trilyon dolara, dış ticaret fazlasının ise, beklentileri aşarak, 190 milyar dolar ulaşması bekleniyor. Bu durum ise, Çin'in en çok korktuğu Yuan üzerindeki uluslararası baskıların artmasını beraberinde getirebilecektir.

Öte yandan, dış ticarette karşılaşılan olumlu gelişmeler, yabancı sermaye alanında da devam etmiş ve Çin'e yönelik doğrudan yabancı sermayenin rekor kırarak, yıl sonunda 100 milyar doları aşması beklenmektedir. Bu gelişme, küresel krizin uzantılarının devam ettiği bu dönemde yatırımcıların Çin ekonomisine duyduğu güven olarak nitelendirilebilir. Aslında, Ocak- Kasım döneminde sanayi çıktısında yaşayan yüzde 15.8 oranındaki artış, sabit kıymetler yatırımlarında görülen yüzde 25 oranındaki artış, perakende satışlarda yaşanan yüzde 14.5 oranındaki artış ve araç satışlarında kaydedilen yüzde 30'ların üstündeki artış, Çin ekonomisine yönelik güven artırıcı unsurlar olarak ön plana çıkıyor.

Bununla birlikte Çin ekonomisinde karşılaşılan en önemli iki sorun, enflasyon oranı ve emlak balonudur. Kasım ayında Tüketici Fiyatları Endeksi'nin (TÜFE) son 28 ayın en yüksek düzeyine ulaşarak yüzde 5.1'e çıkması ve gerçekte piyasalardaki fiyat artışlarının daha yüksek düzeylerde seyretmesi, Çinli yöneticileri sıkıntıya sokan bir gelişme oldu. Çin, yılsonunda yüzde 3 olarak koyduğu TÜFE'deki oranın yakalanması amacıyla bir seri önlemler alma yoluna gitti. Kredilerin kontrol altına alınması, zorunlu karşılık oranlarının arttırılması, belirli ürün gruplarında piyasa kontrol mekanizmalarının geliştirilmesi ve uygulanması gibi yöntemleri hızla ve etkin bir şekilde devreye koydu. Bu önlemler ayrıca, Çin'in ikinci hassasiyetini oluşturan emlak balonunun giderilmesine de yardımcı olacaktır. Alınan son önlemler sonucunda, emlak fiyatlarındaki artış oranı gerilemeye başlamış ve ülke genelindeki 70 büyük ve orta ölçekli şehirde emlak fiyatlarındaki artış oranı yüzde 7'ye geriledi.

-TÜRKİYE'NİN ÇİN'E İHRACATI YİNE REKOR KIRDI-

Çin ekonomisinde bu süreç yaşanırken, Türkiye ile Çin arasındaki dış ticarette de önemli gelişmeler görülüyor. Türkiye'nin Çin'e ihracatı Ocak-Kasım ayları arasında yüzde 52 oranında artarak, 2.07 milyar dolarına ulaştı. Bu rakamın yıl sonunda 2 milyar 250 bin dolara ulaşması bekleniyor.

Öte yandan, Ocak-Ekim döneminde ithalat ise yüzde 37 oranında artarak, 13.9 milyar dolara olarak gerçekleşti. Yıl sonunda ise bu rakamın 17 milyar dolar olması bekleniyor. Böylece, Türk-Çin ticari ilişkilerinde, yeni bir sürecin başlangıcı olarak nitelendirilebilecek 20 milyar dolar ticaret hacmi hedefi yakalanmış olacak.

Böylece, Çin Başbakanı Wen Jiabao'un Ekim ayındaki Türkiye ziyareti sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde iki ülke arasında kararlaştırılan 5 yılda 50 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine yönelik ilk adım atılmış ve bu hedefi yakalamak için her alanda yürütülen çalışmalara ivme kazandırılmıştır.