Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Çölaşan:

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Tansel Çölaşan, emperyalist ülkelerin bir ülkeyi ele geçirmek için onun medyasını kullandığını söyledi.

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Çölaşan:
ADD Kars Şubesi'nin düzenlediği panele katılan Çölaşan, demokrasiden yararlananların bölücüler ve gericilerin olduğunu söyledi.
ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan; "Yoksa biz 20 sene, 30 sene önce komşumuzun hangi ırktan olduğunu değil bilmek hangi vilayetten olduğunu bile sormazdık. Şimdi nedense herkesin etnik kökeni moda oldu bu da tabi o dediğim bizim bir türlü idrak edemediğimiz emperyalizmin bizi getirdiği noktadır" dedi.
Emperyalist ülkeler bir ülkeyi ele geçirdiklerinde onun medyasını kullandığını anlatan Çölaşan, şöyle konuştu: "Onun televizyonlarda gördüğünüz bütün bu programları bölücüdür. Adı kültürel haklar olmak üzere kültürel hakları esas alarak bölücülük yaparlar. Ve onların geldiği her ülkede eğer o ülke kendi dik duruşunu gösteremez ise bölünür. Yugoslavya'ya böyle girip parçaladılar. Rusya'yı 15 bölgeye parçalayanlar bu şekilde parçaladılar."
ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, Türkiye'nin üzerinde çeşitli oyunlar oynandığını belirtti.
Çölaşan, ortalıkta oynanan oyunlara Türk milletinin çıkıp ta ne oluyor ya demediğini anlatarak şunları söyledi: "Çok doğal demokratiklikmiş gibi açılımmış gibi deniliyor. Ve ne veriyorlarsa onu yutuyoruz. Yutmak değil düşünmemiz lazım artık. Çok zaman geçirdik ve kötü bir noktaya geldik. Uyanmamız gereken noktadayız. Biz yıllarca birlikte yaşamıştık. İşte Türkiye'yi böyle bölmeye çalışıyorlar. Artık uyanmamız gereken noktadayız. Çok dikkatli olmalıyız."
ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, konuşmasında Türkiye'yi bölücüler ve gericilerin yönettiğine dikkat çekti.
Tansel Çölaşan, Türkiye'de rejimin tehlikede olduğunu belirtirken İstanbul'da üniversite öğrencilerinin özgür iradelerini kullandıklarını vurguladı. Öğrenci olaylarını hatırlatan ADD Genel Başkanı Çölaşan sözlerine şöyle devam etti: "Öğrenciler yumurta atmış. Ya silah mı çektiler. Bunlar, 'senin görüşlerini kabul etmiyoruz', 'sen bu ülkeyi bölüyorsun' diyorlar. Demek ki, o çocuklar bilinçli üniversiteli. Bırakın üniversitelinin bilincini de tıkamayın. O üniversiteler hiç değilse özgür iradelerini ortaya
koysun. Başka ülkelerde özgür iradelerini ortaya koyup üniversiteler konuştuğu zaman, ülkeler hemen onları dinleyip gerekli sonuçlara varıyor. Biz de son kalan, son kalan diyorum susturulmamış yer üniversiteler. Onlar yeni rektör atamalarıyla zaten yönetimsel olarak susturulmaktalar ama konuşan her şeye rağmen konuşan öğrencilerde susturulduğunda bakın önümüzde seçenek yok. Demek ki hiçbirimiz durmayacağız."
(IÇ-AA-HO-Y)