Interphone Çalışma Grubu Kasım 2010 Raporunu Açıkladı

Interphone Çalışma Grubu tarafından Kasım 2010 raporuna göre, baz istasyonlarından yayılan elektromanyetik dalgalar ile sağlık sorunu arasında herhangi bir ilişkinin gözlemlenmediği ortaya çıktı.

GSMA Araştırma ve Sürdürülebilirlik Birimi Direktörü Dr. Jack Rowley ise, "Cep telefonları ile konuşurken kulaklık ya da hoparlör kullanmak açığa çıkan enerjiyi yüzde 99 oranında zararsız hale getirmektedir" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı'nın desteğiyle, geniş kapsamlı araştırmalar yürüten Interphone Çalışma Grubu (Interphone Study Group) tarafından yapılan bilimsel araştırmalar baz istasyonlarının insan sağlığı ve çevreye etkisine yönelik önemli bulgularını 2010 yılı Kasım ayı raporuyla açıkladı. Üye ülkelerden 100 kadar bilim adamı katıldığı dünyanın en geniş kapsamlı araştırmalarını sürdüren Interphone Çalışma Grubu, 2010 yılı Kasım ayı raporu sonuçlarına göre, baz
istasyonlarından yayılan elektromanyetik dalgalar ile sağlık sorunu arasında herhangi bir ilişkinin gözlemlenmediği ortaya çıktı. Ayrıca Interphone'un 10 yıldır 13 ülkede 30 yaş üstü 5 binden fazla denek üzerinde gerçekleştirdiği araştırmada, cep telefonlarının kansere yol açtığına dair kesin bir bulguya rastlanmadığı da belirtildi. Interphone tarafından gerçekleştirilen bir başka araştırma sonuçları da, cep telefonu kullanımının yetişkinlerde lösemi hastalığı riskini artırmadığı yönünde oldu.
Bu arada, Interphone Çalışma Grubu'nun Kasım ayı raporunda aşağıdaki araştırmalara ve sonuçlarına vurgu yapıldı:
"- Çalışmalar, cep telefonu kullanımının yetişkinlerde lösemi hastalığı riskini arttırmadığını gösterdi.
- 30 erkek denek üzerinde yapılan deneyler sonucunda, cep telefonunun kavrama yetisi üzerinde etkisi olmadığını ortaya çıkarttı.
- Sistematik derleme sonuçları, baz istasyonlarından yayılan elektromanyetik dalgalar ile herhangi bir sağlık sorunu arasında bir ilişki olduğunu göstermediği belirtildi.
- GSM benzeri sinyalleri maruziyetten kaynaklanan kronik maruziyetin sağlığa olumsuz etkisi olmadığı kaydedildi".
Yaklaşık 10 yıldır 13 ülkede epidemiyolojik çalışmalar yapan Interphone Çalışma Grubu, 13 ülkede 14 bini aşkın kullanıcı üzerinde epidemiyolojik araştırma yapıyor. Bu grubu Almanya, Danimarka, Avustralya, Fransa, Finlandiya, İngiltere, İsrail, İtalya, Japonya, Kanada, Yeni Zelanda, Norveç ve İsveç gibi üye ülkeler oluşturuyor.
Interphone'un 2010 yılı Mayıs ayında açıkladığı araştırmada, daha çok baş bölgesi tümörlerinden beyin derisi tümörleri, beyin dokusu tümörleri, duyu siniri tümörleri ve kulak salgı dokusu tümörleri üzerinde durulmuş, herhangi bir risk oluşturmadığı açıklanmıştı. Yaşları 30-59 arasında değişen ve 10 yılı aşkın süredir sık telefon kullanan şahıslar bu çalışma grubuna alınıyor. Çalışma grubunda glioma, menengioma, akustik nöroma ve paratis bezi tümörü olan hastalar takip ediliyor. Ayrıca sağlıklı
bireylerden oluşan bir kontrol grubu da takip ediliyor. Bu çalışmada amaç, hastalıklı bireylerdeki cep telefonu kullanım sıklığını, kontrol grubu ile karşılaştırmak ve elde edilecek verilere bağlı olarak tümör riskini araştırmak olarak belirtiliyor.

BAZ İSTASYONU OLMAMASI SORUN ÇIKARTIR
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan GSMA Araştırma ve Sürdürülebilirlik Birimi Direktörü Dr. Jack Rowley, yaşamın kendisinin elektromanyetik enerjiden oluştuğunu vurgulayarak, elektromanyetik enerjinin güneşte, radyo sinyallerde, gündelik işlerde kullandığımız eşyalarda kısaca her yerde olduğunun altını çizdi.
Baz istasyonlarının mobil iletişim için son derece önemli ve gerekli olduğunu belirten Rowley, "Baz istasyonunun kapatılması sonucunda mobil iletişim için kullanılan cep telefonlarının kendisine en yakın baz istasyonundan sinyal alabilmesi adına daha fazla güç harcayacaktır. Bu durumda çevreye daha fazla elektromanyetik enerji yayılır. Bu noktada baz istasyonlarının kapatılması çözüm değil bizzat sorun teşkil edecektir. Cep telefonları ile konuşurken kulaklık ya da hoparlör kullanmanın açığa çıkan
enerjiyi yüzde 99 oranında zararsız hale getirmektedir" dedi.